Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5911 E. 2023/3123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının öğretmen olması ve düzenli gelire sahip bulunması nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı ve takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/780 E., 2022/703 K.

KARAR : İstinaf başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/199 E., 2021/30 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge adliye mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle ; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde temyiz eden ... ... vekilleri Av. ... - Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle ; davalı karşı davacı kadının sürekli sorun çıkardığını, müvekkilini aşağıladığını, hakaret ettiğini, sinirli ve asabi olduğunu, eşine ve çocuklarına terlik fırlattığını, eşyalara zarar verdiğini, mahrem konuları üçüncü kişilere anlattığını, müvekkilinin babasına da hakaret ettiğini, çocuklara annelik yapmadığını, eşinin arkadaşları ile tartıştığını, eşinin anne ve babası ile çocukları görüştürmediğini, aşırı alkol tükettiğini, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin Hristiyan, davalı karşı davacı kadının ise Müslüman olduğunu, taraflar arasında kültür ve din konusunda ciddi sıkıntılar ve tartışmalar çıktığını, davalı karşı davacı kadının daha önceden boşanma davası açıp feragat ettiğini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına yasal faizi ile 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı karşı davalı erkek vekili karşı davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, davalı karşı davacı kadının beyanlarının hakka, hukuka ve gerçeğe aykırı olduğunu, iddia ettikleri hususların davalı karşı davacı kadın tarafından bu dilekçe ile tevil yollu ikrar edildiğini, davalı karşı davacı kadının odaları ayırdığını, birliktelikten kaçındığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, öğretmen olan kadının nafaka alamayacağını, kusurlu olan davalı karşı davacı kadın yararına tazminata hükmedilemeyeceği ve velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı karşı davacı kadın vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, ayrı yemek yediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, evi otel gibi kullandığını, yatak odasına dahi girmediğini, çalışma odasını sürekli kilitli tuttuğunu, hakaret ettiğini, porno izlediğini, sözel ve fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklara hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, ailesine para vermediğini, eve gizli kamera yerleştirdiğini, tehdit ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 2.500'er TL tedbir ve 3.750 'şer TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili, asıl davaya ikinci cevap ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, davacı karşı davalı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı karşı davalı erkeğin ortak çocukları alkollü ortamlara soktuğunu, ailesinin müvekkilini küçük gördüğünü, ortak çocuk Ceyda'yı annesinden soğutacak davranışlarda bulunduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin, eşine ve çocuklarına baskıcı bir tutumla hareket ettiği, evlilik birliği içerisinde kendisine ait çalışma odasında kaldığı, çalışma odasını sürekli kilitlediği, eve kameralar yerleştirerek izlediği, 5 yıldır tarafların yatakları ayırdığı, erkeğin cinsel birliktelikten kaçındığı, bir tartışma sonrasında eşinin üzerine yürüdüğü, davalı karşı davacı kadının ise yatak odası sırlarını başkasına anlattığı, kendi arkadaşlarına eşi ile birlikte olmadıklarını ve cinsellik yaşamadığını, eşi ile en son 2 yıl önce birliktelik yaşadığını anlattığı sabit kabul edilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı karşı davalı erkeğin ağır kusur olduğunun kabulü ile her iki davanın kabulüyle, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Ceyda'nın velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... 02.10.2019 tarihinde ... olduğunda velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuğun ... olduğu tarihe kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, davalı karşı davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı karşı davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı karşı davacı kadının tamamıyla kusurlu olduğunu, davalı karşı davacı kadın yönünden tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığını, davalı karşı davacı kadının öğretmen olduğunu, yoksulluğa düşmediğini, müvekkilinin ödediği toplu nafaka ile kendisine araç aldığını, ortak çocukların dava açıldıktan 4 ay sonra annelerinin yanına gitmesine rağmen dava tarihinden itibaren çocuklar için nafaka takdirinin usule aykırı olduğunu, ortak çocuk Ceyda'nın eğitim masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, nafakanın yüksek olduğunu, müvekkil aleyhine tazminata, yargılama harç ve gideri ile vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davalı karşı davacı kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacı karşı davalı erkeğin tamamıyla kusurlu olduğunu, müvekkili yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ortak çocuklar için hükmedilen nafakaların düşük olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin aylık 4.500 İsviçre Frangı gelir elde ettiğini, yurt içi ve yurt dışında taşınmazları olduğunu belirterek, davacı karşı davalı erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesince taraflara yüklenen kusurların gerçekleştiği, bunun yanında davacı karşı davalı erkeğin eşine hakaret edip, aşağıladığının dosya kapsamı ile sabit olduğu belirtilerek davalı karşı davacı kadının kusur yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına hüküm altına alınan tazminatların az olduğu gerekçesi ile bu yöne ilişkin istinaf başvurusunu kabulü ile davalı karşı davacı kadın yararın 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince kadın ve ortak çocuk lehine takdir edilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, nafakaların başlangıç tarihinde ve vekâlet ücretine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı karşı davalı erkeğin tüm, davalı karşı davacı kadının sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili ve katılma yolu ile davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun(6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

4.Dosya kapsamı itibari ile davalı davacı kadının öğretmen olduğu, düzenli ve sabit bir gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası koşulları oluşmamıştır. Davalı karşı davacı kadın eşin yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (3) ve (4) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat miktarları, davacı karşı davalı erkek yararına yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere tarafların diğer temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL’nin Senem'den alınarak Gerhard'a verilmesine ve 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Gerhard'dan alınarak Senem'e verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.