"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince
verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak
okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge adliye mahkemesi’nce davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararı davacı kadın temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK'nın "Tanığın davet edilmesi" başlıklı 243. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenleme; "Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki, tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir." şeklindedir.
Somut olayda dosyanın incelemesinden; Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde usulünce tanık deliline dayanıldığı, mahkemece 12.12.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflara "Dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları, tanık isim ve adreslerini bildirmeleri veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için 2 hafta kesin süre verilmesine" karar verilmiş, davacı kadın iki haftalık kesin süre içerisinde tanıklarını bildirmemiştir. Kesin süreyi takip eden tahkikat duruşmasının 17.03.2020 tarihine bırakıldığı Ancak COVİD-19 hastalığının, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11/03/2020 tarihinde Pandemi olarak ilan edilmesinin ardından, ülkemizde buna ilişkin ilk yargısal tedbir, duruşma ve keşiflere ilişkin olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından 13/03/2020 tarihinde alınmış, bunu takiben duruşmaların ertelenmesine karar verilmiştir. Duruşmaların ertelenmesi kararından sonraki ilk duruşmada, taraf vekilleri tarafından ortak kararla “tarafların anlaşması ihtimaline binaen” mazeret dilekçesi sunulmuş, mahkemece tarafların mazeretlerinin kabulüne karar verilerek duruşmanın ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Erteleme kararlarından sonra yapılan ilk duruşmada davacı tarafından müşterek çocuk ...’ tanık sıfatıyla dinlenmiştir. Mahkemece; HMK 243. maddesi gereği tanıkların hazır edilmediği, davacı tarafından iddia edilen vakıaların tanık ve delillerle ispat edilmediğinden kusur belirlemesinin yapılamayacağı gibi boşanma hükmü de verilemeyeceği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ise de yukarıda anılan yasal düzenleme uyarınca; davacı kadın tarafından tanık usulunce hazır edilmiş ve beyanları alınmıştır. Bu durumda davacı tarafça usulünce tanık olarak gösterilen ve ilk derece mahkemesince dinlenilen tanık beyanının hükme esas alınması gerekir.
O halde İlk derece mahkemesince, tanık olarak dinlenilen ...’ın beyanının tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davacının hukuki dinlenilme hakkına (HMK m.27) aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 14.12.2022 (Çar.)