Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6544 E. 2022/9075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının evi terk etmesinin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı ve bu durumun boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur değerlendirmesine etkisinin ne olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının, eşinin ailesiyle birlikte yaşamak zorunda kalması, sağlanan evin yetersiz olması ve eşinin evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmemesi gibi nedenlerle evi terk etmesinin haklı sebebe dayandığı ve bu durumun kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince

verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her iki dava

yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davacı-karşı davalı kadın, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1. madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davacı-karşı davalı kadının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davacı-karşı davalı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle kadının davasının TMK 166/1 gereğince kabulü ile ferilerine ve erkeğin davasının reddine karar verilmekle, karar taraflarca istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde taraflara vasi tayini gerekip gerekmediğinin araştırılması yönünden karar kaldırılmış, mahkemece yapılan yargılamada, erkeğin TMK'nın 405. maddesi gereğince kısıtlanması neticesinde erkeğe kusur yüklenemeyeceğinden bahisle kadının tamamen kusurlu olduğuna ve bu defa erkeğin davasının TMK 166/1 gereğince kabulü ile ferilerine ve kadının davasının reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı davacı-karşı davalı kadın her iki dava yönünden istinaf itirazında bulunmuş, bölge adliye mahkemesince; erkeğin manevi tazminat talebi reddedilmiş, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş, sair itirazlarının da esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi hükmü yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz edilmiştir.

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; her ne kadar mahkemece davacı-karşı davalı kadına evi sebepsiz yere terk ettiği ve birlikte yaşamaktan kaçındığı kusuru yüklenmiş ve evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadın tamamen kusurlu kabul edilmişse de; tarafların evlilik birliğinin ilk zamanlarında erkeğin ailesi ile birlikte yaşadığı, sonrasında taraflara davalı-karşı davacı erkeğin ailesi tarafından ayrı bir ev imkanı sağlansa dahi aile konutu olarak sağlanan ... yetersiz olduğu, erkeğin ... ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve bu şartlar altında kadının eve dönmek istememesinin kendisine kusur olarak yüklenemeyeceği, ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir dava da bulunmadığı, mahkemece haklı sebeple evden ayrılan kadına eve dönmemesinin kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu değerlendirilmekle, davalı-karşı davalı erkeğin davasının da reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan ziynet alacağına ilişkin talebin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 10.11.2022 (Prş.)