Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7239 E. 2024/836 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazın edinilmiş mal mı yoksa kişisel mal mı olduğu ve davacı kadının katılma alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalı kocaya miras yoluyla intikal etmesi ve sonradan yapılan işlemlerin edinilmiş mal statüsü kazandırmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/933 E., 2022/1025 K.

DAVA TARİHİ : 25.06.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/628 E., 2021/126 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Davalı vekili yetki belgesi ibraz etti, alındı dosyasına konuldu. Gelenlerin sözlü açıklaması dinlendi. Davalı vekili işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına 2 nolu bağımsız bölümün edinildiğini belirterek; mal rejiminin tasfiye edilmesi ile müvekkilinin edinilmiş mallara olan katkısının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 30.12.2020 tarihli dilekçesinde; taşınmazın toplam değerinin 327.736,64 TL belirlendiğini, müvekkilinin yarısı oranında katılma alacağına sahip olduğunu belirterek; 163.868,32 TL'nin talep tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1-Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

2- Davalı vekili 10.12.2019 tarihli dilekçesinde; taşınmazın bulunduğu arsanın müvekkilin babası ait olduğunu, müvekkilinin babasının yapmış olduğu bir kaza neticesinde ölüme sebebiyet vermesi ve ailesinin geleceği için satın aldığı taşınmazın muhtemel bir tazminat sonrasında ellerinden gitmesini önlemek amacıyla müvekkilin babasının kayınbabasına taşınmazı devrettiğini, daha sonra taşınmazın müvekkiline devredilmesinin bedelsiz olarak yapıldığını beyan etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanıkların işlemlerin yapıldığı tarihteki yaşları düşünüldüğünde görgü ve bilgiye dayalı tanıklıklıklarının bulunamayacağı, tanıklıklarının aktarıma dayalı olduğu değerlendirilerek beyanları hükme esas teşkil edecek nitelikte bulunmadığı; taşınmazın 1971 tarihinde davalının babası tarafından satın alındığı, daha sonra davalının babası tarafından kayınbabasına devredildiği, kayınbabanın vefatı ile mirasçıların devir işlemleri neticesinde davalının babasının mirasçıları davalı ..., ve Mustafa'da hisselerin toplandığı, daha sonra da müteahhit ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi karşılığında tasfiye konusu taşınmazın oluştuğu; taşınmazın davalının babasından geldiği, hususunun tedavüllü tapu kayıtlarından açıkça anlaşıldığı, soyut tanık beyanlarının güçlü ve inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğini, müvekkili lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, kararın çelişkili olduğunu, taşınmazın arsasının davalı tarafından satın alındığını, tarafın kendi muvazaasına dayanamayacağını, müvekkilinin adli yardım talebi kabul edildiği halde, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin müvekkiline yüklenmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,taşınmazın gerçekte davalının babasından mirasen intikal ettiği, bu anlamda taşınmazın edinilmiş mal statüsünde bulunmadığı, kişisel mal olduğu, taşınmazın 2002 yılından sonra kat karşılığı müteahite verilerek karşılığında alınan dairenin edinilmiş mal olarak kabulüne yasal olanak bulunmadığı gibi, davacının somut bir katkı iddiası ve buna ilişkin delilinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, davacı tarafça açılan davanın reddedilmiş olması nedeniyle, davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında da usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğini, müvekkili lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, kararın çelişkili olduğunu, taşınmazın arsasının davalı tarafından satın alındığını, tarafın kendi muvazaasına dayanamayacağını, müvekkilinin katkılarının tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, iddia, talep, edinilmiş mal-kişisel mal ayrımı, kişisel mal savunması, ispat yükü noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.