Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11572 E. 2023/2625 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının açtığı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının tanık beyanları dışında sunduğu delillerin yetersiz olduğu, tanık beyanlarının ise doğrudan bilgi ve görgüye dayanmadığı, fiili ayrılığa sebebiyet veren olayların tespit edilemediği ve davalı erkeğin kusurlu olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1676 E., 2022/1560 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bulancak 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/589 E., 2022/154 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve katılım alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, katılım alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından boşanma davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından boşanma davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalı erkek son derece kıskanç olduğu için aralarında zaman içerisinde şiddetli geçimsizlik oluştuğu ve bu yüzden evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalı erkeğin ortak konutu terk ettiğini, ortak hayatın yeniden tesisinin de mümkün olmadığını beyanla, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk yararına 750,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata, iki adet taşınmazın tespit edilecek katkı payları ve değer artışlarının yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; boşanma davasını kabul etmediğini, evi terk ettiği iddiasının gerçek olmadığını, eşinin kendisini evden kovduğunu, ortak çocuklarının telefonundan " baban evden gitsin, niçin eve geliyor, evden gitmez ise polis çağırırım" şeklinde söylemesi üzerine köydeki evine geçtiğini, nafaka ve tazminat istenmesinin hatalı olduğunu, kredi ve elden borçlarının olduğunu, maddî durumunun kötü olması nedeniyle talep edilen nafaka ve tazminatları ödeme gücünün bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama aşamasında katılma alacağı talebinin dosyadan tefrikine karar verildiği, davacı kadın, eşinin son derece kıskanç olduğu ve müşterek haneyi terkettiği iddialarına dayanmış ise de, tanıklarının davalı erkeğin kıskanç olması sebebiyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı yönünde bir beyanlarının bulunmadığını, fiili olarak ayrı yaşamalarının tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği gibi, tanık beyanları çerçevesinde ortak konutu en son terk edenin davacı kadın olduğu, davacı kadın tanığı M.K.'nın beyanlarının doğrudan bilgi ve görgüye dayalı olmadığı, yine diğer tanıkların beyanlarının beş, altı yıl önce yaşanan olaya ilişkin olduğu, adli vakaya konu olduğu ifade edilen bu olaydan sonra ise tarafların fiilen bir arada yaşamayı sürdürdüklerinin anlaşıldığı, davacı kadının boşanma sebebi olarak dayandığı vakıaları ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ile davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, davalı erkeğin üç, dört kez evden uzaklaştırılmasına karar verildiğini, müvekkiline bıçak çektiğini ve bu durumun emniyet müdürlüğüne intikal ettiğini, müvekkilinin ... güvenliği nedeniyle baba evine sığınmasının terk olarak görülemeyeceğini, terk hukuki nedenine dayalı bir davanın açılmadığını, davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla; davanın reddi, kusur belirlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek, eşinin talep ettiği nafaka miktarlarını kabul etmediğini, ortak çocuğunun okul giderlerini, servis ücretini ve eşinin ikamet ettiği evin giderlerini ödediğini, eşinin tanıklarının birinci dereceden akrabası oldukları için beyanlarının taraflı olduğunu ve kabul etmediğini, anlaşmalı boşanmak istediğini beyanla; tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının, tanık beyanı dışında herhangi bir delil sunmadığı, tanıklarının ise görgüye dayalı olmayan ve herhangi bir bilgi de ihtiva etmeyen beyanlarının, davanın kabulü için yeterli olmadığı, önceden olan ancak affedilen olayların da hükme esas alınamayacağı, tarafların ayrı yaşıyor olmalarının ayrı yaşamaya sebebiyet veren tespit edilmedinden davalı erkek aleyhine değerlendirilemeyeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin varlığının kabulüne elverişli sebep ve deliller tespit edilemediği, boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiğinden ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları ile paranın alım gücü dikkate alındığında tedbir nafakasının miktarında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, Mahkeme kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, dolayısıyla kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın ... olarak tanımlandığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, davacı kadın vekili ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, müvekkilinin ağır baskı ve tehdit altında olduğunu, davalı erkeğin bir çok kez evden uzaklaştırılmasına karar verildiğini, bu hususun delil olarak gösterilmesine rağmen Mahkemece olayların araştırılmamasının hatalı olduğunu, davalı erkeğin kıskançlığı ve şiddete yol açan davranışları olduğunu, müvekkilinin ... güvenliği için ortak evi terk ettiğini ve babasına sığındığını, davalı erkeğin şikayet edildiğini ve emniyet müdürlüğünde dosyalarının olduğunu, davanın ispatlandığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi, kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafında açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.