Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6146 E. 2023/161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Edinilmiş mal rejimine tabi taşınmazın tasfiyesinde tarafların kişisel mallarının kullanılıp kullanılmadığı, kişisel malların neler olduğu ve talep artırımı/ıslah konularına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı yararına oluşan usulî kazanılmış hakka aykırı olarak, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmaz yönünden erkek lehine kişisel mal denkleştirmesi yapılmadan katılma alacağının hesaplanması hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 02.04.2013

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2013/173 E., 2020/29 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, tarafların evliliklerinin ilk aylarında girdikleri bir kooperatif vasıtasıyla 1481 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümü edindiklerini, bu kooperatifin ara ödemelerini veya zaman zaman süresinde ödeyemedikleri için biriken taksitlerini ödemek için müvekkilinin düğünde takılan 102 adet küçük altın ve 13 kalın bilezik ve 1 adet takı setinin bozdurulduğunu, boşanma davası devam ederken davalının 19.10.2012 tarihinde taşınmazı sattığını, fakat bu satış işleminin gerçek bir satış işlemi olmadığını, müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile satıldığını, davalının boşanma davası devam etmekte iken taşınmaza taşındığını ve halen oturmakta olduğunu, ayrıca bu taşınmaz dışında tarafların edindikleri 39 EV 316 plaka aracın mevcut olduğunu belirterek taşınmaz ve araç ile diğer malların Mahkeme tarafından tespit edilerek malların edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılması ve tasfiyesi ile yapılacak yargılama sonucunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; davacı vekili 20.11.2019 tarihli dilekçesiyle talep miktarını değer artış payı alacağı yönünden 76.128,00 TL, katılma alacağı yönünden 80.091,00 TL olmak üzere toplam 156.219,20 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin kooperatife evlenmeden önce üye olunduğunu, davacının hiç bir katkısı olmadığını, ziynetlerle katkı iddiasının asılsız olduğunu, düğünde takılan takıların davacı ve ailesinin çeyiz borçlarının ödendiğini, dairenin boş teslim alındığını tüm iyileştirmelerin ve ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını, işleri iyi gitmeyince satıldığını, babasının kooperatif için çektiği kredinin taşınmazın satış parası ile ödendiğini, kooperatifte elektrik tesisatı işinde çalışarak oluşan alacağının da daire edinilmesinde kullanıldığını, aracın kredi kullanılarak alındığını belirterek davanın reddi savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kooperatif ödemelerinde kullanılan ziynet eşyaları nedeniyle 76.128,00 TL değer artış payı alacağı, kooperatife ziynet dışı evlilik birliği içinde yapılan ödemeler yönünden de 76.737,03 TL katılma alacağı, araç nedeniyle de evlilik birliği içinde yapılan ödemeler yönünden 3.354,17 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 156.219,20 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrarladıklarını, ev hanımı olan davacının kooperatife ve araca hiçbir katkısı olmadığını, davacı tarafın iddia ve savunmalarını genişletmesine muvafakat etmediklerini, tanıkların taşınmazın başında dinlenmediğini, taşınmazdaki iyileştirmelerin kim tarafından ve nasıl yapıldığının açıklığa kavuşturulmadığını, 23.02.2006 ile 30.06.2011 tarihleri arasındaki ödemelerin müvekkilinin şahsi kazanımları olduğunu, ayrıca çekilen banka kredilerinin de kooperatif borcu ile evin yenilenmesine harcandığını, müvekkilinin yakınlarının çektiği kredilerin de kooperatif borcu ile evin yenilenmesine harcandığını, müvekkilinin yakınlarının çektiği kredi borçlarının geri ödendiğini, altınlarla katkı iddiasının ve bu yöndeki hesaplamaların doğru olmadığını, raporun hatalı olduğunu, eksiklikler giderilmeden sözlü yargılamaya geçildiğini, taşınmazın satıldığı davanın ihbar edildiği ... hakkında hüküm kurulmadığı gibi karar başlığında da gösterilmediğini, ıslahın da süresinde yapılmadığını, denetime elverişli olmayan rapor esas alınarak hüküm kurulduğunu belirterek istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının ziynetlerle taşınmazın edinilmesine katkısını, erkeğin de kişisel malla denkleştirme iddiasını ispatlayamadığı, erkeğin kooperatifte elektrik işlerinde çalışarak elde ettiği gelirin de edinilmiş mal olduğundan denkleştirmeye tabi tutulamayacağı gerekçesiyle taşınmaz nedeniyle evlilik birliği içinde yapılan ödemeler yönünden 117.100,00 TL katılma alacağı, araç nedeniyle evlilik birliği içinde yapılan ödemeler yönünden 3.354,17 TL katılma alacağı olduğunun tespiti ile istinaf başvurunun kısmen kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüyle taleple bağlı kalınarak 80.091,20 TL alacağın 16.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, değer artış payı alacağı yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı vekili, davacının ödemelere katkısı olmadığını, davacının dava dilekçesindeki talep miktarından fazla alacağa hükmedilemeyeceğini, taşınmazın kişisel mal olduğunu, kooperatifin elektrik işlerinin karşılığı elde ettiği alacağın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tanıkların keşifte dinlenmediğini, taşınmazdaki iyileştirmelerin kim tarafından ve nasıl yapıldığının açıklığa kavuşturulmadığını, 23.02.2006 ile 30.06.2011 tarihleri arasındaki ödemelerin müvekkilinin şahsi kazanımları olduğunu, ayrıca müvekkilinin ve yakınlarının çektiği kredilerin de kooperatif borcu ile evin yenilenmesine harcandığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili, müvekkilinin değer artış payı alacağının reddedilmesinin hatalı olduğunu, ziynetlerle taksit ödemelerinin yapıldığını, aksi halde Mahkemece katılma alacağı talebinin artırılması için süre verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazın edinilmesinde tarafların kişisel mallarının kullanılıp kullanılmadığı, kişisel malların neler olduğu, talep artırımı/ıslah noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 355 inci maddesinin birinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, 07.10.1953 tarihli, 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalı vekilinin katılma alacağı yönünden diğer temyiz itirazlarının incelemesinde;

Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince taşınmaz yönünden Yapı Kredi Bankası'ndan çekilen 15.000,00 TL kredi ödemeleri ve kooperatife evlilik öncesi yapılan ödemeler nedeniyle erkek lehine kişisel mal denkleştirme yapılarak katılma alacağı hesaplanmış, karar sadece davalı tarafından istinaf edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davalı lehine yapılan kişisel mal denkleştirmesi yönünden karar davacı tarafından istinaf edilmediğinden davalı yararına usulî kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple, Bölge Adliye Mahkemesince usulî kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde taşınmaz yönünden erkek lehine kişisel mal denkleştirmesi yapılmadan katılma alacağının hesaplanması hatalı olmuş, hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının katılma alacağı yönünden BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacıya yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.