"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/74 E., 2022/954 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/461 E., 2020/268 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 31.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı-karşı davacı ... ve vekili gelmediler. Davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... tarafından mazeret dilekçesi görderildiği görüldü. Mazeretinin reddine karar verildi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını, borçlandığını, hastalığı ile ilgilenmediğini, cinsel birliktelik kuramadığını, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkeğin borçları için bozdurulduğunu ve erkek tarafından kadına iade edilmediğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde hüküm tarihine en yakın tarihteki değerinin erkekten alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, hastalığını gizlediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, erkekten gizli ameliyat olduğunu, müsrif olduğunu, cinsel birliktelikten kaçındığını, borçlandığını, baskıcı olduğunu, rızası olmadan erkeğin sesini kayda aldığını, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından alınmak üzere 50.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak konutta bulunan kişisel eşyalarının erkeğe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıklar Cemal ve ...'in başka yerde yaşadıkları, tanık Nermin'in ise beyanlarının duyuma dayalı olduğu, bu tanıkların taraflar arasında yaşanan geçimsizliğe dair bizzat bilgi sahibi olmadıkları, kadın tarafından sunulan ses kayıtlarının ise hukuka aykırı delil olduğu ve hükmü esas alınamayacağı, tarafların hastaneye sevklerinin yapıldığı ve cinsel birlikteliğe engel rahatsızlıklarının olmadığının anlaşıldığı, tanık Hasan'ın beyanlarının erkeğin iktidarsız olduğu yöndeki vakıayı ispata yeterli olmadığı, kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılan telefon kayıtlarının dava dosyası arasına alındığı, kadının, erkeğin kimlerle ve ne sıklıkta görüştüğüne dair delil sunmadığı, iddiasını ispat edemediği, kadının kürtaj olmasından sonra evlilik birliğinin devam ettiği, boşanmaya karar verilebilmesi için az da olsa kusurlu davranışın ispatlanması gerektiği, affedilen olaylar haricinde herhangi bir kusurlu davranışın ispatlanamadığı gerekçesiyle her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının bulunmadığı ve davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; asıl davanın reddi ve fer'ileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı ve davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; karşı davanın reddi ve fer'ileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ise erkeğin telefonuna gizlice program yükleyerek telefon görüşmelerini kayıt altına aldığı, üçüncü kişilere erkeğin iktidarsız olduğunu söylediği, ... düşürücü konuştuğu ve erkeğin ortak konuttan kovduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği, tarafların boşanma davası açmakta haklı oldukları gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut ve beklenen menfaatleri dikkate alınarak erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının, çalıştığı, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu dikkate alındığında kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadının, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olduğu dikkate alındığında tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davacı-karşı davalı kadın vekilinin, asıl davanın reddi, kusur belirlemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına, her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, kadının, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, taraf vekillerinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğunu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, İlk Derece Mahkemesi tarafından delil olarak sunulan CD içeriklerinin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve hukuka aykırı delil olduğu gerekçesiyle itibar edilmemesinin hatalı olduğu, sunulan kayıtların kadın tarafından tesadüfen ele geçirildiği, erkek hakkında cinsel birlikteliğe engel rahatsızlığı olmadığı yönünde verilen raporun hatalı olduğu, kürtaj olayından sonra tarafların bir arada yaşamalarının kadının, erkeği affettiği anlamına gelmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve davasının reddi gerektiği, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşı davanın kabulüne karar verilmesinin ... olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ve 371 ... maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralaraı, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... maddesi, 51 ... maddesi
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı-karşı davalı kadına yüklenen üçüncü kişilere erkeğin iktidarsız olduğunu söylediği ve ... düşürücü konuştuğu vakıalarının ispatlanamadığının, davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin ancak yine de evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.