"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1448 E., 2022/1533 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/132 E., 2021/198 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.06.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 20.06.2023 gününde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf ... ... ... vekili Av. ... ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, sürekli olarak fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, sinirli olduğunu, aşırı kıskanç ve baskıcı olduğunu, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, iftira attığını, yalan söylediğini, küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, tehdit ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, müsrif olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafaka miktarının her yıl TEFE-TÜFE oranında arttırılmasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, kadının telefonunu kendi telefonuna yönlendirdiği ve bu şekilde iletişimini engellediği, kadının ise ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, çocuklara karşı sorumluluklarını yerine getirmediği, aile içerisinde yaşanan olayları kendi ailesi ile paylaşarak aile mahremiyetini ihlal ettiği, erkeğin ailesini istemediği bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları hükümleri gereği boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocukların velâyete dair beyanları dikkate alınarak velâyetlerinin babaya verilmesine ve anne ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, erkeğin ortak çocuklar için talep ettiği tedbir nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının, ortak çocukların velâyeti isteminin reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının çalışmadığı, gelirinin ve mal varlığının olmadığı dikkate alınarak kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 400,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan kadın yararına tazminat ve nafaka takdirinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat ve ortak çocuklar yararına talep ettiği nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosya içeriğine, dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi, kusur tespiti ve asıl davanın kabul gerekçesinin doğru olduğu, kadının davasını ispatladığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, çalışmayan, herhangi bir yerden düzenli geliri bulunmayan, boşanmayla en azından eşinin maddî desteğini yitirecek olan ve boşanmaya yol açan olaylar nedeniyle kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat takdirinin doğru olduğu ayrıca takdir edilen miktarların fahiş olmadığı, kadının yoksul durumda bulunması nedeniyle erkeğin, ortak çocuklar için tedbir nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Ahmet'den alınarak Fatma'ya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.