"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/354 E., 2022/910 K.
KARAR : Tarafların istinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2011/20 E., 2021/389 K..
Taraflar arasındaki katkı payı, değer artış payı, katılma alacağı ile ziynet, kişisel ve ev eşyasının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsilinden kaynaklanan alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı davanın kabulüne; birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/938 Esas sayılı davanın, birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/817 Esas sayılı davanın ve birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2012/71 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden ... ... ile vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davalı-davacı kadın vekilinin erkeğin açtığı asıl dava ve erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden; taraf vekillerinin kadının açtığı birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2012/71 Esas sayılı dava yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, erkeğin açtığı asıl dava yönünden, davalı-davacı kadın aleyhine hükmedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 73.993,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.730,00 TL’nin altında kaldığı; kadının açtığı birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2012/71 Esas sayılı dava yönünden, davalı-davacı kadın vekilinin dava dilekçesinde şimdilik 1.500,00 TL alacağın tahsili talep ettiği, davalı-davacı kadın vekilinin 23.06.2021 tarihli dilekçesiyle alacak miktarını yükselterek toplam 42.567,00 TL alacağın tahsilini talep ettiği, Mahkemece işbu talep yönünden davanın kısmen kabulüyle 6.695,00 TL alacağın tahsiline karar verildiği, ... erkek aleyhine hükmedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 6.695,00 TL, davalı-davacı kadının reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 35.871,55 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.730,00 TL’nin altında kaldığı; erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden davalı-davacı kadın aleyhine hükmedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 56.112,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; erkeğin açtığı asıl dava yönünden davalı-davacı kadın vekilinin, kadının açtığı birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2012/71 Esas sayılı dava yönünden taraf vekillerinin, erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
... erkek vekilinin erkeğin açtığı asıl dava yönünden, taraf vekillerinin kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/817 Esas sayılı dava yönünden, taraf vekillerinin erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/938 Esas sayılı dava yönünden, ... erkek vekilinin erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. ... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı-davacı kadın adına evlilik birliği içinde 5167 parsel 10 nolu mesken ile, 32208 ada 14 parsel sayılı taşınmazda bir mesken satın alındığını, 5167 parsel 10 nolu meskenin yazlık ev olarak kullanıldığını, davalı-davacı kadının evde bulunan tüm eşyaları taşıdığını, taşınmazları satışa çıkardığını, müvekkilinin doktor olduğunu, davalı-davacının ek ücretlerinin cüzi miktarlarda olduğunu, müvekkilinin devlette çalışırken aynı zamanda muayehane açarak, iş yeri hekimliği yaparak, ... kurslarında yetkili doktor ve ilk yardım eğitmenliği yaparak ek gelir elde ettiğini, davalı-davacı kadından çok daha fazla geliri olduğunu, taşınmazların tamamen müvekkilinin katkısı ile alındığı belirterek taşınmazların değeri tespit edildikten sonra belirlenecek katkı payı yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ... erkek vekili 12.04.2021 tarihli dilekçesinde talep miktarını 5167 parsel 10 nolu mesken için 26.796,00 TL, 32208 ada 14 parsel 1 nolu mesken için 47.197,38 TL olmak üzere toplam 73.993,38 TL'ye yükseltmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi 2011/817 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde; müvekkilinin evlenmeden önce çalışma hayatına başladığını, öğretmenliğin yanı sıra özel ders vererek, özel okullarda part-time çalışarak, ehliyet sınavlarında heyette görev alarak, bilimsel projelerde yöneticilik yaparak, seçimlerde, sınavlarda görev alarak, ek derslerle ek gelir elde ettiğini, ... erkek adına 67 ada 33 parselde kayıtlı taşınmazın daha önce üye olunan kooperatiften ayrılması nedeniyle iade edilen para ile alındığını, müvekkilinin ... erkeğin 13 ... askere gitmesi nedeniyle kendi maaşı ile kooperatif ödemelerini yaptığını, dava konusu arsanın büyük kısmının müvekkili tarafından aidat ödemleri yapılan kooperatif bedeli ile karşılandığını, tarafların evlilikleri boyunca araç alıp satarak her defasında modelini yükselttiklerini, son olarak ... erkek adına kayıtlı 35 BDK 40 plakalı aracın satın alındığını, aracın birlikte çalışması sonucu alındığını, ... erkek adına 26.10.2004 tarihinde satın alınan 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin edinilmiş mal olduğunu, taşınmazın edinilmesi için müvekkilinin aldığı emekli ikramiyesi, nemalar, ek ücretler toplandığında 75.000,00 TL'yi elden ... erkeğe verdiğini, ödemeleri birlikte yapılan Nar-Bel isimli kooperatif hissesinin 25.000,00 TL'ye satıldığını, 50.000,00 TL de kredi çekilerek satın alındığını, kredi ödemelerinin müvekkili tarafından yapıldığını, eşyaların müvekkili tarafından alındığını, müvekkili ve ortak çocukların eşyalarını alamadan evden ayrıldıklarını, müvekkili ve ortak çocuklara ait altın ve ... takılar, beyan eşyalar, koltuk, yatak, mobilya, avize, vitrin ve mobilya aksesuarları, kristal vazolar, tabak, çatal dahil mutfak eşyaları, elektronik mutfak eşyaları, halı, perde, yatak, yorgan, yastık, pike-çarşaf, havlu takımları, çocukların çeyizlik eşyaları, yurtdışından alınan değerli süs eşyaları, saç kurutma makinası, epilasyon aleti gibi menkul eşyalar, piyanist olan çocuğa alınan piyanonun alınmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 67 ada 33 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL katkı payı alacağının, 35 BDK 40 plakalı araç nedeniyle şimdilik 3.000,00 TL katkı payı alacağının, 6782 ada 4 parsel 2 nolu mesken nedeniyle şimdilik 30.000,00 TL değer artış payı ve katılma alacağını dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca alınan menkul ve kişisel malların paylaştırılmasını, paylaştırmanın mümkün olmaması halinde değer tespiti ile bedelinin tahsilini talep etmiş; davalı-davacı kadın vekili 23.06.2021 tarihli dilekçesinde talep miktarını 67 ada 33 parsel sayılı taşınmaz yönünden 79.920,00 TL, 35 BDK 40 plakalı araç yönünden 8.658,00 TL, 6782 ada 4 parsel 2 nolu mesken yönünden 455.646,76 TL olmak üzere toplam 544.224,76 TL'ye yükseltmiştir.
3. ... erkek vekili birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi 2011/938 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde; davalı-davacı kadının taşınmazı kooperatif üyesi iken ortak çocuklardan devraldığını, sonra ferdileşme ile davalı-davacı kadın adına tescil edildiğini, tescilden sonra tekrar ortak çocuklara devrettiğini, ortak çocuk Belit'in çalışmadığını, ortak çocuk Doruk'un ise yeni çalışmaya başladığını, iki çocuğun bu yaşta büyük bir yatırım yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı-davacı eşin sırf mal kaçırmak için kooperatif üyeliğin ortak çocuklar adına yapıldığını, evlilik birliği içinde edinilen kazançlarla taşınmazın edinildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; ... erkek vekili 22.11.2012 tarihli dilekçesiyle talep miktarını 65.000,00TL'ye; ... erkek vekili 12.04.2021 tarihli dilekçesiyle talep miktarını 347.897,50 TL'ye yükseltmiştir.
4. Davalı-davacı kadın vekili birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesi 2012/71 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde; emekli maaşı ve özel okuldan aldığı ücretin ortak konut için harcandığını, eşyaların müvekkili tarafından alındığını, müvekkili ve ortak çocukların eşyalarını alamadan evden ayrıldıklarını, daha sonra ... erkeğin izin verdiği eşyaların alındığını, müvekkiline ait altın ve ... takılar, beyan eşyalar, koltuk, yatak, mobilya, avize, vitrin ve mobilya aksesuarları, kristal vazolar, tabak, çatal dahil mutfak eşyaları, elektronik mutfak eşyaları, halı, perde, yatak, yorgan, yastık, pike-çarşaf, havlu takımları, çeyiz eşyaları, yurtdışından alınan değerli süs eşyaları, saç kurutma makinası, epilasyon aletinin iade edilmediğini, eşyaların ... erkek tarafından götürüldüğünü belirterek menkul mallara ilişkin olarak mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde taşınır mallardaki alacağının ve müvekkilinin kişisel eşyaları ile değerli altın ve ... takıları nedeniyle şimdilik 1.500,00 TL alacağı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı-davacı kadın vekili 23.06.2021 tarihli dilekçesinde talep miktarını taşınır mallar yönünden 8.407,00 TL, kişisel mal ve takılar yönünden 34.160,00 TL olmak üzere toplam 42.567,00 TL'ye yükseltmiştir.
5. ... erkek vekili birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi 2020/365 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde; davalı-davacı kadının İş Bankası yatırım hesabında 04.03.2009 tarihinde 98.118,17 TL olduğunu, davalı-davacı kadının yatırım hesabında 2002 yılından itibaren bankaya yatırılan değerlendirile mevduatın edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin de hakkı olduğunu, müvekkilin o dönemde birden fazla kredi kullandığını ve faiz ödediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yatırımı hesabında paylaştırılması kaydıyla tasfiye tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banak faizi olan %20 faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; ... erkek vekili 12.04.2021 tarihli dilekçesiyle talep miktarını 56.112,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı kadın vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin evlenmeden önce çalışma hayatına başladığını, öğretmenliğin yanı sıra özel ders vererek, özel okullarda part-time çalışarak, ehliyet sınavlarında heyette görev alarak, bilimsel projelerde yöneticilik yaparak, seçimlerde, sınavlarda görev alarak, ek derslerle ek gelir elde ettiğini, taşınmazlar kendi gelir ve birikimleri ile aldığını, davac-davalının kayda değer katkısının olmadığını, ev eşyalarını boşaltmadığını, evden kovulunca kiralık evde kullanmak üzere bulaşık-çamaşır makinesi, TV ve bir adet komodini aldığını, davacı-davalının da bilgisayar, bilgisayer masası, çay makinesi, müzik setler ve bir takım eşya götürdüğünü, ... adına da iki adet taşınmaz ve araç olduğunu, davacı-davalının ... memuru olarak hem ailesinin giderlerini karşılayıp hem kendi adına mal edinip hem de davalı-davacı adına edinilen mallara katkısının olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. ... erkek vekilinin birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi 2011/817 Esas sayılı dava dosyasındaki cevap dilekçesinde; müvekkilinin doktor olduğunu, muayehane ve iş yeri hekimliği ile ek gelir elde ettiğini, davalı-davacı kadının öğretmen olduğunu, müvekkilinin daha fazla geliri olduğunu, davalı-davacının annesinin başından beri taraflarla birlikte yaşadığını, davalı-davacı kadının geliri ile kendi adına taşınmazlar aldığını, davalı-davacı kadının evden kovulmadığını, davalı-davacının yatırım hesabında para olduğunu, davalı-davcaı kadının somut katkısı olmadığını, mal kaçırma amacıyla ortak çocukları adına kooperatife üye olduğunu, davalı-davacının gelirine ilişkin iddiaların asılsız olduğunu, öğretme maaşı ile hem kendi adına hem de müvekkili adına mal edinilmesin katkısının olamayacağını, 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin müvekkilinin daha önce aldığı ve ödemelerini yaptığı kooperatif hissesinin satışından elde edilen para, çalışması ile elde ettiği birikim ve kredi ile alındığını, davalı-davacı kadının katkısı olmadığını, tadilatlar için de kredi kullanıldığını, kredi ödemelerinin devam ettiğini, müşterek evdeki eşyaların tutanakla teslim edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Davalı-davacı kadın vekili birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi 2011/938 Esas sayılı dava dosyasındaki cevap dilekçesinde; ... erkeğin 08.12.2010 tarihinde boşanma davası açtığını, boşanma dava tarihinde mevcut mal olmadığını, evlilik birliği içinde ödenen para olup olmadığının araştırılması gerektiğini, boşanma dava tarihinden sonra kredinin ilk taksitinin ödendiğini, ortak çocuklar kredi çekemediği için sırf kredi çekebilmek için taşınmazın müvekkili adına devredildiğini, ... erkeğin de krediye kefil olduğunu, müvekkilinin mal kaçırma amacı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
4. ... erkek vekili birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesi 2012/71 Esas sayılı dava dosyasındaki cevap dilekçesinde; davalı-davacı kadının 2009 yılında boşanma davası açtığını, müşterek evden ayrıldığını, daha sonra tekrar müşterek eve döndüğünü ve son olarak Ekim/2010 yılında evden ayrıldığını, davalı-davacı kadının 2009 yılından beri boşanma arzusu içinde olduğunu, ziynet eşyalarının davalı-davacı kadında kaldığını, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen takılardan haberi olmadığını, ayrıca bu kadar altının evden saklanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, listedeki eşyaların hiçbirinin müşterek evde olmadığını, eşyaların varlığına ilişkin somut belge olmadığını, makyaj malzemelerinin evde kalamsının mümkün olmadığını, kullanımları süreye tabi eşyaların artık maddî değerinin kalmadığını, davacının teslim edilen eşyalar dışında eşyası olduğuna dair delili olmadığını, davalı-davacı kadının evden kovulmadığını, müvekkilinin gelirinin daha fazla olduğunu, davalı-davacının kendi üzerine kayıtlı evdeki eşyaları götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur.
5. Davalı-davacı kadın vekili birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi 2020/265 Esas sayılı dava dosyasındaki cevap dilekçesinde; kişisel verilerin ihlal edilerek banka kayıtlarının dosya kapsamına alındığını, davacı-davalının aynı yönde talepleri olduğunu, derdestlik şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı-davalının daha önce banka hesabı yönünden takas-mahsup talebinde bulunduğunu, davacı-davalının işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, hesaptan davacı-davalının haberdar olduğunu, müvekkilinin hesaptaki paraları evine ve eşine katkıda bulunmak amacıyla kullandığını, 6782 ada 4 parsel 2 nolu mesken için kullanılan kredi ödemeleri, tadilat ve ev eşyaları giderlerine kullanıldığını, evin diğer ihtiyaçları içinde hesaptaki paranın kullandığını, davacı-davalının çektiği kredileri ailesine/akrabalarına gönderdiğini, şahsi harcamalarına kullandığını, boşanma dava tarihinde banka hesabında tasfiye edilecek para olmadığını, faizin de ancak yasal faiz olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin açtığı asıl davada yönünden; tasfiye konusu 5167 parsel 10 nolu meskenin 04.06.1992 tarihinde kadın adına satın alındığı, erkeğin çalışarak katkısının olduğu, tarafların taşınmazın edinme tarihine kadar olan gelirleri dikkate alınarak erkeğin gelirinin %40 oranında evi geçindirme yükümlüğü, %10 oranında kişisel harcamalar ve %50 oranında tasarruf edebileceği, kadının gelininin % 25 kişisel harcamaları, %75 oranında tasarruf edebileceği kabul edilerek erkeğin %38,28 katkı payı oranının bulunduğu gerekçesiyle işbu taşınmaz nedeniyle 26.796,00 TL katkı payı alacağının 20.000,00 TL'sine dava tarihi olan 07.01.2011 tarihinden itibaren, bakiye 6.796,00 TL'sine ıslah tarihi olan 12.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; erkeğin açtığı asıl davada tasfiye konusu 32208 ada 14 parsel 1 nolu meskein 23.01.1997 tarihinde kadın adına tescil edildiği, erkeğin çalışarak katkısının olduğu, tarafların taşınmazın edinme tarihine kadar olan gelirleri dikkate alınarak erkeğin gelirinin %40 oranında evi geçindirme yükümlüğü, %10 oranında kişisel harcamalar ve %50 oranında tasarruf edebileceği, kadının gelininin % 25 kişisel harcamaları, %75 oranında tasarruf edebileceği kabul edilerek erkeğin %49,10 katkı payı oranının bulunduğu gerekçesiyle işbu taşınmaz nedeniyle 47.197,00 TL katkı payı alacağının 30.000,00 TL'sine dava tarihi olan 07.01.2011 tarihinden itibaren, bakiye 17.197,00 TL'sine ıslah tarihi olan 12.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
2. Kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi'nin 2011/817 Esas sayılı dava dosyası yönünden; tasfiye konusu 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin 26.10.2004 tarihinde erkek satın alındığı, taşınmazın edinme bedelinin önceden satın alınan Narbel'deki taşınmazın 25.000,00 TL devrinden elde edilen para, kadının 17.973,58 TL emekli ikramiyesi ve bakiye 107.026,42 TL'si edinilmiş maldan karşılanarak toplam 150.000,00 TL'ye satın alıdığı, Narbel'deki taşınmazın 25.04.2000 tarihinde erkek adına satın alındığı, tarafların çalışarak katkısının olduğu, tarafların taşınmazın edinme tarihine kadar olan gelirleri dikkate alınarak erkeğin gelirinin %40 oranında evi geçindirme yükümlüğü, %10 oranında kişisel harcamalar ve %50 oranında tasarruf edebileceği, kadının gelininin % 25 kişisel harcamaları, %75 oranında tasarruf edebileceği kabul edilerek erkeğin %54,21, kadının %45,79 oranında katkısı bulunduğu, bu oranda taraflar lehine kişisel mal denkleştirmesi yapıldığı, taşınmazın edinilmesinde kullanılan emekli ikramiyesinin de PMF tablosuna göre bakiye ömrün belirlenerek kişisel ve edinilmiş mal oranının bulunduğu gerekçesiyle kadının kişisel malları ile yaptığı katkı nedeniyle 125.188,63 TL değer artış payı, 267.417,69 TL de katılma alacağının karar tarihi olan 06.07.2021 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
3. Kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi'nin 2011/817 Esas sayılı dava dosyası yönünden; tasfiye konusu 67 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 12.05.1988 tarihinde erkek adına satın alındığı, kadının çalışarak katkısının olduğu, tarafların taşınmazın edinme tarihine kadar olan gelirleri dikkate alınarak erkeğin gelirinin %40 oranında evi geçindirme yükümlüğü, %10 oranında kişisel harcamalar ve %50 oranında tasarruf edebileceği, kadının gelininin % 25 kişisel harcamaları, %75 oranında tasarruf edebileceği kabul edilerek kadının %54,66 katkı payı oranının bulunduğu gerekçesiyle işbu taşınmaz nedeniyle 61.217,86 TL katkı payı alacağının 10.000,00 TL'sine dava tarihi olan 23.08.2011 tarihinden itibaren, bakiye 51.217,86 TL'sine ıslah tarihi olan 23.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
4. Kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi'nin 2011/817 Esas sayılı dava dosyası yönünden; tasfiye konusu aracın 17.08.2000 tarihinde erkek adına satın alındığı, kadının çalışarak katkısının olduğu, tarafların taşınmazın edinme tarihine kadar olan gelirleri dikkate alınarak erkeğin gelirinin %40 oranında evi geçindirme yükümlüğü, %10 oranında kişisel harcamalar ve %50 oranında tasarruf edebileceği, kadının gelininin % 25 kişisel harcamaları, %75 oranında tasarruf edebileceği kabul edilerek kadının %43,88 katkı payı oranının bulunduğu gerekçesiyle işbu araç nedeniyle 7.898,40 TL katkı payı alacağının 3.000,00 TL'sine dava tarihi olan 23.08.2011 tarihinden itibaren, bakiye 4.898,40 TL'sine ıslah tarihi olan 23.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
5. Erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi'nin 2011/938 Esas sayılı dava dosyası yönünden; tasfiye konusu 157 ada 23 parsel 18 nolu dubleks meskenin 26.10.2010 tarihinde ferdileşme nedeniyle kadın adına tescil ediliği, ortak çocukların 06.01.2011 tarihine kadar kooperatife yapılan ödemeleri yapabilecek gelirlerinin olduğunun ispatlanamadığı, taşınmazın kadına ait olduğu kanaatine varıldığı, boşanma dava tarihine kadar taşınmazın arsası için 63.202,00 TL, altyapı, inşaat ve diğer harcamalar için 128.832,00 TL ödeme yapıldığı, taşınmazın boşanma dava tarihindeki değerine göre yapılan ödemelerin oranının %44,89 olduğu bu orana göre 347.897,00 TL katılma alacağının olduğu, taşınmaz için çekilen konut kredisi nedeniyle de 14.415,00 TL katılma alacağı olduğu, ... vekilinin 12.04.2021 tarihli dilekçe ile talep miktarını 347.897,50 TL'ye yükselttiği, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) yürürlüğe girmeden önce açıldığı, açıldığı tarihte belirsiz alacak davası şeklinde bir dava olmadığı, ... vekilinin 22.11.2012 tarihli ıslah dilekçesinde açıkça dava türünü ıslah etmedikleri gerekçesiyle 22.11.2021 tarihli ıslah dilekçesindeki talep miktarı gözetilerek 65.000,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 06.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 22.11.2021 tarihli dilekçesini ikinci ıslah dilekçesi olduğundan fazlaya ilişkin talebin reddine; kadının açtığı birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesi'nin 2012/71 Esas sayılı dava dosyasındaki tasfiye konusu ev eşyalarının 03.05.2015 tarihinde yapılan keşifte belirlenen eşyaların değerinin 13.309,90 TL olduğu, ziynet eşyalarının keşifte mevcut olmadığı, ziynet eşyalarının taşınabilen eşyalar olduğundan kadının yanında giderken ziynet eşyalarını götürmediğini ispatlayamadığı, davalı-davacının yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle 6.695,45 TL katılma alacağının karar tarihi olan 06.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, takılara ve ev eşyalarına ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine; erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesi'nin 2020/265 Esas sayılı dava dosyasında tasfiye konusu banka hesabının fon hesabında 34.687,28 TL değerin fon ve 155,91 TL olmak üzere toplam 34.843,19 TL bulunduğu, bu miktarın TÜİK Yİ-ÜFE verilerine göre güncellendiğinde 111.224,00 TL olduğu gerekçesiyle 56.112,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 06.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı-davacının davasını ispat edemediğini, davalı-davacının daha fazla kazanç sağladığına dair bilirkişilerce yapılan hesaplamanın taraflarınca kabul edilmediği halde hükme esas anılan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulmasının ve müvekkilinin belgeli gelirlerinin kabul edilmemesinin ... olmadığını, müvekkilinin şahsi harcamasının yüksek hesaplandığı, müvekkilinin katkı payı oranının düşük belirlendiği; ev eşyalarının kabulünün ... olmadığı gibi davalı-davacı tarafından 5167 ada 10 nolu meskendeki ev eşyalarının götürülmesine yönelik iddialarının inkar edilmemesine rağmen 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskendeki evde bulunan ev eşyaları yönünden davalı lehine alacağa hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini; 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin tadilat giderleri için çekilen kredilerin müvekkili tarafından ödendiğini, bu sırada davalı-davacının para biriktirdiğini, bu taşınmazın edinilmesinde emekli ikramiyesinin kullanılmadığını, evin alımında kullanılan Nar-Bel kooperatif ödemelerine katkısının ispat edilemediğini, müvekkili tarafından çekilen kredilerin hesaplamaya alınmadığını, varsayıma dayalı değer artış payı hesabı yapılmasının ... olmadığını, taşınmazın değerinin 1/2'si için hüküm kurulması gerektiğini; 157 ada 23 parsel 18 nolu dubleks meskenin dava tarihindeki değerinin karara esas alındığını, faize ise karar tarihinden itibaren hükmedildiğini, bu durumun hatalı olduğunu, buradaki talebin katkı payı değil, katılma payı/ değer artış payı alacağı olduğunu; İş Bankası'nda bulunan banka hesabından 01.07.2009 tarihinde 64.000,00 TL çekilerek aynı gün ortak çocuk tarafından kooperatif hesabına yatırıldığını, yine 08.07.2009 tarihinde ortak çocuk Doruk hesabına 47.388,00 TL gönderildiğini, bu paraların İş Bankası'nda bulunan alacağa yönelik davada hesaplamaya alınmamasının ... olmadığını, anılan bu paraların 157 ada 23 parsel 18 nolu meskene yönelik davada dikkate alındığı kabul edilirse bu kez işbu taşınmazın güncel değerinin esas alınmamış olmasının müvekkil aleyhine bir durum oluşturduğunu, taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, 65.000,00 TL olan talebin ıslah dilekçesi olmayıp talep artırım dilekçesi olduğunu, 05.04.2021 tarihli ıslah dilekçesinin ikinci kez ıslah dilekçesi mahiyetinde olmayıp taleplerinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin ... olmadığını belirterek istinaf edilmiştir.
2. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile çelişkili olmasına rağmen çelişkilerin giderilmediğini, kararın gerekçesiz olup bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, müvekkilinin annesinin taraflar ile birlikte yaşayıp katkı payı hesabında kocanın anneye olan bakım yükümlülüğünün dikkate alınmadığını, 5167 parsel 10 nolu mesken ve 32208 ada 14 parsel 1 nolu meskenin müvekkilinin kişisel gelirleri ile alındığını, katkı payı hesabına ilişkin bilirkişi raporunun takdire dayalı olup gerekçelerinin gösterilmediğini, davacı-davalının katkısının olmadığını, 5167 parsel 10 nolu meskenin satın alınması sırasında müvekkiline ait Renault marka aracın değerlendirmeye alınmamasının ... olmadığını, bu konuda dosyaya sunulan fotoğraflar ve tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, davacı-davalının 1995 tarihinden önceki gelirlerini ispatlayamadığını; 67 ada 33 parsel sayılı taşınmaz, araç ve 6782 ada 4 parsel 2 nolu mesken yönünden de katkı payı oranına yönelik itirazlarının benzer olduğunu, tasarruf oranlarının her bir malın alındığı tarihe göre ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini, 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin edinilmesinde kullanılan Narbel'deki taşınmazın tapudaki devir değeri yerine 25.000,00 TL'nin esas alınmasının hatalı olduğu, taşınmazın değerine yönelik raporda çelişki olmasına rağmen çelişkinin giderilmediğini, tadilat ve masrafların kredi ile karşılandığını davacı-davalının ispatlaması gerektiğini, 67 ada 33 parsel sayılı taşınmazda daha önce üye olunan kooperatif hissesinin devrinden gelen paranın dikkate alınmadığını, halbuki bu kooperatife müvekkilinin düğünde takılan takılarıyla üye olduğunu, yine kooperatif üyeliğinin devrinden gelen paranın varlığı kabul edilmesine rağmen hesaplamada dikkate alınmamasının hatalı olduğunu; 157 ada 23 parsel 18 nolu meskenin ortak çocuklara ait olduğunu, ödemelerin ortak çocuklar tarafından yapıldığı belirlenmesine rağmen yazılı delillerin dikkate alınmayarak çocuklara ait olan bu taşınmazın tarafların edinilmiş malı kabul edilerek değerlendirme yapılmasının ... olmadığı gibi taşınmazın arsa yahut yapı kooperatif olmasına herhangi bir etkisi bulunmadığından mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumunun esas alınması gerekirken taşınmazın güncel durumunun esas alınmasının ... olmadığını, boşanma dava tarihinde bu taşınmazın arsa vasfında olup tamamlanmış gibi hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu; ev eşyaları yönünden raporlar arasındaki çelişki giderilmediğini, bilirkişi raporu ile ziynet eşyalarının belirlendiği halde hesap bilirkişi raporunda hakim yerine geçilerek yorum yapılıp hesaplama yapılmadığını, mahkemenin de bilirkişi değerlendirilmesini gerekçede aynen tekrar ettiğini, müvekkilinin evden kovulduğu ve bu nedenle hiçbir eşyasını yanına alamadığı hususunun kesinleşen mahkeme kararı ile ispat edilmiş olmasına rağmen dikkate alınmadığını; İş Bankası hesabındaki para yönünden hukuki yarar yokluğu ve derdestlik nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, çocuklarının ve müvekkilinin tüm gelirlerinin bu hesapta biriktiğini, boşanma dava tarihi itibariyle tasfiye edilecek bir değer olmadığının bankanın yazılı cevabında açıkça belirtildiği halde evlilik birliği içerisinde çekilen paranın tasfiyeye dahil edilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek istinaf edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin edinilmesinde Narbel'deki taşınmazın satış parası olan 25.000,00 TL'nin kullanıldığı taraflarca ibraz edilen dilekçelerde ve tanık beyanlarıyla doğrulandığı, Narbel'deki taşınmazın edilmesine kadının ilişkin kooperatif kayıtları emin edilememiş ise de taşınmazın erkek adına tescil edildiği tarihe kadar tarafların gelirleri dikkate alınarak kadının katkı oranının belirlenmesinde kadının çalışarak katkısının olduğunun kabul edilmesinde isabetsizlik olmadığı, kadının kooperatife ziynet eşyaları ile katkısının dilekçelerin teatisi aşamasında iddia etmediği gibi ziynet eşyaları ve ziynet eşyalarının kullanıldığına yönelik beyanı destekler nitelikte somut bir delil de bildirilmediği, ziynet eşyalarının tasfiyede dikkate alınmamasında isabetsizlik olmadığı, kadının 15.09.2004 tarihinde emekli ikramiyesi aldığı, emekli ikramiyesinin alındığı tarih ve taşınmazın edinme tarihi ve tanık beyanları dikkate alındığında emekli ikramiyesinin kullanıldığının kabulünde isabetsizlik olmadığı, erkek taşınmazın tadilatı için tüketici kredisi çektiğini ve kredi ödemelerinin devam ettiğini iddia etmiş ise de tüketici kredilerinin taşınmazın tadilatı için kullanıldığının sabit olmadığı gibi kredi ödemelerinin 01.01.2002 tarihinden sonra olup kişisel malla ödendiği de ispat edilemediğinden taşınmazın taşınmazın tadilatlı güncel değerinin dikkate alınarak hesaplama yapılmasınında isabetsizlik bulunmadığı; 5167 parsel 10 nolu meskenin edinilmesine kadının kişisel malı niteliğindeki aracın satışından elde edilen kullanıldığına yönelik iddianın dilekçelerin teatisi aşamasında iddia etmediği gibi fotoğraf ve tanık beyanı dışında aracın edinim ve devrine ilişkin delil de bildirilmediği, aracın tasfiyede dikkate alınmamasında isabetsizlik olmadığı; taraf gelirlerinin tarafların bildirildiği yerlerden temin edildiği, her bir mal için tarafların evlenme tarihinden edinme tarihine kadar olan gelirler dikkate alınarak katkı payı oranının belirlendiği, tarafların düzenli ve sürekli çalışmak suretiyle elde ettikleri gelir elde ettiklerini, erkeğin kadının kendileri ile birlikte yaşayan annesine bakım yükümlülüğü bulunmadığı, Yargıtay'ın yerleşik ilke ve esaslarına uygun olarak katkı payı oranlarının belirlendiği; İş Bankası'nda 22.12.2020 tarihli yazı cevabında kadının boşanma dava tarihinde pay senedi olmadığı bildirilmiş ise de değişik tarihlerde celp edilen banka kayıtlarının incelemesinde boşanma dava tarihinde 1.998.000.000 adet 818 kodlu fon karşılığı 34.687,28 TL ve vadesiz hesapta 41,98 TL olduğu, hesabın 2001 yılında açıldığı, kadının maaş ve ücretlerinin yatırıldığı hareketli bir hesap olduğu, maaş ve ücretlerin edinilmiş mal olduğundan hesaptaki paranın da edinilmiş mal olduğu, karara en yakın tarihteki değere güncellenerek katılma alacağının belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı; 157 ada 23 parsel 18 nolu dubleks meskenin kooperatif yoluyla edinildiği, ortak çocukların 22.06.2009 tarihinde kooperatife üye oldukları, ortak çocukların 30.04.2010 tarihinde üyeliği annelerine devrettikleri, taşınmazın tapuda 26.10.2010 tarihinde kadın adına tescil edildiği, daha sonra kadın intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetinin 1/2'şer hisseli olarak ortak çocuklara devrettiği, kadının taşınmaz için 02.11.2010 tarihinde 120 ... vadeli olarak konut kredisi kullandığı, inşaat ruhsatının 14.10.2010 tarihinde alındığı, Ekim/2012 tarihinden inşaatın tamamlanarak teslim edildiği, kooperatifin konut edindirme amaçlı kurulduğu, arsa payı olarak 64.2020,00 TL ödendiği, 2009-2010 yıllarında inşaat yapı ruhsat harcı, yok ve kanal katılım payı, proje bedeli, alt yapı imalatları için avans ödemesi, inşaat avansı olarak 37.100,00 TL ödeme taahhüt edildiği, 09.12.2010 tarihine kadar toplam 128.892,00 TL ödendiği, çalışma hayatı olsa da ortak çocukların ödeme yapmaya yeterli gelirlerinin olmadığı gibi İşbankası hesap ekstrelerinden 01.07.2009 tarihinden 64.000,00 TL çekildiği, arsa payına ilişkin ödemenin de aynı gün yapıldığı, yine 08.07.2009 tarihinde hesaptan 47.388,00 TL ortak çocuk Doruk adına havale edildiği, kooperatife yapılan diğer ödemelerinde bu paradan karşılandığının kabulü gerektiği, çekilen miktarlar ve hesaptaki paranın edinilmiş mal olması nedeniyle kooperatife boşanma dava tarihine kadar yapılan ödemelerin tarafların edinilmiş mallarından karşılandığı, kadının kredi çekildikten sonra sadece çıplak mülkiyetinin çocuklara devredilmesinin sadece kredi çekilmek için taşınmazın kadına devredildiğini hakkaniyete aykırı olacağı, tapudaki devir tarihinde tarafların ayrı yaşadıkları da göz önünde bulundurulduğunda taşınmazın katılma alacağını azaltmak amacıyla devredildiği, erkek lehine katılma alacağı hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, kooperatifin konut edindirme kooperatifi olduğu, arsa edindirme kooperatifi olmadığı, boşanma dava tarihinde henüz inşaat yapımına başlanmamış ise de arsa payının ödendiği ve inşaat yapımına yönelik ödemelerin edinilmiş mallardan karşılandığı, sadece arsa payından hesaplama yapılmamasında yanlışlık olmadığı; aynı davada bir kez ıslah yoluna başvurulabileceği, 157 ada 23 parsel 18 nolu dubleks mesken için davanın 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmediği dönemde 27.09.2011 tarihinde açıldığı, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) yürürlükte olduğu bu dönemde belirsiz alacak davasının dava türü olarak bulunmadığından belirsiz alacak davasıyla ilgili hükümlerin uygulanamayacağını, ... erkeğin dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakalrı saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL alacak talep ettiği, 27.11.2012 tarihli dilekçe ile talebini 65.000,00 TL olarak artırdığı dilekçenin ıslah dilekçesi niteliğinde olduğu, bu nedenle 12.04.2021 tarihli talep miktarını artırmaya yönelik dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi niteliğinde olduğundan Mahkemece birinci ıslah dilekçesindeki miktar gözetilerek karar verilmesinde yanlışlık olmadığı; bilirkişi tarafından tarafların boşanma dava tarihinde müşterek kullanıkları konutun boşanma dava tarihinden erkek tarafından kiraya verilirken yapılan sözleşmede yer alan demirbaş eşya listesi ile erkeğin yeni taşındığı evde mevcut olan eşyaların belirlenerek eşyaların değerinin belirlendiği, kadının kendi adına olan evdeki eşyalar yönünden takas-mahsup talep edilmediği, ... erkeğin eşyalar yönünden dava açma hakkını saklı tuttuğu, bu nedenle sadece erkeğin evindeki eşyalar yönünden hesaplama yapılmasının hatalı olmadığı, kadının dosya kapsamında takı ve ziynetlerin varlığına yönelik somut delil sunmadığı, erkeğin bu eşyaların varlığına ilişkin açık ve zımnî kabulünün de bulunmadığı, hayatın olağan akışına göre bu eşyaların kadının üzerinde olması ya da saklanmış, muhafaza edilmiş olması gerektiği, kadının yemin deliline de dayanmadığı, mevcut delillerle iddianın ispatlanamadığı belirtilerek tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı-davacının davasını ispat edemediğini, davalı-davacının daha fazla kazanç sağladığına dair bilirkişilerce yapılan hesaplamanın taraflarınca kabul edilmediği halde hükme esas anılan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulmasının ve müvekkilinin belgeli gelirlerinin kabul edilmemesinin ... olmadığını, müvekkilinin şahsi harcamasının yüksek hesaplandığı, müvekkilinin katkı payı oranının düşük belirlendiği; davalı-davacının kendi adına olan evdeki eşyaları aldığını, aynı zamanda müvekkiline ait evdeki eşyaları yönünden alacağın kabulünün ... olmadığı; 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin tadilat giderleri için çekilen kredilerin müvekkili tarafından ödendiğini, bu sırada davalı-davacının para biriktirdiğini, davalı-davacının hiçbir iddiasını ispatlayamadığını, evin alımında kullanılan Nar-Bel kooperatif ödemelerine katkısının ispat edilemediğini, müvekkili tarafından çekilen kredilerin hesaplamaya alınmadığını, varsayıma dayalı değer artış payı hesabı yapılmasının ... olmadığını; 157 ada 23 parsel 18 nolu dubleks meskenin dava tarihindeki değerinin karara esas alındığını, faize ise karar tarihinden itibaren hükmedildiğini, bu durumun hatalı olduğunu; İş Bankası'nda bulunan banka hesabından 01.07.2009 tarihinde 64.000,00 TL çekilerek aynı gün ortak çocuk tarafından kooperatif hesabına yatırıldığını, yine 08.07.2009 tarihinde ortak çocuk Doruk hesabına 47.388,00 TL gönderildiğini, bu paraların İş Bankası'nda bulunan alacağa yönelik davada hesaplamaya alınmamasının ... olmadığını, anılan bu paraların 157 ada 23 parsel 18 nolu meskene yönelik davada dikkate alındığı kabul edilirse bu kez işbu taşınmazın güncel değerinin esas alınmamış olmasının müvekkil aleyhine bir durum oluşturduğunu, taşınmazın edinilmiş mal olduğunu belirtilerek hükmün taraflarca açılan tüm davalar yönünden bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; 6782 ada 4 parsel 2 nolu meskenin kullanılan Narbel'deki taşınmazın tapudaki devir değeri yerine 25.000,00 TL'nin esas alınmasının hatalı olduğu, 67 ada 33 parsel sayılı taşınmazda daha önce üye olunan kooperatif hissesinin devrinden gelen paranın dikkate alınmadığını, halbuki bu kooperatife müvekkilinin düğünde takılan takılarıyla üye olduğunu, yine kooperatif üyeliğinin devrinden gelen paranın varlığı kabul edilmesine rağmen hesaplamada dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, davacı-davalının bu iddiaya itirazı olmadığı; 5167 parsel 10 nolu meskenin satın alınması sırasında müvekkiline ait Renault marka aracın değerlendirmeye alınmamasının ... olmadığını, bu konuda dosyaya sunulan fotoğraflar ve tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, davacı-davalının iddiaya itirazı olmadığını, Mahkemenin eksik inceleme ve araştırmayla karar verdiğini,5167 parsel 10 nolu mesken ve 32208 ada 14 parsel 1 nolu meskenin müvekkilinin kişisel gelirleri ile alındığını, katkı payı hesabına ilişkin bilirkişi raporunun takdire dayalı olup gerekçelerinin gösterilmediğini, davacı-davalının katkısının olmadığını, müvekkilinin annesinin taraflar ile birlikte yaşayıp katkı payı hesabında kocanın anneye olan bakım yükümlülüğünün dikkate alınmadığını, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile çelişkili olmasına rağmen çelişkilerin giderilmediğini, kararın gerekçesiz olup bilirkişi raporuna göre karar verildiğini; İş Bankası hesabındaki para yönünden hukuki yarar yokluğu ve derdestlik nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, çocuklarının ve müvekkilinin tüm gelirlerinin bu hesapta biriktiğini, boşanma dava tarihi itibariyle tasfiye edilecek bir değer olmadığının bankanın yazılı cevabında açıkça belirtildiği halde evlilik birliği içerisinde çekilen paranın tasfiyeye dahil edilmesinin hukuken mümkün olmadığını;157 ada 23 parsel 18 nolu meskenin ortak çocuklara ait olduğunu, ödemelerin ortak çocuklar tarafından yapıldığı belirlenmesine rağmen yazılı delillerin dikkate alınmayarak çocuklara ait olan bu taşınmazın tarafların edinilmiş malı kabul edilerek değerlendirme yapılmasının ... olmadığı gibi taşınmazın arsa yahut yapı kooperatif olmasına herhangi bir etkisi bulunmadığından mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumunun esas alınması gerekirken taşınmazın güncel durumunun esas alınmasının ... olmadığını, boşanma dava tarihinde bu taşınmazın arsa vasfında olup tamamlanmış gibi hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, banka hesabındaki paraların ortak çocuklarının da birikimi olduğunu; ev eşyaları yönünden raporlar arasındaki çelişki giderilmediğini, bilirkişi raporu ile ziynet eşyalarının belirlendiği halde hesap bilirkişi raporunda hakim yerine geçilerek yorum yapılıp hesaplama yapılmadığını, mahkemenin de bilirkişi değerlendirilmesini gerekçede aynen tekrar ettiğini, müvekkilinin evden kovulduğu ve bu nedenle hiçbir eşyasını yanına alamadığı hususunun kesinleşen mahkeme kararı ile ispat edilmiş olmasına rağmen dikkate alınmadığını, ... tarafından takılar ve ziynet eşyaların inkar edilmediğini belirterek hükmün taraflarca açılan tüm davalar yönünden bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, katkı payı oranı belirlenmesi, katkıya esas gelirlerin belirlenmesi, bilirkişi raporlarının denetime elverişli olup olmadığı, ikame ve tasfiyeye konu malların değerleri, eklenecek değer olup olmadığı, kişisel mal denkleştirmesi, davaların türü, kısmi dava mı belirsiz alacak davası mı olup olmadıkları, iddiaların ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı, değer artış payı, katılma alacağı ile ziynet, kişisel ve ev eşyasının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsilinden kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 ... maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 37 nci maddesi, 38 ... maddesi, 39 uncu maddesi, 646 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 ... maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 ... maddesi, 232 nci maddesi, 235 ... maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin erkeğin açtığı asıl dava ve erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden; taraf vekillerinin kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/817 Esas sayılı dava ve erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/938 Esas sayılı dava yönünden temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı-davacı kadın vekilinin erkeğin açtığı asıl dava ve erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden; taraf vekillerinin kadının açtığı birleşen İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2012/71 Esas sayılı dava yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. ... erkek vekilinin erkeğin açtığı asıl dava ve erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden; taraf vekillerinin kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/817 Esas sayılı dava ve erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/938 Esas sayılı dava yönünden temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin açtığı asıl dava, kadının açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/817 Esas sayılı dava, erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2011/938 Esas sayılı dava, erkeğin açtığı birleşen İzmir 11. Aile Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dava yönünden temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Enver'den alınarak Ümit'e verilmesine ve 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Ümit'den alınarak Enver'e verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.