"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1294 E., 2022/632 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 19. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/484 E., 2021/402 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı- karşı davalı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı- karşı davacı ... Sert vekili Avukat Rıza Ümit Sezerer geldi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 28.11.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının evin düzeni, yemek, ütü gibi işlerde gerekli özeni göstermediğini, erkeğe duygusal şiddet uyguladığını, müşterek konutun bakımsız ve düzensiz olmasına neden olduğunu, erkeğe ve ailesine kötü davranışlar sergilediğini, hakaret içeren söylemlerde bulunduğunu, kayınvalidesine ben seni parmağımla boğarım sen anne misin, senin ağzına sıçarım, çirkef şeklinde sözler söylediğini, erkeğe annesi için annen sizi içki masalarında büyüttü, şırfıntı, orospu şeklinde söylemlerde bulunduğunu, erkeğin kız kardeşine orospu dediğini, erkeği ortak konuttan uzaklaştırmak için her türlü eziyeti yaptığını, çocukları erkeğe karşı kullandığını, cinsel birliktelikten kaçındığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, aksi halde ortak velâyet tesisine, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadını aşağılayıp hor gördüğünü, hamile iken kendisi ile yeterince ilgilenmediğini, kadını küçük düşürücü tavırlar sergileyip hakaretler ettiğini, boğazını sıkarak ayaklarını yerden kestiğini, senin a.. koyarım, babanın evinde bu kadar eşya mı gördün, restaurantı bile benimle gördün, siz cahil insanlarsınız şeklinde küfür ve aşağılayıcı hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin ailesinin de kadını dışladığını, buna rağmen eşinin ailesine saygıda kusur etmediğini, erkeğin kadına ekonomik şiddet de uyguladığını, ilahiyat fakültesine gitmek isteyen kadının Açıköğretim giderini dahi karşılamadığını, inanç ve hayat görüşüne saygı duymayıp müdahale ettiğini, evde perdelerin kapatılmasını sorun haline getirdiğini, başörtüsü takmasını problem ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin, anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, eşi için kardeşlerine evliliğin ilk aylarında "ben doktora gittim, kontrolümü oldum, bende sorun yok, çocuk olmaz ise kardeşinizdendir" dediği, eşi için çocuğuna, "bu adama baba demeyeceksin, o senin baban değil" şeklinde sözler söylediği, kayınvalidesine "sen bir daha torunlarını görürsün, sen rezil kadınsın, sen anne değilsin, sen analık yapamamışsın, b.k ye, ben anayım" şeklinde hakaret içeren sözler söylediği, eşinin ailesinin ortak haneye gelmesine müdahale ettiği, eşinin ailesi ile görüşmesine izin vermediği, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları tam olarak yerine getirmediği; erkeğin ise eşinin boğazını sıkıp duvara ittiği, fiziksel şiddet uyguladığı, eşine yönelik "sen kadın mısın, dön kendine bir baksana, kendini kadın gibi görüyor musun" şeklinde sözler sarf ettiği, evin ailenin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, maddî ve manevî yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların yaşı, yararı, fiilen anne yanında kalmaları, menfaatleri dikkate alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, eşit kusurlu olduklarından tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, kadının ağır kurlu olduğunu ve kadın lehine nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesi olmadığı takdirde ortak velâyete karar verilmesi gerektiğini, tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, velâyet, tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurunun ispat edilemediğini, erkeğin tam ve ağır kusurlu olduğunu, kadının tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle kusur belirlemesi, velâyet, tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi, taraflar açısından maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, kurulan velâyet hükmünün ortak çocukların üstün yararına olup olmadığı, kadın ve ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar Lina ve Neva yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı- karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Kübra'ya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Halil'e yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin Halil'den alınarak Kübra'ya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.