"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1606 E., 2022/565 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/877 E., 2019/489 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı-davacı ... ve vekilleri ve karşı taraf davacı- davalı ... ve vekilleri gelmedi. 09.50 olan duruşma saatinin geçtiği ve saatin 10.19 olduğu görüldü. taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.11.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkek ile 2016 yılından beri ruhen ve fikren sorunlar yaşadıklarını, kendisinin eğitim almadığını, bunu erkeğin bildiğini, ancak evlendikten sonra eğitimsiz olduğu, cahil kaldığı şeklinde kadına hakaretlerde bulunduğunu, küçük gördüğünü, sorunların artarak devam ettiğini, erkeğin boşanmaya karar vererek kadını müşterek konuttan kovduğunu, yedi aydır ayrı yaşadıklarını, bu zaman zarfında evliliğin devamında herhangi bir gelişme olmadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 30.00,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- karşı davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına karşı ilgisiz olduğunu, hakaret ettiğini, küçümsediğini, evlilik bitti diyerek kadını gönderdiğini belirterek asıl boşanma davasının kabulüne, karşı davanın reddine, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin hesabına yatırılmış olan 8.724,00 TL kıdem tazminatının ve şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağının kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kadını müşterek konuttan kovmadığını, taraflar ayrılmaya karar verdiğinde kadının müşterek konutta kalmak istemediğini, tarafların sekiz aydır ayrı yaşadığını, kadının alıngan bir yapıya sahip olduğunu, erkeğin maddî durumdan dolayı çocuk için erken olduğunu söylemesi üzerine kadının, erkeğin çocuğunun olmadığını söylediğini ve küçük düşürdüğünü, unutkan bir yapıya sahip olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin ailesinin kadının eğitim durumu, diksiyonu ve mesleği hususunda baskı yaptığı, erkeğin, kadını otobüs durağında terk ederek ayrılmak istediğini beyan ettiği, küçük düşürücü konuştuğu, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkeğin ağır kusurlu olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, evliliğin süresi, boşanmakla kadının evlilik birliğinden beklediği ve mevcut faydadaki azalım, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına yapmış olduğu saldırının derecesi dikkate alınarak kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı ve kıdem tazminatı nedeniyle alacak talebi ile ilgili kadının harç ödeyerek usulüne uygun açmış olduğu bir dava olmadığından bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurunun ispatlanmadığını, erkeğin davasının reddi gerektiğini, hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlarının ispatlanmadığı, kadın tanıklarının görgüye dayalı olmayan beyanlarının hükme esas alındığını, evliliğin bitmesinde erkeğin kusuru bulunmadığını, asıl davanın reddi gerektiğini, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın hukuka aykırı olduğunu, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kadının kusurlu olduğunu ve erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın esas ve usul yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.