Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11550 E. 2023/1605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın davacı tarafından babası olarak iddia edilmesi üzerine açılan babalık davasının kabulü ile davalı mirasçılar tarafından açılan soybağının reddi davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Babalık davasında, Adli Tıp Kurumu raporuna getirilen itirazların raporun delil olma niteliğini ortadan kaldırmayan nitelikte olduğu, usul ekonomisi ilkesi gereği yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı ve davacının doğum tarihi itirazının da davanın reddini gerektirmediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/960 E., 2022/1507 K.

DAVA TARİHİ : 27.01.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/52 E., 2020/664 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ...'ın bir kısım mirasçılarının vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ...'ın bir kısım mirasçılarının vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babasının davalıların murisi olan ... olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; babasının müteveffa ... olmadığını ileri sürerek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Asıl davada davalı ... bir kısım mirasçıları vekili cevap dilekçesinde; davacının annesinin ortak murisleri ile evliliği öncesi ve sonrasında başka kişilerle birlikteliği olduğunu, müteveffanın sağlığında boşanma davası açtığını, müteveffanın vefatından sonra boşanma davasının duruşmasına katılan davacının annesinin hamileliği konusunda herhangi bir beyanda bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Asıl davada diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

3. Birleşen davada davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müteveffa ...'ın elde edilen sonuçlara göre davacı ...'nun %99.99 ihtimal ile biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiği, asıl ve birleşen davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne, soybağının reddi ile babalığın hükmen tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ...'ın bir kısım mirasçılarının vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ...'ın bir kısım mirasçıları vekili, Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi'nden alınan rapora itiraz edilmesine rağmen itirazları dikkate alınmadan ve bu konuda bir karar verilmeden sözlü yargılama aşamasına geçilmesinin usule aykırı olduğunun, davacının müteveffanın oğlu olması için hamilelik süresinin 11 ay 10 gün olması gerektiğini, davacının iddiasının doğru olması halinde ise bu kez hamileliğin 7 ay olacağını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fethi kabir işlemi yapılmasının da usulsüz olduğunu, babalık davasının reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin görüşü, bilirkişi raporu niteliğinde olması sebebiyle takdiri delil niteliğinde olduğu, tarafların buna itiraz hakları mevcut ise de salt "kötü niyetli hareket edilmiş ya da maniple edilmiş olma ihtimali" gerekçesiyle yapılan itirazın delil olma niteliğini ortadan kaldıran bir sebep olarak kabul edilemeyeceği, Mahkemece raporun taraflara tebliğ edilip iki haftalık itiraz süresi beklenmeden tahkikat duruşmasının bitirildiğinin anlaşıldığı ancak bir kısım davalılar vekilinin rapora yönelik itirazlarının takip eden sözlü yargılama duruşmasında değerlendirilip yeniden rapor alınması talebinin reddine karar verildiği, bu nedenle eksikliğin sonuca etkili olmadığı, bir kısım davalılar tarafından kuşku ve kaygılarının giderilmesi için müteveffanın kardeşlerinden de DNA örneği alınıp yeniden DNA incelemesi yapılması istendiği ancak kötü niyetli hareket veya manipüle edilmiş olma ihtimali somut bir gerekçe olmadığı gibi kamera kaydı ile de kayda alınan mezar açma işlemiyle müteveffanın kemik ve dokularından alınan numunelerdeki DNA örnekleri üzerinden yapılan inceleme esas alınarak rapor düzenlendiği, uyuşmazlığın çözümünü sağlayacak nitelikte olduğu konusunda kanaat oluşturan bir rapor mevcut iken ayrıca müteveffanın kardeşlerinden de örnek aldırılarak yeni bir rapor alınmasının usul ekonomisi ilkesine de aykırı olacağı, annenin doğum yaptığı hastaneden gelen cevaba göre davacının yaşının düzeltilmesi amacıyla her zaman dava açılmasının da mümkün olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... bir kısım mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... bir kısım mirasçıları vekili, Adli Tıp Biyoloji İhtisas Dairesi'nden alınan rapora itiraz edilmesine rağmen itirazları dikkate alınmadan ve bu konuda bir karar verilmeden sözlü yargılama aşamasına geçilmesinin usule aykırı olduğu, davacının müteveffanın oğlu olması için hamilelik süresinin 11 ay 10 gün olması gerektiğini, davacının iddiasının doğru olması halinde ise bu kez hamileliğin 7 ay olacağını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fethi kabir işlemi yapılmasının da usulsüz olduğunu Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, babalığın hükmen tespiti birleşen dava soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, babalık davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, davacının doğum tarihinin davanın kabulüne engel olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 30 uncu, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. Adli Tıp Kurum Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü ve 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... bir kısım mirasçıları vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.