Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6531 E. 2023/2955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, erkeğin kusur durumu, boşanma kararı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1032 E., 2022/996 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tomarza Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/140 E., 2021/140 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra davalı ... vekili Av. ...'nın mazeretine ilişkin dilekçe verdiği görüldü. Mazereti yerinde görülmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 06.06.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşini ve çocuklarını sürekli ihmal ettiğini, davalının kumar alışkanlığı bulunduğunu, evliliği süresince farklı kadınlarla ilişki kurduğunu, davalının son olarak yine başka bir kadınla ilişki kurması ve artık müşterek eve hiç uğramayarak Tomarza' daki köyünde kalmaya başlaması, çocuklarıyla ve eviyle hiçbir şekilde ilgilenmemesi üzerine müvekkilinin de evlilik birliğini sürdürecek gücü kalmadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar Aslıhan Gül ve Azra'nın velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde usul eksiklikleri bulunmasına rağmen bu eksiklikler giderilmeden ön inceleme aşamasına geçilerek duruşma günü verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın adresini bildirmek için kesin süre verilmeden 25.02.2020 tarihli tensip zaptı ile ön inceleme aşamasına geçilmesinin usule aykırı olduğunu, dosya içerisinde yer alan vekâletnamede davacı tarafın mernis adresinin Almanya gözükmesine rağmen yetkisiz olan Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmasına itiraz ettiklerini davanın usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, eşi ve ailesi ile ilgilenmediği, sorumluluklarını yerine getirmediği, ailesinin ihtiyaçlarına duyarsız kaldığı, çocukları ile ilgisiz olduğu, ortak hayatın getirdiği aile olma sorumluluğuna aykırı olarak bu konuda ilgisiz ve sorumsuz davrandığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuklar Aslıhan Gül ve Azra'nın üstün menfaatleri gereğince ve sosyal inceleme raporu doğrultusunda velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın lehine yasal faizi ile birlikte kadın lehine 1.000,00 TL maddî ve 1.000,00 TL manevî tazmina karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının reddi kararının hatalı olduğunu, iştirak nafakaları ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulden reddinin gerektiğini, eksik ve yetersiz karar verildiğini, müvekkilin kusuru olmadığını ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadın lehine hükmedilen maddî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın lehine 40.000,00 TL maddî tazminata, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemin varlığı ispat edilemediğinden kadının manevî tazminat talebinin reddine, diğer istinaf itirazları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı erkek tam kusurlu olduğu halde müvekkilinin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, maddî tazminat miktarının az olduğunu, müvekkilinin düzenli işi olmadığı ve ailesinden yardım aldığı halde yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, iştirak nafakası miktarının az olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının ve manevî tazminatın reddi, iştirak nafakasının ve maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı görülen boşanma davasında erkeğin kusurlu olup olmadığı, boşanma davasının kabulüne ve kadın lehine maddî tazminata karar verilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yoksulluk nafakası ve manevî tazminatın reddi ile velâyetlerin anneye verilmesinin, iştirak nafakası ve maddî tazminatın miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,175 inci maddesi, 182 nci maddesi 327 inci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.