Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6660 E. 2023/5511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kadının, miras yoluyla edindiği arsa üzerine evlilik birliği içerisinde yapılan binaya davacı erkeğin katkısı olup olmadığı ve varsa katkı payı oranının tespiti ile katılma alacağı miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, davacının talebinin tam olarak kabul edildiği ve kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı kadın vekilinin temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1211 E., 2022/1857 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/797 E., 2021/858 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili ve davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik içindeki birikimlerle davalı adına 62035 ada 3 parsel sayılı taşınmazın satın alındığını ve üzerine üç katlı binanın yapıldığını belirterek; mal rejiminin tasfiyesi çerçevesinde alacak öğeleri ve miktarı yargılama aşamasında netleşeceğinden katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı için şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000.00 TL üzerinden açılan davanın kabulüyle, bilirkişi tarafından hesaplanacak bu ve diğer meblağlara muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek faizin uygulanarak ödenmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı erkek vekili 12.11.2021 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 228.500,00 TL alacağın bilirkişi rapor tarihi olan 18.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; tasfiyeye konu edinilen binanın bulunduğu arsanın müvekkiline annesinden miras olarak kaldığını, müvekkilinin annesinin taraflar evlenmeden önce vefat ettiğini, davacının kazancını kendisi için harcadığını, ailenin tüm ihtiyaçlarının müvekkilinin karşılandığını, binayı müvekkilinin yaptığını, müvekkilinin inşaatı bankadan çektiği kredi ile tamamladığını, kredi taksitlerinin tamamının müvekkili tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan delillerden tasfiyeye konu taşınmaz üzerindeki binanın edinilmiş mallara katılma rejimi dönemi içerisinde yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 228.500,00 TL katılma alacağının 02.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili ve davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kararın denetime elverişli olmadığını, kabul edilen miktarın nasıl hesaplandığının, davacının, davalıya ait arsa üzerindeki binaya yaptığı artık değerin nelerden ibaret olduğunun açık ve hukuken ikna edici şekilde gösterilmediğini; gerekçede emsal gösterilen Yargıtay kararları ile somut davanın benzerliklerini ortaya konmadığını, tasfiye konusu edilen binanın arsasının müvekkiline miras kaldığını, arsanın edinilmiş mal niteliğinde olmadığını, davacının katkısının olmadığını, davacının evin elektrik, su gibi temel giderlerini dahi ödememişken taşınmaza katkıda bulunduğu iddiasının samimi olmadığını, müvekkilinin yokluğunda, usulüne uygun tebligat yapılmadan, yapılan keşfin ve buna dayanılarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davacının katkısının %50 olarak kabulü edilmesinin de hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin değer artış payı talebinin değerlendirilmediğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacının talebinin tam kabul edildiğinin anlaşılmasına göre, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin kararının denetime elverişli olmadığı, kabul edilen miktarın nasıl hesaplandığının, davalıya ait arsa üzerine yapılan yapının davacının kattığı artık değerin nelerden ibaret olduğunun açık ve hukuken ikna edici şekilde gösterilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hukuki gerekçelerle değerlendirilmeden, soyut kavramların tekrarı ile başvurunun reddine karar verildiğini; tasfiye konusu edilen binanın arsasının müvekkiline miras kaldığını, arsanın edinilmiş mal niteliğinde olmadığını, davacının katkısının olmadığını, davacının evin elektrik, su gibi temel giderlerini dahi ödememişken taşınmaza katkıda bulunduğu iddiasının samimi olmadığını, müvekkilinin yokluğunda, usulüne uygun tebligat yapılmadan, yapılan keşfin ve buna dayanılarak düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davacının katkısının %50 olarak kabulü edilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hukuki nitelendirme, ispat yükü, gerekçenin denetime elverişli olup olmadığı, yapılan keşif ve bilirkişi raporlarının usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 266 ve devamı maddeleri, 288 ve devamı maddeleri 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un (4722 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.