"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/698 E., 2022/1181 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/260 E., 2017/150 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen velâyet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tescili ile ... mirasçıları olan bir kısım davalılar yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... ... vekili ile dahili davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalılar ... ve ... ... vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 20.06.2023 gününde duruşmalı temyiz eden davalı ... ve dahile davalılardan ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacı ... vekili Av. ... ... ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davacı ... ile davalı ...'in kardeş olduklarını, babaları olan ...'in 03.11.2013 tarihinde vefat ettiğini, davacının, miras bırakan ...'in ikinci eşinden olan çocuğu olduğunu ve davacının anne ve babasının 2010 yılında boşandığını, boşanma kararı gereği velâyetinin miras bırakan ...'e verildiğini, davacının, babasının vefatından sonra yaptığı araştırmada, dava konusu ... İli Merkez ... Mahallesi 214 ada 66 parsel birinci kat iki numaralı bağımsız bölümün öncesinde tapuda kendi adına kayıtlı olduğunu, ancak babası olan miras bırakan ... tarafından danışıklı olarak ...'a 15.04.2010 tarihinde satış gösterilmek suretiyle devredildiğini, sonrasında ise miras bırakanın vefatından önce babasının talebi ile 15.08.2013 tarihinde, kardeşi olan davalı ...' bedelsiz olarak taşınmazın muvazaalı olarak devredildiğini, yapılan bu devirlerin muvazaalı olduğunu, taşınmazın kullanımının ve zilyetliğinin hiçbir zaman değişmediğini ve miras bırakanın herhangi bir ihtiyacı olmamasına rağmen bu devri yaptığını, maddî olarak ihtiyacı olduğu düşünülse bile miras bırakanın kendisine ait taşınmazlarının da olduğunu ve kötü niyetle hareket ettiğini, yapılan bu devirler sonrasında davacının eline herhangi bir bedel geçmediğini, davacı tarafından aynı konuda başka bir taşınmaz için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/143 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal tescil davası açıldığını ve yapılan inceleme neticesinde; ...'da bulunan taşınmazın devri ile işbu davaya konu taşınmazın devirleri arasında bir hafta olduğunun tespit edildiğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazı miras bırakandan devralan ... ile davalının kardeşi arasında iş ilişkisi olduğunu ve güvenilir olarak gördükleri için ... adına taşınmazın devredildiğini iddia ederek dava konusu ... İli Merkez İlçesi ... Mahallesi 214 ada 66 parsel birinci kat iki numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, işbu dava ile yargılama yapmakla görevli mahkememin asliye hukuk mahkemesi olduğunu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, davalı ...'in taşınmazı iyiniyetle iktisap eden üçüncü kişi konumunda olduğunu, ...'tan parası ödenerek alındığını, taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...'den satın alınmadığını, satışın muvazaalı olmadığını, davacının bu konuda dava açma hakkı olmadığını ve davanın öncelikle husumet nedeniyle reddi gerektiğini, aynı zamanda dava zamanaşımı süresinin da dolduğunu ve davanın reddi gerektiğini, taşınmazın satın alınmasından sonra kiraya verildiğini, kira bedelinin alındığını, davalının, dava konusu satın alabilecek maddî gücü olduğunu, taşınmazı satın alan ...'ın işlerinin kötüye gitmesi sebebiyle taşınmazı satışa çıkardığını, ...'ın taşınmazı maliki olduğu sürede kullandığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, taşınmazın devri ile ilgili gerek dahili davalıların gerekse miras bırakanlarının bir ilgili olmadığını, davanın dahili davalılar yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, yapılan satışın muvazaalı olmadığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının babası olan ...'in davacıya ait olan ... İlçesinde ve ... İlinde bulunan taşınmazları satışa çıkardığını emlakçı vasıtasıyla öğrendiğini, yapılan pazarlık neticesinde parası verilmek suretiyle satın alındığını, 2011 yılının sonuna doğru iflas ettiğini ve taşınmazları satışa çıkardığını, davalı ...'in borçlarını ödediğini ve hakkındaki icra takiplerini durdurduğunu, tarafların öncesinde tanıştığını, yapılan satışların gerçek olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.02.2015 tarihli ve 2014/359 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararıyla; davanın, velâyet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2017 tarihli ve 2015/260 Esas, 2017/150 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamından, davacıya ait taşınmazın satışına bir ihtiyaç olmadığı, ...'a yapılan ve akabinde davalı ...'e yapılan satışın muvazaalı olduğu, davacının velisi ...'in kötü niyetle hareket ederek davacıya ait taşınmazı muvazaalı olarak diğer oğlu davalı ...'e devretmek istediği, velâyet hakkının kötüye kullanılması ile beraber, muvazaanın da mevcut olduğunu, bu nedenle davalı ...'in zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalıların söz konusu taşınmazın davacı üzerine ilk ediniminin de muvazaalı olduğunu beyan etmişlerse de bu hususun ayrı bir davanın konusunu oluşturduğu, dava konusu taşınmazın satışı tarihinde davacının 16 yaşında olduğu, küçüğün mallarının korunması gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile ... ili Merkez ... Mahallesi 214 ada, 66 parsel, iki numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.10.2020 tarihli ve 2020/338 Esas, 2020/1772 Karar sayılı kararıyla; davacının, 28.07.1994 doğumlu olduğu, davaya konu taşınmazın 16.01.2008 tarihinde o tarihte evli olan davacının annesi ... ve babası Ökkaş Remzi tarafından satın alındığı ve davacı adına tescil edildiği, davacının anne babasının 11.03.2010 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları, davacının velâyetinin babasına verildiği, davacının babasının, velâyet hakkına sahip olduktan yaklaşık bir ay sonra 15.04.2010 tarihinde davacı adına kayıtlı olan taşınmazı ...'a sattığı, ...'ın da 15.08.2013 tarihinde taşınmazı davacının baba bir ağabeyi olan davalıya sattığı, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın, velâyet yetkisinin kötüye kullanılması ve muvazaalı temlik nedenlerine dayalı olduğunun anlaşıldığı, somut olayda; dava konusu taşınmazın, piyasadaki satış bedelinin çok altında satıldığı,, satış bedelinin ödeme şeklinde davalı ve davalının taşınmazı satın aldığı üçüncü kişi konumunda olan ve tanık olarak dinlenen ...'ın beyanlarının örtüşmediği, velâyet hakkına sahip olunduktan yaklaşık bir ay sonra taşınmazın devredildiği birlikte değerlendirildiğinde, davacıya ait taşınmazın velâyet hakkı kötüye kullanılmak suretiyle danışıklı olarak, önce dava dışı ...'a satıldığı, ... tarafından da davacının ağabeyi davalı ...'e satıldığı, velâyet hakkını kullanan ...'in asıl amacının, davacıya ait taşınmazın mülkiyetini davalı ...'e devretmek olduğu, İlk Derece Mahkemesi kabulünün de bu yönde olduğu ve açılan davanın, davalı ... yönünden kabul edilmesinin isabetli olduğu, husumetin dava şartı ve kamu düzenine ilişkin olduğu, dahili davalıların kendilerine husumet düşmeyeceği itirazlarının isabetli olduğu gerekçesiyle; bir kısım dahili davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümünün kaldırılmasına, davanın kabulü ile; ... ili Merkez ... Mahallesi 214 ada, 66 parsel, iki numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile, taşınmazın davacı adına tesciline, dahili davalılar yönünden davanın husumet yönünden reddine, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 29.01.2020 tarihli ve 2019/8669 Esas, 2020/452 Karar sayılı kararıyla; taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olduğu, davanın, velâyet hakkının kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazı ilk kez satın alan ...'a davanın yöneltilmediği, davanın bu kişinin hukuki durumunu da etkileyeceğinden, davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, 28.07.1994 doğumlu olduğu, davaya konu taşınmazın 16.01.2008 tarihinde o tarihte evli olan davacının annesi ... ve babası Ökkaş Remzi tarafından satın alındığı ve davacı adına tescil edildiği, davacının, anne ve babasının 11.03.2010 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları ve davacının velâyetinin babasına verildiği, davacının babasının, velâyet hakkına sahip olduktan yaklaşık bir ay sonra 15.04.2010 tarihinde davacı adına kayıtlı olan taşınmazı ...'a sattığı, ...'ın da 15.08.2013 tarihinde taşınmazı davacının baba bir ağabeyi olan davalıya sattığı, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın, velâyet yetkisinin kötüye kullanılması ve muvazaalı temlik nedenlerine dayalı olduğunun anlaşıldığı, somut olayda; dava konusu taşınmazın, piyasadaki satış bedelinin çok altında satıldığı, satış bedelinin ödeme şeklinde davalı ve davalının taşınmazı satın aldığı üçüncü kişi konumunda olan ve tanık olarak dinlenen ...'ın beyanlarının örtüşmediği, velâyet hakkına sahip olunduktan yaklaşık bir ay sonra taşınmazın devredildiği birlikte değerlendirildiğinde, davacıya ait taşınmazın velâyet hakkı kötüye kullanılmak suretiyle danışıklı olarak, önce dava dışı ...'a satıldığı, ... tarafından da davacının ağabeyi davalı ...'e satıldığı, velâyet hakkını kullanan ...'in asıl amacının, davacıya ait taşınmazın mülkiyetini davalı ...'e devretmek olduğu, İlk Derece Mahkemesi kabulünün de bu yönde olduğu ve açılan davanın, davalı ... yönünden kabul edilmesinin isabetli olduğu, husumetin dava şartı ve kamu düzenine ilişkin olduğu, dahili davalıların kendilerine husumet düşmeyeceği itirazlarının isabetli olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile; ... ili Merkez ... Mahallesi 214 ada, 66 parsel, iki numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile, taşınmazın davacı adına tesciline, dahili davalılar yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili, dahili davalı ... vekili ve bir kısım dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... ve dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı ve dahili davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, eksik araştırma ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalının ve dahili davalının iyiniyetli olduğu ve tüm dosya kapsamı ile bu hususun ispatlandığı, hukuki nitelendirmenin yapılmadığı, davacının, miras bırakanın tüm parasını zorla elinden aldığı ve miras bırakanın bu sebeple taşınmazı satmak durumunda kaldığı, zamanaşımı itirazının dikkate alınmadığı, davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; davanın kabulü yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur.
2.Bir kısım dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eksik inceleme ile karar verildiği, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, mirasçıların payları oranında tenkis yapılması gerekirken taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; davanın kabulü yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, velâyet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal ve tescili davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci maddesi, 6 ıncı maddesi, 363 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekili ve birleşen dahili davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ... ve ...'tan alınarak Hüseyin'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.