Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5344 E. 2023/869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gözetilerek, Yargıtay kararı bu kısımlar yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/328 E., 2022/434 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 11.08.2017 - 27.06.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/447 E., 2021/664 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı kabulü ile hükmün kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek dava ve karşı davaya cevap(cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeğe ve erkeğin ailesine sürekli olarak hakaret ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, erkeğin ailesi ile görüşmesini istemediğini, ailesini ortak konuttan kovduğunu, erkeği tehdit ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde ileri sürülen vakaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, kadına sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin annye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2019 tarih ve 2017/1418 Esas, 2019/872 Karar sayılı kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, kadının ise erkeğe hakaret ettiği ve erkeğin akrabalarını ortak konuta istemediği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 Sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına karar tarihine kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına karar tarihine kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakası, karar tarihi itibariyle aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusursuz olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadın yararına nafakaya ve tazminata hükmedilmesi ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından ise; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kusur belirlemesi yönünden hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusursuz olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğu, kusur durumu dikkate alındığında tazminat miktarlarının az olduğu yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2021 tarih ve 2020/123 Esas, 2021/905 Karar sayılı kararı ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı, bu durumun tek başına bozma sebebi olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından Anayasanın 141 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci ve 297 nci maddeleri kapsamında vardığı yargıyı içerir ve denetlenebilir gerekçe ve hüküm oluşturulması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı erkeğin, kadına hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise erkeğe ve erkeğin akrabalarına hakaret ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak ortak çocuk yararına 06.06.2018 tarihinden itibaren verilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 900.00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren sonraki yıllar için kasım 2022'de başlamak üzere yıllık TÜFE oranında arttırılmak üzere aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, kadının ev hanımı olduğu, çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak kadın yararına 06.06.2018 tarihinden itibaren verilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 900,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren sonraki yıllar için Kasım 2022'de başlamak üzere yıllık TÜFE oranında arttırılmak üzere aylık 900,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadının boşanmakla en azından eşinin maddî desteğini yitireceği dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusursuz olduğu, erkeğin, ortak çocuk Ahmet Şerif ile husumetli olmasına rağmen beyanının hükme esas alınmasının hatalı olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olduğu, kadın yararına nafakaya ve tazminata hükmedilmesi ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinin hatalı yapldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusursuz olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğu, kusur durumu dikkate alındığında tazminat miktarlarının da az olduğu belirtilerek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadın yararına maddî tazminat ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetli ise de boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadın vekilinin tazminatların miktarlarına yönelik istinaf itirazının kabulü ile kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair, davacı-karşı davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi, 51 inci maddesi,

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi uyarınca daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (3) ve (4) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin ...'dan alınıp ...'ye verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.