"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1237 E., 2022/1597 K.
MİRASÇILAR : ... vd. vekilleri Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/58 E., 2021/700 K.
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile kabul edilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurumasına, taraf vekillerinin diğer diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'ın 1996 yılında evlendiğini, tarafların Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/173 Esas sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma davasının yargılaması sırasında, davalı ...'ın tarafların ortak çalışmaları neticesinde aldıkları taşınmazları davalı babası olan ...'a devrettiğini, tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmazın da bu taşınmazlar içerisinde yer aldığını, dava konusu taşınmazların, ... parsel, ..., 19 ... 12 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu ve davalı ... tarafından babası olan diğer davalı ...'a 18.05.2018 tarihinde devredildiğini iddia ederek öncelikle muvazaalı olarak davalı ... tarafından babası olan diğer davalı ...'a devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aksi halde belirtilen taşınmazların değerlerinin tespiti ile mal rejiminden kaynaklanan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı ile davalı ... arasında görülen boşanma davasının henüz kesinleşmediğini, dava dilekçesindeki talep sonucunun belirlenebilir olmadığını, davanın muvazaa sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası olması durumunda davalı ... adına açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olması durumunda da yine davalı ... adına açılan davanın husumetten reddi gerektiğini, hukuki nitelendirmenin tespiti ile görevli ve yetkili mahkemenin değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların babadan miras yolu ile intikal eden yerler olduğunu, davalılar ... ve ... arasında hiçbir zaman satım sözleşmesi yapılmadığını, mal kaçırma ve muvazaa iddialarının davacı kadın tarafından ispat edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların davacı ve davalı ...'ın birlikte çalışarak kazandıkları yerler olmadığını, ... tarafından oğlu ...'a bağışlandığını, herhangi bir bedel alınmadığını, davalı ...'ın kişisel malı olduğunu, mal rejiminin tasfiyesine dahil olamayacaklarını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli, 2018/334 Esas, 2020/216 Karar sayılı kararıyla; davanın, davacı kadının, eski eşi ...'ın muvaaza sebebiyle babası üzerine kaçırdığı tapu kaydı miktarı ile mal rejimi tasfiyesi ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 20.000,00 TL katılma, katkı ve değer artış alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların, evlilik birliğinin devamı sırasında el değiştirmiş olsa da dava konusu taşınmazların öncelikle intikal hukuki sebebiyle davalılardan ... adına tescil edildiği, sonrasında satış hukuki sebebiyle davalı ... adına tescil edildiği, cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazların davalı ...'ın kişisel malı olduğu yönünde savunma getirildiği, bu hususun aksini ispatlayacak bilgi ve belgenin dosya kapsamında mevcut bulunmadığı, baba tarafından oğluna yapılan devir işlemi her ne kadar satış gibi gösterilse de bağış olarak değerlendirileceği bu hususun aksini ispat etmesi gerek tarafın davacı taraf olduğu ancak davacının dosya kapsamında kişisel mal olmadığı hususunu ispatlayacak bilgi belge sunmadığı gerekçesiyle reddine, davalı ... yönünden açılan davanın ise mal rejiminin tasfiyesi davasında taraf olamayacağından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazların tarafların evlilikleri boyunca ortak kazanımları ile alındığı, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının ... adına yapılmasının davacı kadından açıkça mal kaçırma iradesini ortaya koyduğu, katılma alacağı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının kazandığı paraları davalı ...'a verdiği, babası olan ... adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine ev yapıldığı, bu evin babası adına kayıtlı olduğu ve kadının bu talebinin de reddedildiği, vekâlet ücreti düzenlemesinin hatalı yapıldığı belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından vekâlet ücretine dair düzenlemesinin hatalı yapıldığı belirtilerek; vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından dava harcının 20.000,00 TL üzerinden yatırıldığı, vekâlet ücretine hükmedilirken bu miktarın dikkate alınması gerekirken fazla vekâlet ücreti verilmesinin doğru olmadığı, davalı ... yönünden davanın husumetten reddedildiği ve davalı ...'ın mirasçıları için de ayrıca vekâlet ücretine hükmetmek gerektiği belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına, bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'a verilmesine, davalı ... mirasçıları kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ın mirasçılarına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlık katılma alacağı, kişisel mal savunması, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...