"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin müvekkiline ve müvekilinin ailesine hakaret ettiğini, sinkaflı küfür ettiğini, aşırı derecede alkol aldığını, alkol sonrasında müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, çoğunlukla eve gelmediğini, eve geldiğinde de alkollü olduğunu ve eve gecenin geç saatlerinde geldiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, bekar bir erkek gibi yaşadığını, tek başına tatile gittiğini, müvekkilini defalarca aldattığını iddia ederek tarafların 4721 Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarını, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 7.000,00 TL bir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, nafakaların yıllık %40 oranında arttırılmasını, müvekkili yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı karşı davalı kadın vekili süresi içerisinde sunduğu karşı davaya ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu beyan ederek, davalı karşı davacı erkeğin davasının reddi ile dava ve boşanmanın feri niteliğindeki taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davacı karşı davalı kadın 03.07.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile yıllık %40 oranında arttırım yapılmak sureti ile ortak çocuk için aylık 6.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı kadının müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli küstüğünü, tüm aile fertlerini ortak eve getirdiğini, kendi ailesi ile müvekkilini bir arada yaşamaya zorladığını, küfür ve hakaret ettiğini, ortak çocuğu müvekkiline göstermediğini, evi terk edip haftalarca gelmediğini, müvekkilini aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, sadakatsiz olduğu yönünde dedikodu çıkardığını, cinsel şiddete maruz kaldığını, annesine ve ilk evliliğinden olma kızına küfrettiğini, müvekkilini evden kovduğunu, evin kapısının kilidini değiştirdiğini, aile sırlarını ifşa ettiğini, cebinden ve cüzdanından gizlice para çaldığını, iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tedbir nafakasının en fazla aylık 2.500,00 TL olarak belirlenmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettikleri ve fiziksel şiddet uyguladıkları, bunun yanında davacı karşı davalı kadının yatak odası sırlarını başkalarına anlattığı, eşinden habersiz parasını aldığı, eşinin önceki evliliğinden olan kızına ve annesine hakaret ettiği ve müşterek konutta istemediği, eşini eve almadığı, evin kilidini değiştirerek eşinin eve girmesini engellediği, buna karşın davalı karşı davacı erkeğin ise eve geç saatlerde geldiği, gece hayatı alışkanlığının olduğu, eşini aşağıladığı gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek, karşılıklı boşanma davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile davacı karşı davalı kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırım yapılmasına, davacı karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat, davalı karşı davacı erkeğin ise manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, davalı karşı davacı erkeğin eşinin ailesini küfrettiği, sürekli alkol aldığı, başka kadınlarla aldattığı hususun sabit olduğu, evlilik dışı ilişkisinin olduğu, eşine ekonomik şiddet uyguladığı hususlarının ispatlandığı, müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, erkeğin davasının reddi gerektiği, hüküm altına alınan nafakaların son derece düşük olduğu, maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu belirtilerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı karşı davalı kadının tamamen kusurlu olduğu, sürekli eşine küstüğü, evi terk edip haftalarca gelmediği, fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel şiddet uyguladığı hususlarının dosya kapsamı ile sabit olduğu, müvekkilinin ekonomik durumunun kötüleştiği, davacı karşı davalı kadının kayıt dışı çalıştığı, müvekkili yararına manevî tazminat koşullarının oluştuğu belirtilerek, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili tarafından katılma yolu ile temyiz dilekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı,169 uncu,174 üncü ve 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle derece mahkemelerince taraflara yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında davalı karşı davacı erkeğin sürekli alkol aldığı ve eşinin ailesine hakaret ettiğinin sabit olduğu, belirlenen bu kusurlu davranışlara göre yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.