Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8320 E. 2023/6137 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, boşandığı eşine ait taşınmaza yaptığı maddi katkı nedeniyle katkı payı alacağı talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, katkı payı alacağı talebini ispatlayacak delil sunmaması ve ispat yükünü yerine getirmemesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1316 E., 2022/1893 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/318 E., 2021/711 K.

Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde; 1989 yılında davalı adına 30 ada 3056 parsel sayılı taşınmazın yarı bedeli olan 15.000,00 Markı ödeyerek inşaat aşamasında satın aldığını, daire için 1992 yılına kadar toplam 50.000,00 Mark ödediğini, 1992 yılında inşaat tamamlandıktan sonra taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, davalının çalışmadığını, ödemelerinin tamamının kendisinin yaptığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL katkının tasfiyenin sona ermesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın kişisel mal olduğunu, davacının tamamını ödedim iddiasının bağış olduğunu, müvekkilinin 1997 yılından beri çalıştığını, çocuk parası aldığını, ayrıca doğum nedeniyle toplu ödeme yapıldığını, ziynetlerini paraya çevirerek ve müvekkilinin babasının da katkısı ile alındığını, aynı binada 4 nolu meskenin de davacı adına tescil edildiğini, davacının iki daire alacak maddî gücünün bulunmadığını, davacının kendi adına olan taşınmazı devrettiğini, taşınmazın kira gelirinin davacı tarafından alındığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2019 tarih ve 2017/520 Esas, 2019/125 Karar sayılı kararı ile, davanın katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğu, 2366 ada (eski 50 ada) 306 parsel 3 nolu bağımsız bölümün mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 02.05.1991 tarihinde davalı adına tescil edildiği, katkı payı alacağı talebinde bulunan tarafın yaptığı katkıyı ispatla yükümlü olduğu, işbu davada davacı tarafça iddiayı ispata yarar bir delil sunulmadığından ispat yükünün yerine getirilmediği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2020 tarih ve 2019/1955 Esas, 2020/1530 Karar sayılı kararı ile, somut olayda, dilekçeler teatisi aşamasının usülünce tamamlanmadan ön inceleme aşamasına geçildiğinden tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle; davacı erkek vekilinin başvurusunun kabul ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ön inceleme duruşmasında davacı tarafa delil bildirme süresinin verildiği, davacının da dosyaya herhangi bir delil sunmadığı, işbu davada taraflarca getirilme ilkesi uygulanmakta olup Mahkemece re'sen delil toplanamayacağı, iddia eden tarafın hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, davacının herhangi bir delil sunmadığı, davacının soyut beyanı ile karar verilemeyeceği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin eski avukatı ile iletişim kuramaması nedeniyle süresinde delil listesini sunamadığını, kesin süreye ilişkin ara kararın usulüne uygun olmadığını, tensiple kesin süre verilerek tanık bildirilmesinin istenemeyeceğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 145 inci maddesi uyarınca tanıkların dinlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hem müvekkili hem davalının yurtdışında yıllarca çalıştıklarını, müvekkilinin taşınmazı satın alarak davalı adına tescil ettirdiğini, taşınmazın sadece davalı tarafından alındığının kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, delillerin sunulması, ispat yükü noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi, 136 ncı maddesi, 137 ve devamı maddeleri, 145 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...