"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1496 E., 2022/324 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2018
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/103 E., 2019/215 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Av. Mine ... ile karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşmaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, erkeği aşağıladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, erkek aleyhine tedbir nafakası davası açtığını, hakaret ettiğini, 2001 yılında kadın aleyhine boşanma davası açtığını, kadının baskı ve tehditle açmış olduğu davadan vazgeçirdiğini, fakat kadının aynı olumsuz davranışlarına devam ettiğini, yatağını ayırdığını, ekonomik şiddet uyguladığını, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek davanın reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir nafakası, 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2015 yılından itibaren bir araya gelmediği, davacı erkeğin Bulgaristan'a gittiği ve oraya yerleştiği, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların 2015 yılı öncesine ilişkin olduğu, evlilik birliğinin devam ettiği, davacı erkeğin işbu dava açılana kadar boşanma iradesi göstermediği, dava dilekçesinde dayanılan vakıaları affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, erkeğin ise Bulgaristan'a giderek oraya yerleştiği, kadın ve ortak çocukla ilişkisini kestiği, ortak çocuğun giderlerine katılmadığı, aile birliği içindeki görevlerini yerine getirmekten kaçındığı bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin davacı erkeğin kusurlu eylemleri nedeniyle sarsıldığı gerekçesiyle davanın reddine, tarafların ortak çocuğu ergin olduğundan tedbir nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının sürekli olarak erkeği aşağıladığı, birlik görevlerini ihmal ettiği, aleyhine nafaka davaları açtığı, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin kısmen hatalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; erkeğin, Bulgaristan'a giderek oraya yerleştiği, kadın ve ortak çocukla ilişkisini kestiği, ortak çocuğun giderlerine katılmadığı, aile birliği içindeki görevlerini yerine getirmekten kaçındığının sabit olduğu, kadının ise ailesinin yanında erkeğe hakaret ettiği, ... düşürücü sözler söylediği boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası şartlarının oluştuğu, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacı erkek vekilinin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, kadının düzenli ve sürekli gelir getiren işi olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, duyuma dayalı tanık beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı kadının boşanmaya itiraz etmesinin, hakkın kötüye kullanılması olduğu, erkeği ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığından kadının, boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası 175 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.