Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6751 E. 2022/8808 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında uygulanacak hukukun tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların müşterek milli hukuku Suriye Hukuku iken, mahkemece Suriye Hukuku’na ulaşılamadığı gerekçesiyle doğrudan Türk Hukuku’nun uygulanması, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 14. maddesine aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından davanın kabulü, hükmedilen nafaka ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile,Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine göre tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş; davalı erkek tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.

İlk derece mahkemesince “Suriye Hukuku’nun aile, evlilik, boşanma, velayet, nafaka ve soybağı hususlarında bilgi ve mevzuata ulaşılmaya çalışılmış fakat hiçbir bilgiye ulaşılamamış, bu sebeple Adalet Bakanlığı Mevzuat Genel Müdürlüğüne 23.09.2019 tarihinde Suriye Hukuku’nun aile hukukuna ilişkin hükümlerini içerir mevzuatın iş bu davalarda uygulanması bakımından Mahkememize gönderilmesi istenmiş ise de Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nün 21.11.2019 tarihli cevabi yazısında Suriye Hukukuna ilişkin mevzuatın iç karışıklıktan kaynaklı olarak henüz edinilemediği, çalışmaların devam ettiği, yargı merciimizin kararı esas olmak üzere Türk Hukuku’nun uygulanabileceği görüş ve mütelaa edildiğinden Mahkememizce tarafların müşterek milli hukukuna ilişkin bilgi ve belgeye ulaşılamaması sebebi ile MÖHUK 14/1 madde hükmü gereği iş bu davada Türk Hukuku’nun uygulanmasına karar verilmiştir.” gerekçesi ile Türk Hukuku’na göre yargılama yapılıp karar verilmiştir.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14. maddesi “Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır” hükmünü içermektedir.

Yapılan incelemede tarafların ikisinin de dava tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmadıkları, Suriye vatandaşı oldukları anlaşılmaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından "Yabancılık" unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilecektir (5718 s. MÖHUK m. 1). Bu kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. (MÖHUK m. 14/1 ) Hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku, tarafların bu hususta bir isteği olup olmadığına bakmaksızın re'sen uygulamak zorundadır (5718 s. MÖHUK m. 2/1). O halde mahkemece, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabının beklenmesi, geçen zaman göz önüne alınarak bu konuda tekrar müzekkere yazılması ya da MÖHUK m. 2/1 gereğince yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımına başvurabileceği gözetilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde eşlerin müşterek millî hukukunun uygulanması müşterek milli hukukun Türk kamu düzenine açıkça aykırı görülmesi halinde ise Türk hukukunun uygulanması gerekirken, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan doğrudan Türk hukuku uygulanarak hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 02.11.2022 (Çrş.)