"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1569 E., 2022/1118 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/357 E., 2021/152 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 20.06.2023 gününde duruşmalı temyiz eden davalı duruşma için tayin olunan bugün tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, fiziksel, sosyal, ekonomik, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, tehdit ettiğini, cimri olduğunu, kadına ait 6 adet 20 gram ağırlığında bilezik ve 2 metre uzunluğundaki kordonun erkek tarafından borçları sebebiyle alındığını ve kadına iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat ve kadına ait ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadının ve kardeşlerinin erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ailesinin erkeği tehdit ettiğini iddia ederek davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî ve manevî tazminat, toplam 250 gram ziynetin erkeğe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadını başka kadınlarla aldattığı, bu yüzden kadına AIDS hastalığı bulaştırdığı, kadının halen tedavi gördüğü ve ... boyu ilaç kullanması gerektiği bu durumun dinlenen tanık beyanları ve hastane kayıtları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun yaşı ve annesi ilgi ve şefkatine muhtaç olduğu dikkate alındığında velâyetin anneye verilmesine ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, kadının ziynet alacağı davasının ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu, ziynetlerin erkek tarafından alınıp iade edilmediği hususunun ispatlanmasına rağmen ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; tazminatların miktarları ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığı belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları miktarlarının makul olduğu, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetinin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu, ziynet alacağı davası yönünden ise ziynet alacağı davasının boşanmanın fer'îsi niteliğinde olmadığı, yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesi amacıyla davanın ayrılmasının gerekli olduğu anlaşıldığından ziynet alacağı davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf incelmesinin bu esas üzerinden yapılmasına, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.