Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6143 E. 2023/4787 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katkı payı ve katılma alacağı davalarında, edinilmiş mallara katkı oranlarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, edinilmiş mallara katkı oranlarının belirlenmesinde ve özellikle kooperatif ödemelerinin güncellenmesinde, tarafların çalışma ve gelir durumlarını yeterince değerlendirmeyerek hatalı hesaplama yaptığı, ayrıca mal rejiminin uygulanma tarihi ve usulü kazanılmış haklar gözetilmeden karar verdiği gerekçesiyle kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1489 E., 2022/1025 K.

KARAR : Başvuruların kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdemli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2013/475 E., 2020/378 K.

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. ... kadın dava dilekçesinde; evlilik süresinde hem kendisinin hem de davalı-davacının çalıştığını, davalı-davacının evlilik birliği içerisinde beraber edinilen malları kendisine vermediğini, evlilik birliği içerisinde 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 14 ada 97 parsel sayılı taşınmaz (686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm) ile . ... ve ... plakalı araçların edinildiğini, 14 ada 97 parsel sayılı taşınmazın bedelini vererek 1/2 hissesini davalı-davacıdan satın aldığını belirterek; 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 14 ada 97 parsel sayılı taşınmaz (686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm) ile ... ve ... plakalı araçları bedelinin tarafına aynen, olmadığı takdirde tazminat olarak tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.

2. ... kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölümün ödemelerini müvekkilinin davalı-davacıdan fazla katkısının olduğunu, o dönemde iki tane taşınmaz alındığını, davalı-davacının yaşam tarzı nedeniyle bir tanesini sattığını, 14 ada 97 parsel sayılı (686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm) taşınmazın arsa olarak alındığını, daha sonra kat irtifakı ile 2,5 daire edinildiğini, parasını müvekkilinin hayvancılıktan ve dikiş-nakıştan elde ettiği para ile ödediğini, tapusunu müvekkilinin vekâlet vermesine rağmen davalı-davacının kendi adına yaptığını, araçların boşanma dava tarihinden önce alındığını beyan etmiştir.

3. ... kadın birleşen davaya cevap dilekçesinde; 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölümün adına kayıtlı olmadığını, 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün ise baba ve annesinin ölümü üzerine miras kalan 25.000,00 Mark ve altın ile kooperatife üye olarak edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

4. ... kadın vekili 10.03.2020 tarihli dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere talep miktarını artırarak bilirkişi raporunda belirlenen 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm yönünden 115.074,90 TL katılma alacağı, 9.002,19 TL katkı payı alacağı, 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden 19.110,00 TL katkı payı alacağı, ... plakalı araç yönünden 4.854,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam toplam 148.041,09 TL katkı payı ve katılma alacağının dava tarihinden itibaren davalı-davacıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölümün müvekkili tarafından 1982 yılında kooperatife üye olması ile edinildiğini ve 2000 yılında teslim edildiğini, ancak tapusunun müvekkiline daha sonra teslim edildiğini, bu taşınmaz yönünden davacı-davalının talep edebileceği bir alacağının olmadığını; 14 ada 97 parsel sayılı taşınmazın (686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm) 1989 yılında alındığını, bu taşınmaz yönünden de davacı-davalının talep edebileceği bir alacağının olmadığını; ... plakalı aracın boşanma davası açıldıktan sonra alındığını, bu araç yönünden davacı-davalının talep edebileceği bir alacağının olmadığını, ... plakalı aracın ise müvekkilinin daha önce sahip olduğu araçların satılmasından elde edilen para ile satın alındığını, bu araç üzerinde davacı-davalının herhangi bir hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilen ve ... adına kayıtlı bulunan 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm ve 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin taşınmazların edilmesine katkısının olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile, 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm ve 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün tasfiye tarihindeki değirinin yarısının, olmadığı takdirde bu taşınmazların alımına müvekkilinin yaptığı katkının güncel parasal değerinin belirlenerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

3. Davalı-davacı erkek vekili 02.03.2020 tarihli dilekçesinde; fazlaya ilişkin hakları ve bilirkişi raporlarına itirazları saklı kalmak üzere talep miktarını artırarak bilirkişi raporunda belirlenen 15.783,88TL katkı payı alacağı, 99.228,06 TL katılma alacağı olmak üzere 115.011,94 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 03.04.2020 tarihli ek raporun dosya kapsamı ile uyumlu olması, denetime elverişli olması dikkate alınarak hükme esas alındığı gerekçesiyle; asıl davanın kabulüyle 28.112,19 TL katkı payı alacağı ile 119.929,40 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 148.041,59 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; birleşen davanın kabulüyle, 15.183,18 TL katkı payı alacağı, 99.228,06 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 115.011,94 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde; birleşen dava yönünden müvekkili adına kayıtlı 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün ilk 01.12.1997 satış işlemiyle edinildiğini, imar uygulaması tarihinin esas alınarak davalı-davacı lehine katılma alacağı hesaplanmasının yasaya aykırı olduğunu, davalı-davacının katılma alacağı olmadığı gibi katkı payı alacağı da bulunmadığını, müvekkilinin kafeterya işletmeciliği yaptığını, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık işiyle uğraştığını, ayrıca kendisine miras kalan para ve bozdurduğu altınlar da düşünüldüğünde davalı-davacının taşınmaza katkıda bulunmasının düşünülemeyeceğini, işbu taşınmazla ilgili olarak müvekkili tarafından yapılan iyileştirmelerin de dikkate alınmadığını, davalı-davacı lehine hükmedilen alacağa karar tarihinden yahut ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren yürütülmesinin de doğru olmadığını; asıl dava yönünden de taşınmazların güncel değerinin usulüne uygun olarak hesaplanmadığını, yeniden keşif yapılarak yakın tarihteki koşullara göre karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden yapılan bilirkişi hesaplamasına göre karar verildiğini, katkı payı alacağı hesaplanırken de oranlamanın yasaya uygun olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl dava yönünden müvekkili adına kayıtlı 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm yönünden ... lehine katkı payı alacağına hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, hüküm altına alınan katılma alacağının çok fazla olduğunu, talep olmadığı halde Mahkemece faize hükmedildiğini, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin ise zaten hatalı olduğunu; 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölümün kooperatif üyeliği ile edinildiğini, 01.01.2002 tarihinden önce yapılan ödemelerin dava konusu taşınmazın değeri içinde daha fazla yer tuttuğunu, 14.11.1981-01.01.2002 tarihleri arasında yapılan ödemelerin tüm ödemelerin bittiği 31.12.2006 tarihine kadar ulaşacağı alım gücünün taşınmazın değeri içindeki payının denkleştirici adalet ilkeleri çerçevesinde saptanması ve oranlama yapılması gerekirken bu hususa riayet edilmediği için katılma alacağının çok fahiş şekilde hüküm altına alındığını, bu konudaki itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, hükmedilen tutara da talep olmadığı halde dava tarihinden itibaren faize hükmedildiğini; tarafların 1/2'şer hisse sahibi oldukları 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden müvekkili adına kayıtlı hisse üzerinde ... lehine katkı payı alacağına hükmedilmesinin ve talep olmadığı halde dava tarihinden faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı-davalının geriye kalan 1/2'si üzerinde katkısının olduğunun kabul etmenin mümkün olmadığını, bu taşınmazın edinildiği tarihlerde davacı-davalının hiçbir çalışmasının olmadığını, müvekkili adına kayıtlı 1/2 hissede davacı-davalının katkısının olduğunun kabul edilmesine karşılık ... adına kayıtlı 1/2 hissede müvekkilinin katkısının olmadığının kabulünün de açıkça bir çelişki olduğunu, davacı-davalının 01.01.2002 tarihinden önce mal ayrılığı rejimini katı bir şekilde uyguladığını, tarafların ayrı ayrı mal edinilmesinin de bunu gösterdiğini, yine davacı-davalının % 40 katkıda bulunduğu yönündeki bilirkişi değerlendirilmesinin tamamen soyut olduğunu, bu konudaki itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı-davalının katkısını ispatlayamadığını,resmi kayıtlara göre davacı-davalının 1995 yılında çalışmaya başladığını, Bağ-Kur primlerini dahi müvekkilinin ödediğini, davacı-davalının soyut tanık beyanlarına itibar edilerek lehine katkı alacağına hükmedildiğini, davacı-davalının ailesinden miras kaldığını ve altınlarının satıldığını da ispatlayamadığını; birleşen davada ise 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölüme müvekkilinin katkısının çok daha fazla olduğu halde az miktarda katkı payı alacağına hükmedildiğini, evlilikte asıl çalışan ve para kazanının müvekkili olduğunu; tarafların 1/2'şer hisseli malik oldukları 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden de davacı-davalının hissesi yönünden müvekkili lehine alacak hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun soyut olduğunu, celp edilen vergi kayıtlarına göre müvekkilinin 01.07.1981 yılından itibaren aktif olarak çalışmaya başladığını, davacı-davalının ise 05.04.1995 yılında vergi mükellefi olarak çalışmaya başladığını, vergi kayıtlarına göre müvekkilinin çok daha fazla gelir elde ettiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ... kadın vekilinin istinaf itirazlarının incelemesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından birleşen dava yönünden davalı-davacı erkek lehine katkı payı ve katılma alacağına hükmedilmesinin doğru olduğu, taşınmazların güncel değerinin tespiti konusunda usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle ... kadın vekilinin bu konulara ilişkin başvurusunun reddine; davalı-davacı erkek lehine hem katkı alacağı hem de katılma alacağı bulunduğuna karar verildiği, ancak katkı payı alacağının ve katılma alacağının faiz başlangıç tarihlerinin farklı olmasına rağmen her iki alacak konusunda dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ... kadın vekilinin faize ilişkin başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,davalı-davacı erkek vekilinin istinaf itirazlarının incelemesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davada taşınmazlarla ilgili olarak ... kadın lehine katkı payı ve katılma alacağına hükmedilmesinin doğru olduğu, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin bu konulara ilişkin başvurusunun reddine; ... kadının ne dava dilekçesinde ne de ıslah dilekçesinde faize ilişkin herhangi bir talebi bulunmamasına karşın talebi aşacak şekilde ... kadın yararına faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin faize ilişkin başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,sonuç olarak; taraf vekillerinin "faiz dışında kalan konulara" yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, ... vekilinin "birleşen davada faize" yönelik, davalı-davacı vekilinin "asıl davada faize" yönelik başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kabulüyle, 28.112,19 TL katkı payı alacağı ile 119.929,40 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 148.041,59 TL alacağın tahsiline; birleşen davanın kabulüyle, 15.183,18 TL katkı payı alacağının 2.500,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren, 12.683,18 TL'sinin ıslah tarihi olan 02.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, 99.228,06 TL katılma alacağının ise İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 14.07.2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde; birleşen dava yönünden müvekkili adına kayıtlı 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün ilk 01.12.1997 satış işlemiyle edinildiğini, imar uygulaması tarihinin esas alınarak davalı-davacı lehine katılma alacağı hesaplanmasının yasaya aykırı olduğunu, davalı-davacının katılma alacağı olmadığı gibi katkı payı alacağı da bulunmadığını, müvekkilinin kafeterya işletmeciliği yaptığını, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık işiyle uğraştığını, ayrıca kendisine miras kalan para ve bozdurduğu altınlar da düşünüldüğünde davalı-davacının taşınmaza katkıda bulunmasının düşünülemeyeceğini, işbu taşınmazla ilgili olarak müvekkili tarafından yapılan iyileştirmelerin de dikkate alınmadığını; asıl dava yönünden de taşınmazların güncel değerinin usulüne uygun olarak hesaplanmadığını, yeniden keşif yapılarak yakın tarihteki koşullara göre karar verilmesi gerekirken dosya üzerinden yapılan bilirkişi hesaplamasına göre karar verildiğini, katkı payı alacağı hesaplanırken de oranlamanın yasaya uygun olmadığını; ıslah dilekçesinda dava tarihinden itibaren faiz taleplerinin olduğunu, katkı payı ve katılma alacağının eksik belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; asıl dava yönünden müvekkili adına kayıtlı 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm yönünden ... lehine katkı payı alacağına hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, hüküm altına alınan katılma alacağının çok fazla olduğunu; 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölümün kooperatif üyeliği ile edinildiğini, 01.01.2002 tarihinden önce yapılan ödemelerin dava konusu taşınmazın değeri içinde daha fazla yer tuttuğunu, 14.11.1981-01.01.2002 tarihleri arasında yapılan ödemelerin tüm ödemelerin bittiği 31.12.2006 tarihine kadar ulaşacağı alım gücünün taşınmazın değeri içindeki payının denkleştirici adalet ilkeleri çerçevesinde saptanması ve oranlama yapılması gerekirken bu hususa riayet edilmediği için katılma alacağının çok fahiş şekilde hüküm altına alındığını, bu konudaki itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını; tarafların 1/2'şer hisse sahibi oldukları 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden müvekkili adına kayıtlı hisse üzerinde ... lehine katkı payı alacağına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı-davalının geriye kalan 1/2'si üzerinde katkısının olduğunun kabul etmenin mümkün olmadığını, bu taşınmazın edinildiği tarihlerde davacı-davalının hiçbir çalışmasının olmadığını, müvekkili adına kayıtlı 1/2 hissede davacı-davalının katkısının olduğunun kabul edilmesine karşılık ... adına kayıtlı 1/2 hissede müvekkilinin katkısının olmadığının kabulünün de açıkça bir çelişki olduğunu, davacı-davalının 01.01.2002 tarihinden önce mal ayrılığı rejimini katı bir şekilde uyguladığını, tarafların ayrı ayrı mal edinilmesinin de bunu gösterdiğini, yine davacı-davalının % 40 katkıda bulunduğu yönündeki bilirkişi değerlendirilmesinin tamamen soyut olduğunu, bu konudaki itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı-davalının katkısını ispatlayamadığını,resmi kayıtlara göre davacı-davalının 1995 yılında çalışmaya başladığını, Bağ-Kur primlerini dahi müvekkilinin ödediğini, davacı-davalının soyut tanık beyanlarına itibar edilerek lehine katkı alacağına hükmedildiğini, davacı-davalının ailesinden miras kaldığını ve altınlarının satıldığını da ispatlayamadığını; birleşen davada ise 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölüme müvekkilinin katkısının çok daha fazla olduğu halde az miktarda katkı payı alacağına hükmedildiğini, evlilikte asıl çalışan ve para kazanının müvekkili olduğunu; tarafların 1/2'şer hisseli malik oldukları 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden de davacı-davalının hissesi yönünden müvekkili lehine alacak hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun soyut olduğunu, celp edilen vergi kayıtlarına göre müvekkilinin 01.07.1981 yılından itibaren aktif olarak çalışmaya başladığını, davacı-davalının ise 05.04.1995 yılında vergi mükellefi olarak çalışmaya başladığını, vergi kayıtlarına göre müvekkilinin çok daha fazla gelir elde ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, faiz talebinin bulunup bulunmadığı, katkının bulunup bulunmadığı, katkı oranı ve bunların ispatı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un (4722 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ... kadının asıl dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunun anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalı-davacı erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, Mahkemece, işbu taşınmaz yönünden yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmamıştır. Şöyle ki, tasfiye konusu taşınmazın edinilmesine dayanak kooperatife davalı-davacı erkeğin 14.11.1981 tarihinde üye olduğu, kooperatifin 1991 yılında inşaata başladığı, 2000 yılında inşaatın bittiği, kooperatife mülkiyete yönelik yapılan ödemelerin 1981-31.12.2006 tarihleri arasında devam ettiği ve taşınmazın 26.06.2008 tarihinde davalı-davacı erkek adına ferdileşme nedeniyle tescil edildiği; vergi kaydına göre davalı-davacı kadının 05.04.1995 tarihinde kafeterya işine başladığı, tanık beyanlarına göre ... kadının ayrıca hayvancılıktan gelir elde ettiği, ancak Mahkemece, ... kadının kayıtlı çalışma tarihinden önce hayvancılık yaptığına dair delil bulunmadığı halde ... kadının 01.01.2002 tarihinden önceki tüm ödemelere katkısının olduğunun kabul edilerek alacağın hesaplandığı; ayrıca kooperatife yapılan ödemelerin en son yapılan ödeme tarihine göre değerinin güncellenmeden 01.01.2002 tarihinden önceki döneme ilişkin oranlamanın hatalı yapıldığı, 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemeler yönünde ise oranlama dahi yapılmadan taşınmazın güncel değerinden 01.01.2002 tarihinden önceki ödemeler yönünden hesaplanan katkı payı alacağı düşülerek artık değerin hatalı buna bağlı olarak katılma alacağının da hatalı hesaplandığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, kooperatife yapılan ödemelerin son ödeme tarihine göre güncellemesinin yapılarak toplam ödemenin belirlenip 01.01.2002 tarihinden önce ve sonra yapılan oran, yani kişisel mal ve edinilmiş mal oranı bulunarak, ... kadının 01.01.2002 tarihinden önce yapılan ödemelere kayıtlı çalışmaya başladığı 05.04.1995 tarihinde sonra katkısının olduğu kabul edilerek katkı payı alacağı ve 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemeler yönünden de katılma alacağının hesaplanarak usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

4. ... kadın vekilinin birleşen davada tasfiye konusu 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, Mahkemece, işbu taşınmaz yönünden yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmamıştır. Şöyle ki, tasfiye konusu taşınmazın edinilmesine dayanak kooperatife ... kadının 1996 yılında üye olduğu, kooperatife ödemelerin 07.10.1996-26.04.2005 tarihleri arasında devam ettiği ve taşınmazın 01.12.1997 tarihinde ... kadın adına tescil edildiği; kooperatife yapılan ödemelerin en son yapılan ödeme tarihine göre değerinin güncellenmeden 01.01.2002 tarihinden önceki döneme ilişkin oranlamanın hatalı yapıldığı, 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemeler yönünde ise oranlama dahi yapılmadan taşınmazın güncel değerinden 01.01.2002 tarihinden önceki ödemeler yönünden hesaplanan katkı payı alacağı düşülerek artık değerin hatalı buna bağlı olarak katılma alacağının da hatalı hesaplandığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, kooperatife yapılan ödemelerin son ödeme tarihine göre güncellemesinin yapılarak toplam ödemenin belirlenip 01.01.2002 tarihinden önce ve sonra yapılan oran, yani kişisel mal ve edinilmiş mal oranı bulunarak katkı payı alacağı ve 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemeler yönünden de katılma alacağının hesaplanarak usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

5. Taraf vekillerinin asıl ve birleşen davada tasfiye konusu 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, taşınmazın davalı-davacı erkek adına ilk edinme tarihini içerir tapu kaydının dosya kapsamında bulunmadığı, ancak davalı-davacı erkeğin beyanına göre taşınmazın 1989 yılında satın alındığı, davalı-davacı erkeğin daha sonra 1/2 hissesini satış yoluyla 26.11.1996 tarihinde ... kadına devrettiği, satın alma bedelinin 14.11.1995 tarihli noter senedinde düzenlenen davalı-davacı erkeğin ... kadından aldığı borcun karşılığı sayıldığı anlaşılmaktadır. O halde, öncelikle, Mahkemece ... kadının hissesini davalı-davacı erkek verdiği borcun karşılığı olarak edindiğinden işbu hisse yönünden davalı-davacı erkeğin katkısı bulunmadığın kabulü yerinde ise de, yukarıdaki bentte açıklandığı üzere ... kadın 05.04.1995 tarihinden önce çalıştığı ispatlayamadığından davalı-davacı erkek adına olan hisse yönünden ... kadının katkısı olduğunun kabulü hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 614 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 845 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölüm ve 686 ada 24 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden BOZULMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.