"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 30.05.2022 ... ve 2022/3473-2022/5110 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
Davacı dava dilekçesinde, nüfusta babası gözüken ...’in gerçekte babası olmadığını, ... babasının ... ... olduğunu, ... babasının kendisini nüfusa kaydettirmeden terketmesi nedeniyle ...’in çocuğu gibi nüfusuna kaydedildiği belirtilerek ... hanesinde kayıtlı ... isminin kaldırılmasını, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın soybağının reddine ilişkin olduğu ve Türk Medeni Kanunu'nun 289 vd. maddelerinde belirtilen hak düşürücü süreler geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 30.05.2022 tarihli, 2022/3473 Esas, 2022/5110 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33 üncü maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu resen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, ... ile arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden ... çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı kurulabilir. (HGK 30.01.2008 ... 2008/2-36-47 sayılı kararı)
Çocuk ile ana arasında soybağı, doğumla kendiliğinden kurulur. Çocuk ile annesi arasındaki soybağının tesisi için, hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir.
Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer ... doğru olmayan kayıtlar, ilgililerince açılacak kayıt düzeltme davası ile ... durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi ... hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer ... bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının ... durumu yansıtmadığı, ... yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 ... 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur.
Somut olayda davacı ...’ın babasının hanesine 554 sayılı Af Kanunu gereğince babası olarak gözüken ...’ın beyanı ile tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu halde dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun aile hukuku kitabında düzenlenen soybağının reddine ilişkin bir dava olmayıp Af Kanunu gereğince yapılan tescile itiraz niteliğindedir. Dava, 554 sayılı Af Kanununa göre yapılan tescile itiraz niteliğinde olduğuna göre görevli mahkeme 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesi olmayıp 5490 sayılı Yasanın 36.maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesidir. Mahkemece, davaya yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bu hale göre davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 30.05.2022 tarihli, 2022/3473 Esas, 2022/5110 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince kısmen kabulüne, Dairemizin 30.05.2022 tarihli, 2022/3473 Esas, 2022/5110 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar düzeltme harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 21.11.2022 (Pzt.)