Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7197 E. 2023/3848 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının kabulü, kusur durumu, maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin eşine şiddet uygulaması, hakaret etmesi, çocukları arasında ayrım yapması ve evden kovması gibi eylemlerinin evlilik birliğini temelinden sarstığı ve davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gözetilerek, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakasına hükmedilmesi yerinde görülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1243 E., 2022/334 K.

DAVA TARİHİ : 21.12.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/1390 E., 2018/1391 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun başvurunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 12.09.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, burnunu ve parmağını kırdığını, evden kovduğunu, kötü söz ve hakaretlerde bulunduğunu, evlatları arasında ayrım yaptığını, müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilini çalıştığı iş yerinde taciz ettiğini, iş yerinde olay çıkardığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili yararına aylık 1.500,00 tedbir nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının şiddet iddialarına ilişkin hiç bir delil sunamadığını, müvekkilinin eşine hakaret etmediğini, davacı kadının bir kısım değerli eşyaları alıp evden kendi isteği ile ayrıldığını, nafaka ve tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında sürekli tartışmalar yaşandığı, davalının davacıya şiddet uyguladığı, sürekli olarak hakaret ettiği, "seni artık bu evde istemiyorum, evimi yaktın, kızları al git, oğlumu bana bırak" şeklinde söylemlerde bulunarak çocukları arasında ayrım yaptığı, davacıyı evden kovduğu, dolayısıyla gelişen olaylarda davalı erkek eşin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yararın kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadının tedbir nafakası talebinin reddine, davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin asgari ücretle hamamda temizlik görevlisi olduğunu, uzun süreli çalışmasının yaşı gereği mümkün olmadığını, halen bir çocuk okuttuğunu, tedbir nafakası talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek reddedilen tedbir nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin sundukları delilleri hiç bir şekilde dikkate almadığını, davacının iddialarının ispatlanmadığını, müvekkilinin davacıyı darp ettiğinin ispatlanmadığını, müvekkilinin eşini evden kovmadığını, hakaret yahut kötü söz söylediği iddiasının da gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin ispatlanan kusuru olmadığını, müvekkilinin fedakar, özverili ve iyi bir aile babası olduğunun sabit olduğunu, davacı tanıklarının somut hiç bir bilgisinin olmadığını, müvekkilinin aile hasreti ile yanıp tutuştuğunu, eşinin eve dönmesini istediğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eşine şiddet uygulayan, sürekli olarak hakaret eden, "seni artık bu evde istemiyorum, evimi yaktın, kızları al git, oğlumu bana bırak" şeklinde söylemlerde bulunarak çocukları arasında ayrım yapan, davacıyı evden kovan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek her hangi bir kusurun varlığı ispatlanamadığı, Mahkemenin kusur tespitinin doğru olduğu gibi tarafların boşanmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, boşanmakla en azından eşinin desteğini yitiren kadın lehine maddî tazminat ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğradığından manevî tazminat koşullarının oluştuğu, miktarlarının da kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hakkaniyet ilkelerine uygun olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre davacı kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğunu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

2-AC-ÖH-SE-AB-AK