"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1051 E., 2022/871 K.
...
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/47 E., 2020/129 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davaya cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sıklıkla alkol tükettiğini, asabi olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konutta bulunan ziynet eşyalarının erkeğin annesi tarafından, kadının bilgisi olmadan alındığını ve bozdurulduğunu, kadına iade edilmediğini, ortak konuttan kovduğunu, ortak konutun aboneliklerinin iptal ettirildiğini, erkeğin ailesinin kadına hakaret ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, karşı davada cevaba cevap (asıl davada ikinci cevap) dilekçelerinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, baskıcı olduğunu, ortak konutta bulunan eşyaları da alarak ortak konutu terk ettiğini, kadın tarafından 2013 yılında erkek aleyhine boşanma davası açıldığını ve feragat edildiğini, kadının erkeği affettiğini, evlilik birliğinin devam ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın ve fer'î taleplerin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, ortak konutun elektrik ve doğalgaz aboneliğini iptal ettirmek suretiyle kadının ortak konutu terk etmesine neden olduğu, taraflar arasında çıkan tartışmada kadını ortak konuttan kovduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ... yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, yasal şartları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, mevcut veya beklenen menfaatlerin boşanma yüzünden haleldar olacağı, evlilik süresi, hakkaniyet ilkesi, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kabulü ile 40.183,00 TL ziynet alacağı bedelinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların kadın tarafından affedildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiği, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın tarafından dayanılan vakıaların önceki tarihte açılan boşanma davasından kadın tarafından feragat edilmesi nedeniyle affedildiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği belirtilmişse de İlk Derece Mahkemesi tarafından kusur belirlemesinde esas alınan olayların, kadın tarafından açılan ve feragat sebebiyle ret ile sonuçlanan davadan sonra meydana geldiği ve kadın tarafından affedilmiş veya en azından hoşgörü ile karşılanmış olaylardan olmadığı, dosya kapsamından, ikinci çocuğun doğumu sürecinde çocuğa verilmesi kararlaştırılan erkeğin babasına ait ... isminin tek başına ya da ek bir isimle birlikte konulup konulmaması hususunda anlaşmazlık çıktığı, bu anlaşmazlık yüzünden doğumun ertesi günü çıkan tartışmada davacı tanığı beyanıyla sabit olduğu üzere erkeğin, kadını fiziksel güç kullanarak, başından tutup duvara yaslamak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı, olaydan sonra kadını evden ayrılmaya zorlamak amacıyla erkeğin babası adına olduğu belirtilen konutun elektrik ve doğalgazının kapattırıldığı, bunun üzerine de kadının evden ayrılmak zorunda kaldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurlu davranışlarda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, yine her ne kadar erkek tarafından kadının, kardeşleri ile birlikte üzerinde büyük baskı kurulduğu, kadının eşine karşı evlilik birliğine yakışmayacak davranışlarda bulunduğu, ortak konutu talan eder şekilde boşaltarak, ziynet eşyalarıyla birlikte sebepsiz yere ortak konutu terk ettiği vakıalarına dayanılmışsa da üzerinde nasıl ve hangi amaçla baskı kurulduğu, kadının evliliğe yakışmayan davranışlarının neler olduğu somut olarak açıklanmadığı gibi bu konularda dosyaya sunulmuş somut bir delil de bulunmadığı, keza kadının ortak konutu terke zorlandığının sabit olduğu, giderken ortak konutta bulunan kendisine ait eşyaları götürmesinin de hayatın olağan akışına uygun bir davranış olduğu ve kadına bu sebeple kusur yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü ile kadının davasının kabulüne ve erkeğin davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdiri ile takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının isabetli olduğu, sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların velâyete dair alınan beyanları ve üstün yararları dikkate alınarak velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına uygun olduğu, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmiş olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına tedbir nafakası takdir edilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları da fahiş bulunmadığı, ziynet alacağı davasının, boşanmanın eki niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin her iki boşanma davası ve fer'îlerine yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine, istinaf incelemesinin sağlıklı yapılabilmesi için davaların ayrılması gerektiği, kadının ziynet alacağı davasının, işbu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine ve erkek vekilinin bu talebe yönelik istinaf itirazlarının yeni esas üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddinin, kadının davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararlarına olup olmadığı ve af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi,166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve devam maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Levent'ten alınıp Nesrin'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...