"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK md. 166/1-2 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve müşterek çocuk yararına 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine hükmedilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, kararın gerekçesiz olması nedeni ile dosyanın esası incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde kararın gerekçesi açıklanarak ilk karar ile aynı olacak şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönüyle, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen davası ve ferileri ile tazminat taleplerinin reddi yönüyle temyiz edilmiştir. Dairemizin 14.09.2020 tarih ve 2019/8401 E., 2020/3650 K. sayılı ilamı ile, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2017 tarihinde verdiği ilk hükümde kadının davasında verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmeden kesinleştiği hususu nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiş, tarafların sair temyiz itirazları incelenmeyerek dosya ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi bozma kararı üzerine, 08.10.2018 tarihli istinaf ilamı ile tarafların tüm istinaf itirazlarının esastan reddine dair karar verildiğini, bu durumda bozulan kararın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında gereği yapılmak üzere dosyanın Dairemize geri çevrilmesine dair karar vermiştir. Dairemizce, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine dair verilen kararın maddi hata olduğu gerekçesi ile dosyanın karar vermeye asıl yetkili mahkeme olan İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince dosyanın yeniden ele alınarak yapılan yargılaması neticesinde davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının 15.03.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, sair talepler yönünden de Bölge Adliye ahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiğinin anlaşılması nedeniyle bu hususlar hakkında da karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur. İşbu hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur tespiti ve nafakaların miktarı yönüyle temyiz edilmiştir.
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince 01.12.2021 tarihinde verilen son hükümde, bozma ilamında Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararına ilişkin Yargıtayca bir değerlendirme yapılmadığından bahisle esastan redde karar verilen diğer hükümlerle ilgili de karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerektiğinden söz edilerek bu doğrultuda karar verilmişse de, Bölge Adliye Mahkemesince 08.10.2018 tarihli tarafların istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizce kadının davasında verilen boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleştiği, bu husus nazara alınarak bir karar verilmesinin gerekli olduğu yönünde karar bozularak sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verildiği göz önüne alındığında davacı-karşı davalı kadının, erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve reddedilen tazminat talepleri ile davalı-karşı davacı erkeğin kadının kabul edilen davasında verilen feriler ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönündeki itirazlar henüz bozma ilamının sonuç kısmında da belirtildiği üzere incelenmemiş ve dolayısıyla karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini gerekli kılacak şekilde kesinleşmemiştir. Açıklanan sebeplerle İlk Derece Mahkemesince, henüz temyiz incelemesi yapılmayan diğer hususlar hakkında da hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde sair hususlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 07.11.2022 (Pzt)