"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/649 E., 2022/1122 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/337 E., 2020/69 K.
Taraflar arasındaki birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı- davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı-davacı ... ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden ... ... ile vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin konuşmaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava dilekçesinde ...etle; kadının, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, sürekli tartışma çıkardığını, erkeğe soğuk ve ilgisiz davrandığını, arkadaşlarıyla ve akrabalarıyla görüşmesine engel olduğunu, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını, öfke kontrolünün bulunmadığını, kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, eviyle, eşiyle ve ortak çocukla ilgilenmediğini, temizlik yapmadığını, annesinin evliliklerine sürekli müdahale ettiğini, kadına 2015 Haziran ayında bir numaradan mesaj geldiğini, sonrasında mesaj gelen numaranın Eray isimli kişiye ait olduğunu tespit ettiğini, Eray ile kadının evlenmeden önce yakınlaşma yaşadığını, bu durumu sorduğunda kadının önce bunu inkar ettiğini sonrasında şahısla baş sağlığı için görüştüğünü kabul ettiğini, müvekkilinin tüm bu yaşananlardan sonra müşterek haneden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava ve cevap dilekçesinde ...etle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, erkeğin evliliğin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eşiyle ilgilenmediğini, bir kere bile sevdiğini söylemediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, aşağılayıcı s...ler söylediğini, hakaret ettiğini, sadakatsizlikle suçladığını, en son 2016 yılı Mart ayında müşterek haneyi terk edip gittiğini, geçimsizlikte müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, tüm kusurun erkekte olduğunu belirterek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, erkeği ve ailesini küçümsediği ve ailesini istemediği, güven sarsıcı hareketlerinin sadakatsizlik boyutuna ulaştığı, boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğe atfı kabil bir kusur isnadının mümkün olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporu ve çocuğun üstün menfaati gereği ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluşmadığı gerekçesiyle erkeğin maddî tazminat talebinin reddine, kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle erkek lehine 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde ...etle; ortak çocuğun velâyetinin çocuğun üstün menfaati gereği babaya verilmesi gerektiğini, erkeğin maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadının kusurları karşısında hükmedilen manevî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek; velâyet, maddî tazminatın reddi ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde ...etle; geçimsizlikte erkeğin kusurlu olduğunu ve kadının davasının kabulünün gerektiğini, kadına kusur yüklenmesinin ve erkeğin davasının kabul edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, erkek lehine manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince; yasal şartları oluşmadığından erkeğin maddî tazminat talebi reddedilmiş ise de; 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğinin öngörüldüğü, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen erkeğin kusurunun bulunmadığı, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin diğer eşin maddî desteğini yitirdiği, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddî tazminat verilmesi gerekirken; hatalı gerekçe ile yazılı şekilde bu talebin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle erkeğin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulü ile erkek lehine 15.000,00 TL maddî tazminata, kadının tüm, erkeğin sair istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların hükmün bu kısımlarına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde ...etle; ortak çocuğun velâyetinin çocuğun üstün menfaati gereği babaya verilmesi gerektiğini, kadının kusurları karşısında hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek; velâyet, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde ...etle; geçimsizlikte erkeğin kusurlu olduğunu ve kadının davasının kabulünün gerektiğini, kadına kusur yüklenmesinin ve erkeğin davasının kabul edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, erkek lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne, erkek lehine tazminatlara hükmedilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, miktarları, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190, 194, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Berna'dan alınıp ...'e verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.