"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 26.06.2013 tarihinde evlendiklerini ve taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşılıklı boşanma davası açıldığını, davanın derdest olduğunu ve İstanbul 2. Aile Mahkemesinin 2017/42 Esas dosyası üzerinden devam ettiğini, tasfiyeye konu malın evlilik birliği içerisinde satın alındığını ve davalı adına tapuda tescil edildiğini, taraflar arasındaki boşanma davası nedeniyle evlilik birliğinin sona ereceğini ve dava konusu taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılması amacıyla bu davanın açıldığını belirtilen nedenlerle; ... İli ... İlçesi Merkez Mahallesi 12706 parsel 108 numaralı bağımsız bölümün edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca paylaştırılmasını, tasfiye sonucu ortaya çıkacak 10.000,00 TL katılma alacağının tasfiyenin sona ermesinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 17.07.2019 tarihinde 10.000,00 TL dava değerindeki eksik harcını tamamlamıştır.
II.CEVAP
Dava dilekçesinin, davalıya 16.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 30.05.2017 tarihinde vekâletname ve cevap dilekçesi sunma süresinin uzatılması istemini içerir dilekçe sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davalı erkek vekilinin talebinin kabul edildiği ve buna dair ara kararın usulüne uygun olarak davalı vekiline 15.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tasfiyeye konu taşınmazın, 03.12.2014 tarihinde satın alındığı ve davalı adına tescil edildiği, edinme tarihi itibariyle edinilmiş mal olduğu, davacının taşınmaz üzerinde katılma alacağının olduğu, bu sebeple güncel taşınmaz değerinin belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 190.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, bilirkişi raporuna itiraz edilmesine rağmen bu hususun dikkate alınmadığı, dava konusu taşınmazın davalıya ait olmadığı, evlilik birliği süresince davacının, davalıya herhangi bir katkısının olmadığı, bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin çok yüksek tespit edildiği, yapılan hesaplamaların hatalı olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirterek; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu ... İli, ... İlçesi, Merkez Mahallesi, 12706 parsel, A Blok, 108 numaralı bağımsız bölümün 03.12.2014 tarihinde, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu evlilik birliği içinde, davalı eş adına satın alma ve ipotek işlemi suretiyle tescil edildiği, davalının süresi içerisinde davaya cevap dilekçesi sunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.04.2016 tarih ve 2014/2-695 E., 2016/522 K. sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 140 ıncı maddesi ve 141 inci maddesi uyarınca süresinde cevap dilekçesi sunmayan davalının, aynı Kanunu'nun 145 inci maddesinde açıklanan istisnai durum söz konusu değilse delil sunabilmesinin mümkün bulunmadığı, nitekim Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.11.2019 tarih ve 2019/5272 E.,10168 K. sayılı içtihadında da yargılama aşamalarında süresinde ileri sürülmeyen vakıaların değerlendirilemeyeceğinin kabul edildiği, tüm dosya kapsamından, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi ve delil listesi sunulmadığına, esasen yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususun istinaf aşamasında değerlendirilmesinin de mümkün bulunmadığına göre İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davaya konu taşınmazın sürüm değerinin yarısının davacının katılma alacağı olarak hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda, davacının katılma alacağı talep etme hakkının bulunmadığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı bu itibarla davalı tarafça sunulan delillere itibar edilemeyeceği belirtilmişse de bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı tarafından azledilen vekil tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı, dava konusu taşınmazın alımı nedeniyle abisine 500.000,00 TL borçlandığı ve bu nedenle taşınmaz üzerinde abisi lehine ipotek tesis edildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından bu hususlar araştırılmadan eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği belirterek; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen katılma alacağı davasında, dava konusu tasfiyeye konu taşınmazın, evlilik birliği içerisinde alınıp alınmadığı, edinilmiş mal olup olmadığı, güncel değerinin doğru tespit edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 129 uncu maddesi, 140 ıncı maddesi, 141 inci maddesi, 145 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesi, 232 inci maddesi, 235 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.