Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8089 E. 2023/5710 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu kısımlarının bozulmasına, diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/375 E., 2022/712 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1154 E., 2020/1037 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... ...(...) vekili Avukat Şevval Tabar geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına şiddet uyguladığını, küfür ve hareket ettiğini, iş yerinde çalışan bazı kadınlarla sadakate aykırı davrandığını, çocukların özel okul ücreti dışında maddî manevî sorumluluklarını yerine getirmediğini, mali durumu iyi olan erkeğin kazancını kişisel zevk ve ihtiyaçlarına harcadığını, taşınmaz ve şirketlerinin bulunduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 6.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 2.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçekleri yansıtmadığını, erkeğin işlerinin bozulması nedeniyle kadının çocukları bırakıp Gaziosmanpaşa'da bulunan taşınmazda oturmaya başladığını, erkeği arayarak sürekli para talebinde bulunduğunu, gönderilen paraları yetersiz bulduğunu, erkeğe küfür ve hareket ettiğini, iş yeri çalışanlarını sözle taciz ettiğini, erkeğin %80 hissedarı olduğu şirket dışında mal varlığının bulunmadığını belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya bırakılmasına, kadının maddî taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin kadına şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, alevi olması nedeniyle kızılbaş diye hitap ettiği, sadakate aykırı davrandığı, kadının ise eşinin iş yerini arayarak çalışanlara küfür ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar Azra ve Aydın yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk Alena ergin olduğundan nafaka talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurları, hakkaniyet ilkesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının çok düşük kaldığını ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya neden olan olaylarda kadına kusur yüklenilmesine rağmen devamında yalnızca erkeğe kusur yüklenilmiş gibi kararın gerekçelendirilmesinin istinaf nedenine göre yanılgı olarak değerlendirildiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu kabul edildiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, ortak çocukların yaşları gereği artan ihtiyaçları, az kusurlu kabul edilen kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu bulunan erkeğin davranışlarının kadının mevcut veya beklenen menfaatleri ile kişilik haklarını ihlal ettiği, Gebze'de otomotiv yedek parçası imal ve ihraç eden fabrikası bulunan ve bir dönem de özel hastaneye ortaklığı olan erkeğin dosyaya yansıyan ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut veya beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi gereğince çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın ilgili hükümleri kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle; ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata, kadının diğer istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla erkeğin malvarlığını başkaları üzerine kaydettirdiğini, şirket hisselerini muvazaalı şekilde yakınları adına aldığını, erkeğin ekonomik durumunun yüksek standartlarda olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminat tutarlarının az olduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, erkeğin ekonomik durumunun hatalı değerlendirildiğini, erkeğin %30 hisseyle ortağı olduğu şirketin banka kredileriyle ayakta durduğunu, bankalara yüklü miktarda borçları bulunduğunu, ortak çocukların tüm masraflarının babaları tarafından karşılandığını ve çocuk için aldığı nafakaların kadına kaldığını, nafakaların ve tazminatların miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında hükmedilen iştirak nafakaları ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’ un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci madesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.