"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1537 E., 2022/1591 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/228 E., 2022/397 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin son 2-3 aydan beri ortak konuta gelmediğini, başka kadınlarla kendisini aldattığını duyduğunu, doğuma giderken çantasındaki bankamatik kartını aldığını, bu kart üzerinden kredi çekerek kendisini borçlandırdığını, zorla cinsel birliktelik kurmak istemesi nedeni ile Mart 2021 tarihinde karakola şikayette bulunduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, çocuk için 500,00 TL, kendisi için 1.000,00 TL nafaka hükmedilmesine, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatı ile evlilik süresi içinde alınan aracın yarısının kendisine verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı karşı davalı kadın vekili süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının evlendikten sonra eşinin baskısı nedeni ile işinden ayrılmak zorunda kaldığını, davalı karşı davacı erkeğin tazminatını ve ziynet eşyalarını elinden aldığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, davalı karşı davacı erkeğin hakaret ve küfür ettiğini, ailesini arayıp müvekkilini şikayet ettiğini, ilgisiz olduğunu, eve geç gelmeye başladığını, telefonda gizli gizli konuştuğunu, duygusal, sosyal, ekonomik ve cinsel şiddette bulunduğunu iddia etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı karşı davalı kadının iddialarının ... olmadığını, davacı karşı davalı kadının annesine aşırı düşkün olduğunu, annesinin yönlendirmesi ile hareket ettiğini, davalı karşı davacı erkeğe ve ailesine karşı tepkili davrandığını, sözlü ve fiziksel hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, davalı karşı davacı erkeğin annesinin üzerine yürüdüğünü, cinsel ve kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, mahrem hayatlarını başkalarına anlattığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı babaya verilmesine, faizi ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar dosya kapsamındaki tanık beyanlarından taraflar arasında maddî konulardan ve ailelerin evliliğe müdahalesinden dolayı geçimsizlik bulunduğu ve tarafların birbirlerine yönelik ... düşürücü sözler sarfedip hakaret ettikleri ve de kısa süreli ayrılıklar yaşadıkları anlaşılmışsa da, tarafların 30.03.2021 tarihinde müşterek konutta cinsel birliktelik yaşadıkları, davacı karşı davalı kadının eşi hakkında kendisini cinsel birlikteliğe zorladığı iddiasıyla önce şikayette bulunduğu, erkeğin gözaltına alındığı, ancak daha sonra bir anlık sinirle eşini şikayet ettiğini beyan ederek şikayetten vazgeçtiği dosya kapsamındaki tanık ifadeleri ve soruşturma dosyasından anlaşıldığı, tanık Yeter'in beyanına göre de, kadının şikayetinden vazgeçmesinden sonra tarafların ortak konutta yaklaşık 10 gün birlikte yaşamaya devam ettikleri, tarafların öncesine ait olaylarla ve işledikleri kusurlu davranışlarıyla ilgili olarak birbirlerini affettiklerinin kabulünün gerektiği, tanık Yeter'in kadının son olarak eşiyle bir araya geldikten sonra eşyalarını ve müşterek çocuğu yanına alarak evden ayrıldığını beyan ettiği ancak eşi tarafından evden kovulup kovulmadığı ya da kadının haklı bir gerekçe ile evden ayrılıp ayrılmadığı hususlarının dosya kapsamına göre ispat edilemediği, dosya kapsamındaki af olgusu gerçekleştikten sonra taraflardan herhangi birinden kaynaklanan ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak herhangi bir kusurlu davranışın dosya kapsamında ispat edilemediği, tarafların ayrı yaşıyor olmalarının da tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği gerekçeleri ile her iki davanın reddine, davacı karşı davalı kadın için aylık 600,00 TL, ortak çocuk Şevval ... için aylık 400,00 TL olmak üzere aylık toplam 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davalı karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadının araca yönelik talebi hususunda harcı yatırılmak suretiyle usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı karşı davacı erkek vekili; asıl davaya ilişkin esasa dair kurulan hükmü kabul ettiklerini, adli yardım talebinin kabulüne karşı itirazlarının devam ettiğini, davaya cevap ve karşı dava dilekçelerinde davacı karşı davalı kadının kendi annesine aşırı düşkün olduğunu, kendi annesinin müşterek konuta müdahale ettiğini, müvekkilinin ve müvekkilinin ailesine yönelik olarak sözlü ve fiziksel hakarette bulunduğunu, evi sık sık terk ettiğini, bir eş bir gelin olduğunu fark edemediğini, eşini ve eşinin ailesini aşağılayan, küfür eden, eşini haksız ve yalandan şikayet eden, mahremiyeti dile döken kadının müvekkilinden daha ağır kusurlu olduğunu, asıl davaya ilişkin verilen ret kararının onanmasını, karşı davaya dair verilen ret kararının kaldırılarak karşı davanın tümden kabulüne dair müvekkilinin lehine hüküm kurulmasını belirterek kendi davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı karşı davalı kadın vekili; müvekkili için boşanma sebeplerinin gerçekleştiğini, iddialarının tanık beyanları ile ispat edildiğini, tanıkların davalı karşı davacı erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediğine, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğine, rızası dışında cinsel ilişkiye zorladığına, baskı ile şikayetinden vazgeçirdiğine tanık olduklarını, davalı karşı davacı erkek tanıklarının beyanlarının ezberlenmiş ifadeler olduğunu, müvekkili lehine tazminat koşullarının oluştuğunu, davalı karşı davacı erkeğin yargılama sırasında piyasayı dolandırarak yurt dışına kaçtığını belirterek kendi davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların birbirlerine yönelik ... düşürücü sözler sarfedip hakaret ettikleri, kısa süreli ayrılıklar yaşadıkları, tarafların 30.03.2021 tarihinde müşterek konutta cinsel birliktelik yaşadıkları, davacı karşı davalı kadının eşi hakkında kendisini cinsel birlikteliğe zorladığı iddiasıyla önce şikayette bulunduğu, erkeğin gözaltına alındığı, ancak daha sonra bir anlık sinirle eşini şikayet ettiğini beyan ederek şikayetten vazgeçtiği, tanık Yeter'in beyanına göre de, kadının şikayetinden vazgeçmesinden sonra tarafların müşterek konutta yaklaşık 10 gün birlikte yaşamaya devam ettikleri, tarafların öncesine ait olaylarla ve işledikleri kusurlu davranışlarıyla ilgili olarak birbirlerini affettikleri, bu itibarla dosya kapsamındaki af olgusu gerçekleştikten sonra taraflardan herhangi birinden kaynaklanan ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak herhangi bir kusurlu davranışın dosya kapsamında ispat edilemediğinden yerel mahkeme tarafından davanın reddine yönelik verilen kararda ve adli yardım talebinin kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, dolayısıyla kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın ... olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile her iki taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekli temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı kadın vekili; müvekkili için boşanma sebeplerinin gerçekleştiğini, iddialarının tanık beyanları ile ispat edildiğini, tanıkların davalı karşı davacı erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediğine, eşi ve çocuğu ile ilgilenmediğine, rızası dışında cinsel ilişkiye zorladığına, baskı ile şikayetinden vazgeçirdiğine tanık olduklarını, davalı karşı davacı erkek tanıklarının beyanlarının ezberlenmiş ifadeler olduğunu, müvekkilinin cinsel saldırıya uğradığı gerçeğinin şikayetten baskı ile vazgeçme gerekçe gösterilerek örtbas edilemeyeceğini, müvekkili lehine tazminat koşullarının oluştuğunu belirterek kendi davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
. Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Yeter'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.