"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/772 E., 2022/856 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/557 E., 2022/140 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne, aile konutu şerhi davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılardan ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, hükmün kaldırılmasına, aile konutu şerhi davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, ipoteğin kaldırılması davasının da reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile 2001 yılında evlendiklerini, tapuda ... ili Merkez ilçesi ... mahallesi 479 ada 49 parsel 70 pafta numaralı bodrum kat 1 nolu bağımsız bölümdeki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandıklarını, eşinin kendisinin rızası olmadan aile konutu olarak kullanılan taşınmazı davalılar murisi ...'nun alacağına karşılık ipotek edildiğini, alacaklının da alacağını almak için ipotekli taşınmazı ... İcra Müdürlüğünde satışa çıkardığını, takipten yaklaşık 1 hafta sonra ...'nun vefat ettiğini belirterek dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, ... İcra Müdürlüğünün 2019/6908 Esas sayılı takip dosyasında satışın durdurulmasına, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... ve Nevin Özdilek Babutçuoğlu vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının olduğunu, davacı vekilinin takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmesine rağmen mahkemenin talebi aşacak ve esasa ilişkin hüküm ve netice doğuracak şekilde takibin iptaline yönelik kurduğu ara kararın hatalı olduğunu düşündüklerinden bu yöndeki ara karardan dönülmesini talep ettiklerini, davanın şahsi hakka dayalı olarak açıldığını, malik olmayan eş konumundaki davacının satışın durdurulmasını talep hakkının bulunmadığını, zaten taşınmaz üzerine aile konut şerhi konulduğundan dava konusu yapılan şerh ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, dürüstlük kuralına aykırı ileri sürülen taleple hak elde edilmesinin mümkün olmadığını, davacı eşin taşınmaz üzerinde yer alan daha önceki ipotekten ve yaklaşık 6 adet haciz dosyasından haberdar olmadığı hususunun hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek, davacının talebini aşan ve esasa ilişkin sonuç doğuran tensip zaptının 11-a bendi ara kararından dönülmesine, ispatlanamayan ve yasal şartları oluşmayan davanın reddine, yargılama gider ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul ettiğini, aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı eşinden gizli olarak ipotek ettirdiğini belirterek yargılama masraflarının davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2021 tarih ve 2019/404 Esas ve 2021/167 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacının ipotek tesisine açık rızasının bulunmadığı, bu itibarla dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, davacı kadın tarafından 06.05.2019 tarihinde talepte bulunulması üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünce taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulduğu anlaşılmakla; aile konutu şerhine ilişkin davanın ise konusuz kaldığı gerekçesi ile aile konutu şerhine ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, ipoteğin fekkine ilişkin davanın kabulüne, davaya konu taşınmaz kaydına konulan ipoteğin kaldırılmasına, karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 20.10.2021 tarih, 2021/1094 Esas ve 2021/1091 Karar sayılı kararı ile davanın ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi davaları olup eksik harç alındığı, harcın tamamlanmadan müteakip işlemlerin yapılamayacağı, kabule göre de taşınmaza aile konutu şerhinin 06.05.2019 da işlendiği, davanın ise 16.09.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davanın konusuz kalmasının söz konusu olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararının olup olmadığının tartışılması gerektiği gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, davacının ipotek tesisine açık rızasının bulunmadığı, davacı kadın tarafından dava tarihinden önce 06.05.2019 tarihinde talepte bulunulması üzerine Tapu Sicil Müdürlüğünce taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulduğu gerekçesi ile aile konutu şerhine ilişkin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının h bendi ve 115 inci maddesi gereğince usulden reddine, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın kabulüne, ... İli Merkez ilçesi ... mahallesi 479 ada, 49 parselde kayıtlı, 55/1500 arsa paylı, 1. Bodrum Kat 4 nolu bağımsız bölümlü, davalı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine 25.02.2019 tarih ve 1982 yevmiye numarası ile konulan ipoteğin kaldırılmasına, 25.02.2021 tarihli ara kararı ile konulan ihtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılardan ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalılar ... ve ... vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin takibin iptaline veya durdurulmasına yönelik karar vermeye yetkisinin bulunmadığını, davacının tensiple birlikte kendisine verilen kesin süre içerisinde teminat yatırmadığını, mahkemece kurulan ara kararla birlikte önceki tarihli teminat yatırılmasına ilişkin ara kararından dönülerek, müvekkilinin alacaklıların uğrayacakları kuvvetle muhtemel zararın güvencesiz bırakıldığını, davacı tarafa teminata yönelik yükümlülükler yükleyen mahkemenin daha sonra bu ara kararından gerekçesiz olarak döndüğünü, kararın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edildiğini, daha önce tapu kaydında aile konut şerhi bulunmadığı, dava konusu taşınmaz üzerine tescilden önce ipotek tesis edildiği, taşınmaz üzerinde başkaca hacizlerin de olduğu, davalı eşin beyanlarında ipotek konulan tarihte taşınmazın konutu olarak kullanılmadığı hususu da dikkate alındığında ipotek alacaklısının iyi niyetinin korunması gerektiği, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalı ve davacı eş tarafından dava süresince evin aile konutu olduğu ve haline münasip ev iddialarının gündeme getirilmiş olmasına rağmen bahse konu evin bulunduğu adrese tebligat yapılamadığı, davanın açılmasına kusuru ile sebebiyet vermeyen müvekkilinin yargılama gideri ve vekâlet ücretinden muaf tutulmasına yönelik taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini, hükümde aile konutu şerhine ilişkin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesine rağmen reddedilen kısım yönünden taraflarına vekâlet ücreti takdir edilmemesi ve tüm yargılama giderlerinin müvekkili üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, usul ve kanuna aykırı olarak ilk derece mahkemesi tarafından ara karardan dönülerek teminatsız olarak kurulan 25.02.2021 tarihli ara kararın ve ipoteğin fekkine yönelik nihai kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemiyle; ipoteğin kaldırılması davasının kabulü, takibin durdurulması ara kararı ve aile konutu şerhi davasında vekâlet ücreti yargılama giderleri yönünden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraf eşlerin duruşmadaki beyanlarında taşınmazın 12 yıl önce alındığını ancak oturulacak vaziyette olmadığı için tadilat yaptırarak oturmaya başladıklarını, davacı eşin dört yıl önce taşınmazda oturmaya başladıklarını, davalı eşin ise iki yıl önce oturmaya başladıklarını beyan ettiği, nüfus kayıtlarının incelenmesinde; tarafların 16.03.2018 tarihinde dava konusu taşınmaza adres kaydı yaptırmış oldukları ancak 13.06.2018 tarihinde adres kayıtlarını başka bir taşınmaza aldıkları, 03.05.2019 tarihinde tekrar dava konusu taşınmaza adres kaydı yaptırdıkları, dava konusu taşınmaza ipotek tesisine ilişkin işlem tarihi olan 25.02.2019 tarihinde aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda adres kayıtlarının bulunmadığı, davacı dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotek tesis tarihinde tarafların aile konutu olduğunu ispat yükü altında olmasına rağmen ispat yükünü yerine getiremediği ve ipotek tesis tarihinde taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığının anlaşıldığı, yine dava konusu taşınmaza, dava tarihinden önce aile konutu şerhinin işlendiği, davacının aile konutu şerhi konulması talebi bakımından hukuki yararının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak bu talep yönünden dava reddedilmiş olmasına rağmen davalı vekili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesi ile; davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine; aile konutu şerhine ilişkin davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, ipoteğin fekkine ilişkin davanın reddine, yargılama giderlerine davacının katlanması ve davalılar ... ve ...'na yararına aile konutu şerhi konulmasına yönelik dava yönünden 5.100,00.-TL, ipoteğin kaldırılması davası yönünden 18.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalılar ... ve ...'na verilmesine, şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hatalı olduğunu, taşınmazda kesintisiz oturduklarını ancak belirtilen o dönemde kızlarının okula kaydettirebilmek için nüfus kayıtlarını kısa bir süre okul yakınında başka bir taşınmaza aldırıp yeniden aile konutuna geçirdiklerini ancak hep aynı taşınmazda oturmaya devam ettiklerini, emniyet araştırması ile de bu durumun sabit olduğu, davanın mahiyeti itibariyle ispat yükünün karşı tarafta olduğunu, belirtilen taşınmazdan başka konutları olmadığının da ispat edildiği, yerel mahkeme kararı doğru olduğu halde Bölge Adliye Mahkemesince verilen usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiğini belirterek; ipoteğin kaldırılması davasının reddine yönelik karar hakkında temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereği açılan ipoteğin kaldırılması davasında, ispat külfetinin kimde olduğu, ipoteğin kaldırılması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.