Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6364 E. 2023/5244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı koca tarafından davalıya devredilen ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazın satışında davacı eşin rızasının bulunup bulunmadığı, taşınmazın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve harç ile vekâlet ücreti hesaplamasının doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin taşınmazın devrine rızasının olmadığı, kentsel dönüşüm nedeniyle davanın konusuz kalmadığı ve harç ile vekâlet ücretinin doğru hesaplandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/471 E., 2022/412 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastanreddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/615 E., 2020/728 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; eşi...'in ticari hayatında sıkıntılar yaşadığını, davalı ...' den yüksek meblağlı borç para aldığını, borcunu ödeyebilmek için dava konusu taşınmazı davalı ...'e tapuda satış göstermek suretiyle devrettiğini, davacı kadının yaşanan bu olaylardan davalı ... tarafından açılan tahliye davası nedeniyle bilgi sahibi olduğunu, dava konusu... Mahallesi 2981 ada 44 numaralı parsel 10 numaralı bağımsız bölümün yaklaşık kırk senedir davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullanıldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin aile konutu üzerinde tapuda malik olarak gözükmeyen eşin haklarını koruduğunu, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın üçüncü şahıslara devrinin yapılması halinde malik olmayan eşin açık rızasının alınması gerektiğini, davalı ...'in dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını bildiğini ve davalı eş ile aralarında yapılan devir işlemine karşı davacı kadının açık rızasının bulunmadığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş... adına tesciline ve taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın davalı adına tescil edilmesi işleminden davacı kadının bilgi sahibi olduğunu, davalı ... tarafından taşınmazın satın alınmasından sonra noter vasıtasıyla ihtarname gönderildiği ve kadının yapılan devir işleminden bilgi sahibi olduğu, davanın çözümünün, davacı kadının satışa rıza gösterip göstermemesiyle haberi olup olmamasıyla bir ilgisi olmadığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına dair tapu sicilinde şerh bulunmadığını, davalılar arasında yapılan satış işleminin hukuka uygun olduğunu, 4721 sayılı Kanunu'nun 194 üncü maddesinin, tapuya güven ilkesine bir istisna olarak getirilmediğini, davalı ...'in tapu kaydına dayanarak hukuki işlem yaptığı ve iyiniyetinin korunması gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının 2014 yılındı büyük bir maddî kayıp yaşadığını, bankadan kredi kullanmak istediğini ancak şartlar uygun olmadığı için kullanamadığını, bu nedenle davalı ...'den dava konusu taşınmazı teminat olarak göstermek suretiyle borç para aldığını, davalı ...'in parayı taşınmazın kendisine devredilmesi durumunda vereceğini belirtmesi sebebiyle dava konusu aile konutu olarak kullanılan taşınmazın, herhangi bir bedel alınmaksızın tapuda davalı ... adına devrinin yapıldığını, aradan bir yıl kadar bir süre geçtikten sonra davalı ...'in tüm borçlarını kapattığı ve dava konusu taşınmazın kendi adına devrini talep ettiği, ancak davalı ...'in dava konusu taşınmazın devrini de senetleri de davalıya vermediğini, davacı kadının yapılan bu işlemlerden bilgi sahibi olmadığını ve davalı ... tarafından açılan tahliye davası sebebiyle bilgi sahibi olduğunu, davalı eşin, dava konusu taşınmazı hiçbir zaman satma düşüncesiyle hareket etmediğini, davacı eşten açık rıza alınmadığını ve takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacı ve ailesinin dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm sebebiyle yıkılmasına kadar bu taşınmazı aile konutu olarak kullandıkları, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi olmasa bile 4721 sayılı Kanunu'un 194 üncü maddesi hükmünden faydalanacağı, aile konutu şerhinin açıklayıcı nitelikte olduğu, dava konusu taşınmazın satış işleminden davacı kadının bilgi sahibi olmadığı gibi açık razısının da alınmadığı bu durumun tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu... Mahallesi 2981 ada 44 parsel 10 numaralı bağımsız bölümde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tesciline ve dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüm kararı kapsamında 2018 yılında yıkıldığını, taşınmazın konut olma niteliğini yitirdiğini, taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabii arsa niteliğini kazandığını, İlk Derece Mahkemesince bu durumun resmi kurumlardan araştırılması gerektiğini, eksik inceleme yapıldığını, davada hukuki yarar kalmadığını, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava açıldığı tarihte tapu müdürlüğüne başvurmak suretiyle de taşınmaz üzerine aile konutu şerhinin idari yoldan koydurulabileceği, bu açıdan da hukuki yarar olmadığını, davacı eşin devir işleminden bilgi sahibi olduğunu, açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, harç ve vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığı ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... vekili tarafından, kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu belirtilmişse de adli yardım talebinin kabulüne veya reddine ilişkin kararlara karşı istinaf kanun yolunun kapalı olduğu, bu husustaki istinaf itirazının isabetli olmadığı, dava konusu taşınmazın kentsel dönüşüme girdiği ve yıkıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bu husustaki belge eksikliğinin sonuca etkili olmayacağından bu yöndeki istinaf talebinin de isabetli olmadığı, davacı kadının işbu davayı açtığı sırada var olan hukuki yararının yargılama sırasında davalı eşin ölümünden sonra da devam ettiği, evlilik ölümle sona erdiğinden davanın konusuz kaldığını söylemenin mümkün olmadığı, bu yöndeki istinaf itirazının de yerinde olmadığı, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un 6 ncı maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın sırf kentsel dönüşüm alanında kalıyor olması nedeniyle davanın konusuz kalma durumundan bahsedilemeyeceği, bu konudaki istinaf itirazının de yerinde olmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, davacı eşin, taşınmazın devrine açık rızası bulunduğunun ispatlanamadığı, davanın kabulü ile taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değeri üzerinden harç ve vekâlet ücreti takdirinin isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesin talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı ve taşınmazın davalı eş tarafından davalı ...'e yapılan satışında, davacı eşine açık rızasının bulunup bulunmadığı, kentsel dönüşüm kapsamına alınan taşınmazın yıkılması sebebiyle işbu davanın konusuz kalıp kalmadığı, harç ve vekâlet ücreti düzenlemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.