Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8138 E. 2022/10170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı kadına yüklenen kusurun, eşler arasında kalması gereken bir sır niteliğinde olmadığı ve bu nedenle kusur olarak değerlendirilemeyeceği, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları ve eşit kusurlu eş lehine maddi-manevi tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen ve hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince davacı- karşı davalı kadının, davalı-karşı davacı erkeğe göre ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiş olup, karar davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.

İlk derece mahkemesince, kusur belirlemesi yönünden yapılan incelemede davacı-karşı davalı kadına, “üçüncü kişilere çocuk sahibi olamadıklarını, erkeğin tıbbi durumunu anlatarak ... odası sırlarını başkaları ile paylaştığı” vakıası kusur olarak yüklenmiş ise de; tarafların bu yönde tedavi gördüklerinin bilindiği, bu vakıanın eşler arasında kalması gereken sır niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, davacı-karşı davalı kadına bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmış olup, oluşan diğer kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir.

3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davalı-karşı davacı erkek yararına Türk Medeni Kanunu' nun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebepler ile bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 08.12.2022 (Prş.)