Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8468 E. 2023/5917 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti, yetki itirazı ve af iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı erkeğin sadakatsizlik nedeniyle tam kusurlu olduğuna, yetki itirazının ve af iddiasının yerinde olmadığına, belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğuna kanaat getirerek, yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/23 E., 2022/876 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/605 E., 2020/331 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin diğer yönlere, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 05.12.2023 gününde temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Avukat ...'nın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Açık duruşmaya başlandı. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan davacı vekili Av. ...'nın mazeretinin reddine karar verildi. Okunda açık yargılamaya devam olundu. Gelenin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1973 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminat ve mal rejiminden kaynaklanan alacağın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliktekileri içerisinde dava konusu taşınmazları edindiklerini, davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve dava konusu taşınmazları, davacı kadından mal kaçırmak amacı ile evlilik birlikteliği dışında ilişki yaşadığı ... isimli kadına devrettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini iddia ederek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davalı erkek adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin Ortaca Aile Mahkemesi olduğunu ve öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, dava dışı ... isimli kişi ile 2001 yılından bu yana birlikte yaşadığını ve davacı kadının da bu durumu bildiğini, kadının birlik görevlerini ihmal ettiğini, tehdit ettiğini iddia ederek boşanma talebini kabul ettiklerini ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada; kadın tarafından açılan mal rejiminden kaynaklanan alacak davası ve işbu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen tapu iptal tescil davalarının bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kadının düzenli ve sürekli gelir getiren işi olmadığı ve boşandıktan sonra yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi dikkate alınarak kadın yararına 65.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu, dava dilekçesinde dayanılan tüm vakıaların ispatlandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığı ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, tanık beyanlarının yanlı olduğu ve hükme esas alınamayacağı, eksik inceleme ile karar verildiği, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın af kapsamında kaldığı, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve yetki itirazı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurlu davranışlara, kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında vakıa olarak dayanıldığı ve dinlenen tanık beyanları ve diğer deliller ile ispatlandığı, erkeğin sadakatsizlik eyleminin halen devam ettiği dikkate alındığında af olgusundan bahsedilemeyeceği, kadının herhangi bir kusurlu davranışının ise ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu yönündeki tespitin isabetli olduğu, erkeğin yetki itirazının yerinde olmadığı ve 26.03.2019 tarihli duruşmada reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut veya beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi uyarınca kadın yararına maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu, tazminat miktarlarının az olduğu, nafaka miktarlarının ise yeterli olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin diğer, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve yetki itirazı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı ile yetki itirazının reddinin yerinde olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 19 uncu ve devam maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...