"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1419 E., 2022/379 K.
DAVA TARİHİ : 21.04.2017
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/318 E., 2019/234 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 09.05.2023 gününde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Davalı ... vekilinin mazeret dilekçesi verdiği görüldü, mazereti yerinde görülmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, aşırı kıskanç olduğunu, baskıcı olduğunu, erkeği ve erkeğin ailesini aşağıladığını, erkeğin ailesine kötü davrandığını, ailesini istemediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin birlik görevini ihmal ettiğini, sürekli olarak eşini istemediğini söylediğini, ancak eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddini, aksi kanaatin oluşacak olması durumunda kadın yararına aylık 4.000,00 TL tedbir nafakası, 4.000,00 TL yoksulluk nafakası, 200.000,00 TL maddî tazminat ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin ailesine kötü davrandığı, erkeğin ise ortak konutu terk ederek birlik görevini ihmal ettiği bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un(4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, paranın alım gücü, enflasyon oranı dikkate alınarak kadın yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 350,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden işbu karar kesinleşinceye kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, kadının çalıştığı anlaşıldığından yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alınarak kadının tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, dinlenen erkek tanıklarının beyanlarının bir kısmının aktarıma, bir kısmının ise önceye dayalı olduğu, hükme esas alınamayacağı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadının herhangi bir işte çalışmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili yeterli araştırmanın yapılmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, erkeğin gelir durumunun ... olduğu ve üzerine kayıtlı taşınmazlarının olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alınarak kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakıalar ile kusur derecelerinin ... tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu olduğu, tarafların boşanmalarına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının gerektiği gibi araştırıldığı, kadının emekli öğretmen olduğu, asgari ücretin üzerinde geliri olduğu ve adına kayıtlı üç adet taşınmaz ile bir adet aracının olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, tarafların tespit edilen kusur durumu dikkate alındığında kadının tazminat istemlerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile, davalı kadın vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... maddesi, 51 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.