Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8373 E. 2023/186 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğe yüklenen kusurun oranı, ortak çocuğun velayeti, nafakalar ve tazminatların miktarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; hükmü temyiz eden davacı kadın 18.11.2022 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine, İlk Derece Mahkemesince ortak çocuğun velâyeti hakkında verilen hüküm davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden, davalı erkek vekilinin velâyete yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; eşinin her gün eve geç geldiğini, başka kadınlarla telefonda mesajlaştığını, sık sık alkol aldığını, arkadaşları ile zaman geçirip evi ile ilgilenmediğini, kendisini aldattığını, kendisine hakaret ettiğini ve fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL manevî tazminat, 100.000,00 TL maddî tazminata, müşterek çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları reddederek birlikteliğin devam ettiği döneme ilişkin bir kısım isnatlarda bulunmuş ardından kızgınlıkla 19.09.2018 de boşanma davası açtığını fakat 20.11.2018 tarihinde davasından feragat ettiğini, fiili ayrılık dönemi kadının erkeğin babasına ait aracın camlarını kırdığını, çocuğu ile görüşmesine engel olduğunu, çocukları ile ilgilenmediğini belirterek kadının boşanma talebini kabul ettiğini belirterek, diğer taleplerinin reddine, velâyetin de kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve sürekli geç geldiğini ve eşine fiziksel şiddet uyguladığını, birliğin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu belirtilerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 12.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ara karar ile takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 15.01.2021 tarihinden itibaren 100,00 TL arttırılarak 500,00 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin, zina ve haysiyetsiz hayat sürmek nedeniyle boşanma taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tüm kusurlarının ispat edildiği halde tamamının yüklenmediği, aldatma nedeni ile davasının kabulü gerektiği, çocuk yararına iştirak nafakasının cüzi olduğu, tam kusurlu erkek aleyhine hükmolunan tazminatların yetersiz olduğunu belirterek; zina nedeni ile davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ve yararına hükmolunan tazminat miktarları yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka kadınlarla mesajlaşmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarının da bulunduğu, kadın yararına tazminat ve çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının kusur belirlenmesi, iştirak nafakası ve tazminatlar dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun esastan reddine, istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen hususlarla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, kadının iştirak nafakası ve tazminatlara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, müşterek çocuk ... için mahkemenin ara kararı ile takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 15.01.2021 tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakası olarak devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl ve davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı asıl temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki isnatlarını tekrar etmek sureti ile istinaf dilekçesinin yeteri kadar dikkate alınmadığını, kararda eksik ve hukuka aykırı taraflar olduğunu, yararına hükmolunan tazminat miktarlarının, çocuk yararına hükmolunan nafaka miktarlarının az olduğunu ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiş, 18.11.2022 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiğini belirtmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalıya yüklenen kusurların ispat edilemediğini, kadının da birliğin temelinden sarsılmasında kusurunun bulunduğu, psikolojik rahatsızlığı bulunan kadına velâyetin verilmesinin doğru olmadığını, kadının çocuğu ile kişisel ilişkisini engellediğini velâyet görevini kötüye kullandığını, tazminatların haksız ve fahiş olduğunu, çocuk yararına hükmolunan nafakaların fahiş olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar, velâyet ve nafakalar yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte Bölge Adliye Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmolunan nafakaların ve kadın yararına hükmolunan tazminatların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünde kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı kadının temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin velâyete yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.