Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6560 E. 2022/9226 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, eşine yönelik hakaretinin de sabit olması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin davacı kadına nazaran ağır kusurlu olması gözetilerek, yerel mahkemenin tarafları eşit kusurlu görmesi ve bu sebeple reddettiği maddi-manevi tazminat talepleri yönünden karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile tedbir nafakası miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.Tarafların istinaf kanun yolu incelemesi talebi üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafların kusur belirlemesine yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile kusura yönelik vakıaları yeniden belirlemiş tarafların yine eşit kusurlu olduğunun kabulü ile davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Karar yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurları yanında davalı erkeğin eşine yönelik hakaretinin de sabit olduğu dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin, davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, 1. bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.11.2022 (Pzt.)