Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11552 E. 2023/3721 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1253 E., 2022/1683 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/739 E., 2021/286 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kadının olumsuz tutum ve davranışları nedeniyle kavga ve tartışmalar yaşandığını, kadının gereksiz ısrarcılık ve kıskançlık davranışlarının olduğunu, her istediğinin anında yapılmasını istemesi ve bunların yerine getirilmemesi halinde öncelikle sözlü daha sonra fiziksel şiddete başvurduğunu, başkalarının evliliği ile kendi eşini ve evliliğini kıyasladığını, kök ailesini evliliğinin üzerinde tuttuğunu, kavga esnasında kendisini kaybettiğini, eşyaları kırıp dökmeye başladığını, çocuğu istemediğini, onu öldürmekle tehdit ettiğini, kendisini banyoya kilitlediğini, agresif tavır ve normal olmayan davranışları olduğunu, kendine ve ortak çocuğa zarar verme eğiliminde olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 25.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeğin bir süre önce iş görüşmesine gideceğini beyan ederek bu sürede kadını annesine gönderdiğini, sonrasında da kadını arayarak boşanmak istediğini beyan ettiğini, hile ile ortak yaşama son verdiğini, kadının erkek tarafından sözlü, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddete maruz kaldığını, kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, tek başına dışarı çıkmasına dahi izin vermediğini, ailesinin işlerini görmesi için kadını hizmetçi gibi kullandığını, sürekli olarak boşanmakla tehdit ettiğini, kadının ailesine hakaretler ettiğini, evliliğin son dönemlerinde kadını hayatından tamamen dışladığını, aile hayatının mahremiyetini ihlal etiğini, kadını bir birey olarak kabul etmediğini, hiçbir karara ortak etmediğini ve evliliğin yönetimini annesine bıraktığını, ortak çocuğa şiddet uyguladığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk lehine aylık 700,00 TL tedbir-iştirak, kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve ziynet eşyalarının kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, eşini kök ailesinin etki alanında bıraktığı, kök ailesinin evlilik birliğine müdahalesine izin verdiği, eşini sürekli kök ailesinin evinde kalmaya zorladığı, eşinin kendi kök ailesi ile görüşmesine müdahale ettiği, birliğin ekonomik yükümlülüklerini karşılamadığı, düzenli bir işte çalışmadığı, bu nedenle çıkan tartışmalarda eşine fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, eşini ortak konuttan hile ile uzaklaştırdığı, kadının ise taraflar arasında yaşanan tartışmalarda eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve onur kırıcı sözler söylediği, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının ise az kusurlu olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne bakım ve şefkatine muhtaç oluşu ile sosyal inceleme raporundaki tespitler doğrultusunda velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, 600,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına yasal koşulları oluşmakla aylık 400,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakalara her yıl ÜFE oranında artırım uygulanmasına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının kabul edilen birleşen davası, kusur belirlemesi, kadın ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile bunların miktarı, velâyet, kişisel ilişki ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurları gerçekleştiği, bu yönüyle kadının birleşen davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sosyal inceleme raporundaki tespitler neticesinde çocuğun velâyetinin anneye verilmesinde ve belirlenen kişisel ilişkinin süresinde hata edilmediği, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, ağır kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun düştüğü gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin kadını ailesi ile birlikte yaşamaya zorlamadığını, kadının hamilelik ve lohusalık dönemindeki özel durumu haricinde tarafların bağımsız konutta yaşadıklarını, mahkemece belirlenen kusurların gerçekleşmediğini, kadının kök ailesi ile görüştürülmediğine ilişkin tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, kadına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığına ilişkin her hangi bir tanık beyanı olmamasına rağmen bu yönde kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, kadının sürekli ortak çocuğu ve kendini öldürmekle tehdit etmesi yönünde erkeğe yaptığı psikolojik baskılar neticesinde erkeğin kadını kök ailesinin yanında bırakmak durumunda kaldığını, kadının öfke patlamaları yaşadığına dair sunulan mesaj kayıtlarının mahkemece dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı, velâyet, kişisel ilişki ve erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalara ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına uygun düşüp düşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.