"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından kısmen istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilen yönlerden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle nafakalara ve tazminatlara karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin daha önce ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/170 Esas sayılı dosya üzerinden boşanma davası açtığını, bu davanın reddedildiğini, ilamın kesinleşmesinden itibaren üç yılı aşkın sürenin geçtiğini, tarafların evlilik birliğini sürdürmek amacı ile bir araya gelmediklerini, ceza davasına konu davada verilen karar davalıya tebliğ edildiği halde kendisine bildirilmeyerek kesinleşmesine neden olduğunu, cezaevinde kaldığı 2,5 yıl boyunca arayıp sormadığını, fiili ayrılık döneminde sosyal medya üzerinden hakaret ve tehdit ettiğini belirterek kadının iddialarının reddi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmuş, davanın reddinden itibaren üç yıllık süre geçmeden bu davanın açıldığını, davacının kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağını, evlilik birliğinin bu hale gelmesinde davacı tarafın kusurlu olduğunu, davacı tarafın çocuklarına ve ailesine bakmadığını, başka bir kadınla karı-koca hayatı yaşadığını, davacının kusurlu davranışları sebebi ile ortak hayatın yeniden kurulamadığını belirterek öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde ise; çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini, çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500'er TL tedbir ve iştirak nafakası, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen koşulların gerçekleştiği, ret kararı kesinleşen boşanma davasında erkeğin sadakatsizliğinin sabit olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davalı anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına aylık 250’şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden sonra erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuklar yararına hükmedilen nafaka ve yararına hükmolunan tazminatların miktarlarına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, davalı kadının ve müşterek çocukların zorunlu ihtiyaçları evliliğin süresi, tarafların yaşları, mevcut veya beklenen menfaatlerin kapsamı, manevî tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, ortak çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın lehine hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararında istinafa konu edilmeksizin kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının istinaf taleplerinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, 16.09.2003 doğumlu ... için reşit olduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müşterek çocuk ... için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle, davacının birlikte yaşadığı kadın üzerine açılan şirket vasıtası ile işlerini yürüttüğü, maddî durumunun iyi olduğu, hükmolunan nafakalar ile tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, çocuklar yararına hükmolunan nafakaların ve lehine hükmedilen tazminatların miktarları yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakaların ve kadın lehine hükmedilen tazminatların (maddî-manevî) miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci, 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.