"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/266 E., 2022/1824 K.
...
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/27 E., 2021/359 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen 05.12.2023 gününde temyiz eden davalı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldi. Duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili için çıkarılan tebligatın adresinde bulunamadığından iade edildiği görüldü. Evrak üzerinden inceleme yapılmasına karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, erkeğin, bağımsız konut temin etmediğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiği, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, kadının ailesi ile görüşmediğini, 2011 yılında kadın tarafından erkek aleyhine boşanma davası açıldığını ancak, erkeğin aynı kusurlu davranışlarına devam ettiğini, kadını babasının evinin bulunduğu sokağa elinde bir poşetle bıraktığını, sonradan aramadığını, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve kadına iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise yasal faizi ile birlikte bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeği aşağıladığını, erkek aleyhine iki kere boşanma davası açıldığını, iki davadan da kadının feragat ettiğini, erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ettiğini, boşanmakla tehdit ettiğini, ortak konutu sık sık terk ettiğini iddia ederek boşanma ve 500,00 TL tedbir nafakası istemini kabul ettiklerini, ancak kadının fer'î taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu hususun taraflar arasındaki ceza dosyası içeriği ve tanık beyanlarından anlaşıldığı, her ne kadar ceza dosyası içeriğinden kadının da erkeğe fiziksel şiddet uyguladığı sabit olsa da erkek tarafından açılan boşanma davasından feragat edilmesi nedeniyle kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, yine erkeğin, kadını babasının evinin sokağına bırakıp gittiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının ailesine gitmediği ve kadının görüşmesini de engellediği, bağımsız konut temin etmediği, kadının ise erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ettiği, her ne kadar erkek tarafından Gaziantep 5.Noterliğinin 03.01.2017 tarih 162 yevmiye numaralı sözleşmesine delil olarak dayanılmışsa da ilgili belgenin incelenmesinde; davacı kadının bir daha ortak konutu terk etmeyeceği, erkeğe ve erkeğin ailesine saygısızlık yapmayacağını taahhüt ettiği, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açılacak olması durumunda nafaka ve tazminat istemeyeceği, davacı kadının sözleşme tarihinde doğmamış hakları olan tazminat ve nafaka talep etme hakkından feragat etmesinin hukuki bir sonucu olmadığı, sözleşme tarihinden sonra yaşanan olaylar sebebiyle tazminat ve nafaka talep etme hakkı olduğu ve davacı kadının bu sözleşmede ortak konutu terk ettiğini beyan etmiş olmasının sonradan yaşanılan olaylara karine teşkil etmeyeceği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadının sürekli ve düzenli gelir getiren işi olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 15.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağı davası yönünden ise düğünde kadına takılan ve dava konusu edilen kolyenin kadın tarafından satıldığının dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı, ancak düğünde kadına takılan ve dava konusu edilen diğer ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığı ve davacı kadının en son ailesinin evine döndüğünde yanında ziynet eşyalarının olmadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 15.075,00 TL değerinde 22 ayar 5 adet 75 gr burma bilezik, 8.040,00 TL değerinde 22 ayar 4 adet 40 gr hediyelik bilezik, 16.080,00 TL değerinde 22 ayar 1 adet 80 gr set, 3.015,00 TL değerinde 22 ayar 1 adet 15 gr bileklik, 4.020,00 TL değerinde 22 ayar 4 adet 20 gr yüzük ve 1.608,00 TL değerinde 22 ayar 1 adet 8 gr küpenin davalı erkek tarafından davacı kadına aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedel toplamı olan 47.838,00 TL'nin dava tarihi olan 13.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, tazminat, nafaka ve ziynet alacağı davasının dava dilekçesinde belirtilen değerler üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; tazminatların ve nafakaların miktarları ile ziynet alacağı davası reddedilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı, kadının, taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermeden başka biri ile evlendiği, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı kadın vekili tarafından ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden de istinaf yoluna başvurulmuşsa da ziynet alacağı davası yönünden istinaf harcının verilen süreye rağmen kadın vekili tarafından yatırılmadığı ve İlk Derece Mahkemesince 17.01.2022 tarihli ek kararla davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, davacı kadın vekilinin tazminatların ve nafakaların miktarları ile davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden istinaf itirazlarının incelenmesinde; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu, kadının ise az kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre; İlk Derece Mahkemesince kadın yararına takdir edilen nafaka ve tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede hata edilmediği belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma ve ziynet alacağı davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, İlk Derece Mahkemesince aynen iadesine karar verilen ziynet eşyalarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki altın kuru üzerinden hesaplama değerinin 2022 yılı temyiz kesinlik sınırının üstünde kaldığı anlaşılmakla ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun`un 1 inci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 220 inci ve 222 nci maddesi, 226 ıncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle taraflar arasında görülen Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/626 Esas sayılı dava dosyasına konu eylemden sonra evlilik birliğinin devam ettiği, tarafların dava konusu kusurlu davranışa dair olayı affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladıkları ve hükme esas alınamayacağı ancak İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen vakıalara göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
..