Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11549 E. 2023/1364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, mahkemenin davalı yararına oluşan usulü kazanılmış hakka aykırı olarak hüküm kurup kurmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında reddedilen ziynet alacakları yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu, bozma sonrası yapılan yargılamada ise mahkemenin bu hakka aykırı olarak reddedilen ziynetler yönünden de kabul kararı verdiği gözetilerek temyiz olunan karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davacı kadın vekili tarafından açılan ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin en son kadını darp ettiğini, aynı gün intihara kalkıştığını, hastaneden müşterek eve dönüşü olmadığını, ziynet eşyalarının davalının yedinde kaldığını ileri sürerek düğünde takılan 7 düz bilezik, 1 adet set takımı(yüzük,küpe ve kolye zincirinden oluşan), 1 saat, 1 künye, alyans, 1 cumhuriyet altını, nişanda toplanan paralarla alınan 4 burma bilezik, 1 adet çizdirmesaat, 1 künye, alyans, 1 cumhuriyet altını, nişanda toplanan paralarla alınan 4 burma bilezik, 1 adet çizdirme künye ile 81 adet çeyrek altını, 5,000.00TL para ve de evlilik birliği içerisinde alınan 30 cumhuriyet altını, 4 tane yarım, 5 tane çeyrek altın, 50 Euro, 100 dolar, 300,00 TL nakit para, 1 adet ata lira ve 1 adet çerçeveli çiçekli taşlı cumhuriyet altınından oluşan ziynet eşyalarının fazlaya ilişkinhaklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkile adına aynen iadesini, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; erkek kadını darp etmediğini, morlukların kadının intiharı nedeniyle sedyeye alınması sırasında olabileceğini, daha önceki evden ayrılışında ziynetlerini yanında götürdüğünü, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2016 tarih ve 2015/341 Esas, 2016/405 Karar sayılı kararı ile dinlenen davacı tanıkları davacının, eşiyle yaşadığı tartışma sonrasında intihara teşebbüs ettiğini, hastaneye kaldırıldığı ve hastaneden çıkınca evine dönmeyip kendi ailesiyle gittiği, her ne kadar kadının evden ayrılış biçimine göre takıları yanına alamayacağı düşünülse bile dinlenen davacı tanıkları takıların niteliği ve akıbeti konusunda çelişkili beyanda bulduğu, dosyamıza takıların niteliğinin tespiti bakımından herhangi bir fotoğraf veya düğün CD ' si sunulmadığı, davacının kardeşleri olan tanıklardan Neslihan’ın takıların bozdurulduğu, diğer tanık Sevil ise takıların evde saklandığını beyan ettiği, bu durumda ispat yükü kendisinde bulunan davacı kadın, söz konusu ziynetlerin davalı kocada kaldığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 18.06.2018 tarih 2018/3788 Esas, 2018/6666 Karar sayılı kararı ile boşanma dosyasında ve iş bu dosyada dinlenen ve birbirini teyit eden tanık beyanlarından davacı kadının eşinden şiddet gördükten sonra ortak konutta intihara kalkıştığı, hastaneden çıkınca ise müşterek eve bir daha dönmediği, ziynetlerini alamadan evden ayrıldığı bu halde kadının, ziynet eşyalarının davalı erkek yedinde kaldığını ispatlamış olduğunu, bu durumun aksini, yani davacının önceki evi terk edişinde ziynetleri yanında götürdüğü savunmasını ise davalı erkeğin kanıtlayamadığını, hal böyle olunca mahkemece; davacı kadına ait ziynet eşyalarının miktar ve değeri taleple bağlı kalınmak koşulu ile belirlendikten sonra, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İlk Karar

Mahkemenin 15.10.2019 tarih ve 2018/653 Esas,2019/787 Karar sayılı kararıyla, dinlenen tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere davacı kadının eşinden şiddet gördükten sonra ortak konutta intihara kalkıştığı, hastaneden çıkınca ise müşterek eve bir daha dönmediği, ziynetlerini alamadan evden ayrıldığı bu durumun aksini, yani davacının önceki evi terk edişinde ziynetleri yanında götürdüğü savunmasını ise davalı erkek tarafından ispatlanamadığı, davacı vekili düğünde takılan ziynet eşyalarının yanında evlilik birliği içinde tarafların edindiği ziynet eşyaları ve paraları da dava konusu yaptığı ve davacı vekilince davasının açıklanmasında 30 cumhuriyet altınına ilişkin mallarının da ziynet alacağı olarak iadesi istediği, dosya kapsamından birlik içinde edinilen malların evlilik birliği içerisinde kadına takılan bir eşya olmadığı tarafların biriktirerek aldıklarının anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile “...02.05.2016 havale tarihli kuyumcu bilirkişi raporunda belirtilen 7 düz bilezik 7000 TL, 1 adet set Takım 1500 TL, 1 adet Saat 150 TL , 1 adet Künye 850, 1 adet Alyans 300 TL , 1 adet Cumhuriyet Altını 585 TL, 4 adet Burma Bilezik 4500 TL, 81 adet Çeyrek altın 11826 TL, 5000 TL nakit para olan takıların öncelikle aynen iadesine, aynen iadesi olmadığı taktirde değerlerinin toplamı 31.711 TL değerinin 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren (19.02.2014), kalan 21.711 TL'nin ıslah tarihi olan 14.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ...” karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 27.02.2020 tarih ve 2020/939 Esas, 2020/1624 Karar sayılı kararı ile Mahkemece kararda belirtilen ziynet eşyalarının ziynetlerin gram ve ayarları belirtilmediği, Mahkemece aldırılan 12.04.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda da, “... ziynet eşyalarının adetleri belirtilip ayar ve gram hakkında bilgi verilmediğinden bilirkişi tarafından ortalama bir fiyat çıkartıldığının...” belirtildiği, gerçekleşen bu durum karşısında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında öncelikle kadının talep ettiği ziynetlerin nelerden ibaret olduğu, cins, nitelik, miktar, gram ayar ve değerlerinin ayrı ayrı açıklattırılıp dava konusu ziynet ve para alacağının bilirkişi marifetiyle dava tarihindeki değerleri belirlenerek ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca ziynet ve para alacağına ilişkin bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta belirtilen tarih ve sayılı kararı ile dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından üzere davacı kadının eşinden şiddet gördükten sonra ortak konutta intihara kalkıştığı, hastaneden çıkınca ise müşterek eve bir daha dönmediği, ziynetlerini alamadan evden ayrıldığının anlaşıldığı, bu durumun aksini, yani davacı kadının önceki evi terk edişinde ziynetleri yanında götürdüğü savunmasını ise davalı erkeğin kanıtlayamadığı, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18.06.2018 tarihli kararında da belirtildiği şekilde tanık beyanlarına göre varlığı ispatlanan ziynet eşyalarının davalı yan uhdesinde kaldığı, bilirkişi raporu ile miktarı belirlenen ve düğünde takıldığı belirtilen ziynet eşyalarından davacı kadının talep ettiği ve tanıklarca varlığı beyan edilen ziynetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile “... 4 adet 22 ayar 20'şer gram burma bilezik (bedeli 6.696 TL), 4 adet 22 ayar 12'şer gram düz bilezik (bedeli 4.017,60 TL),4 adet 22 ayar 15'er gram düz bilezik (bedeli 5.022 TL), 1 adet 14 ayar 4 gram alyans (bedeli 209,24 TL),1 adet 14 ayar 12 gram künye (bedeli 627,72 TL), 1 adet 14 ayar çizdirme künye 25 gram (bedeli 1.307,75 TL), 1 adet 14 ayar set takım (kolye küpe ve yüzükten oluşan toplam 20 gram) (bedeli 1.046,20 TL), 1 adet saat 150,00 TL, 81 adet çeyrek altın (bedeli 11.945,88 TL), 30 adet cumhuriyet teklik altın (bedeli 17.817,00 TL), 1 adet cumhuriyet ata lirası (bedeli 602,64 TL), 1 adet çiçekli çerçeveli içinde cumhuriyet teklik altını olan ( 1 adet 14 ayar 10 gram çiçekli çerçeve kolye karşılığı 523,10 TL ve 1 adet cumhuriyet teklik altını (593,90 TL) alacağı olan ziynetlerin aynen davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aynen iade mümkün olmaması halinde sayılan ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 50.559,03 TL'nin davanın açılma tarihi olan 18.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine...” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında davacı kadının talebini aştığını, kısmi dava olarak açılan davanın ıslah ile 31.711,00 TL ye yükseltildiği, zaten ıslah yapıldığı için 2. kez ıslah yapılamayacağını, davacının hükmedilen miktar kadar talebinin de olmadığını, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, daha önceki gidişlerinde yanında götürdüğünü tanık beyanları ile ispatladığını, alyans, künye gibi ziynetlerin üzerinde olmasının doğal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tanık beyanlarının çelişkili olup olmadığı ile hükme esas alınıp alınmayacağı, talep aşılarak hüküm kurulmasının hatalı olup olmadığı, kadının talep ettiği ziynetleri önceki gidişlerinde yanında götürüp götürmediğinin erkek tarafından ispatlanıp ispatlanmadığı, usuli kazanılmış hakka uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 220 nci ve devamı maddeleri; 6100 sayılı Kanun 31 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, ıslah başlıklı 176 ncı ve devamı maddeleri; Yargıtay İçtihat Birleştirme Büyük Genel Kurulu 09.05.1960 tarihli 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

Mahkemece ilk bozma sonrası verilen 15.10.2019 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile “...02/05/2016 havale tarihli kuyumcu bilirkişi raporunda belirtilen 7 düz bilezik 7000 TL, 1 adet set Takım 1500 TL, 1 adet Saat 150 TL , 1 adet Künye 850, 1 adet Alyans 300 TL, 1 adet Cumhuriyet Altını 585 TL, 4 adet Burma Bilezik 4500 TL, 81 adet Çeyrek altın 11826 TL, 5000 TL nakit para olan takıların öncelikle aynen iadesine, aynen iadesi olmadığı taktirde değerlerinin toplamı 31.711 TL değerinin 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren (19.02.2014) ,kalan 21.711 TL'nin ıslah tarihi olan 14/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili...” karar verilmiştir. Bu hükümde, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü, kısmen reddi şeklinde verilen karar davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, reddine karar verilen ziynet alacağı yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur.

Ne var ki Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; erkeğin usuli kazanılmış hakkına aykırı olacak şekilde önceki hükümde aynen iadesine karar verilmemiş ziynetler yönünden de kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.