"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1252 E., 2022/1096 K.
DAVA TARİHİ : 31.10.2017-22.12.2017
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/864 E., 2021/345 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması ... erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden ... ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek dava dilekçesinde özetle; erkeğin pilot olarak Türk Hava Yolları'nda çalıştığını, son zamanlarda aralarındaki şiddetli geçimsizlikten dolayı kadının, Mart 2014'den itibaren erkeğin ortak konutta kalmasına izin vermediğini, konuta girmeye çalıştığında erkeğe hakaret ve fiziki şiddet uyguladığını, aldattığını, erkeğin üçüncü kişilerden kadının çıplak görüntülerini ve mesajlarını içeren şantaj içerikli mesajlar aldığını, erkeğin savcılığa şikayeti ile üçüncü şahsın suç üstü yakalandığını, zinaya ilişkin mevcut belgelerin savcılık ve dava dosyasına girdiğini, kadının asayiş şube bürosundaki ifadesinde, cinsel birlikteliği ve fotoğrafların kendisine ait olduğunu beyan ettiğini belirterek zina sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 600.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; erkeğin zinaya yönelik sunmuş olduğu delillerin hukuka aykırı olduğunu, erkeğin 2014 yılından bu yana eve gelmediğini, açtığı boşanma davalarının reddedildiğini, bunların sebebinin kadının yakın tarihte öğrendiği aldatma olayının 2014 den beri süregeldiğini, ilişkisini sürdürebilmek için ev tuttuğunu, erkeğin psikolojik, ekonomik, zaman zaman fiziksel şiddeti nedeniyle ortak hayatı çekilmez hale getirdiğini, erkeğin alkol problemi olduğunu, eşine öfke ve sinirle davrandığını, sevgi göstermediğini, bulundukları ortamlarda kadını aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, hakaret ettiğini ve başka kadınlarla ilişki yaşaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 23.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 7.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl enflasyon oranında artırılmasına, kadın lehine 1.500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; üçüncü kişi...'nin şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmekten yargılandığı ceza dosyasında kadının 15.09.2017 tarihli beyanında sanık ile arasında cinsel münasebet yaşandığını, kendisine gösterilen, üzerinde giysiler olmayan görüntülerin kendisine ait olduğunu açıkça ifade ettiği, ceza mahkemesi dosyasındaki kabul, sanığın savunması, ceza dosyası kapsamında sanıktan ele geçirilen dijital materyaller kapsamında sanık ile davalı-davacı kadının cinsel ilişkiye girdiği, ... erkeğin 18.07.2014, 18.09.2015 ve 31.12.2016 tarihinde birliktelik yaşadığı iddia edilen Gülden ile aynı otel odasında konakladıklarının, bu suretle cinsel ilişkinin varlığının kesin ve güçlü karineyle kanıtlanmış olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın zina sebebine dayalı olarak kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir ve aylık 3.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 6.000,00 TL tedbir ve aylık 7.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kusur durumları dikkate alınarak tarafların karşılıklı talep ettikleri manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuka aykırı delil, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, nafakalara artış uygulanmaması, kadının manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın gerekçesinde her iki tarafın da zina fiilini işleyip eşit derecede kusurlu olması sebebiyle kadının yasal şartları oluşmayan maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verildiği belirtilmiş, hüküm ve kısa kararda tarafların birbirlerine karşı açmış oldukları zina sebebine dayalı boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş olmakla kusur durumları dikkate alınarak karşılıklı talep ettikleri manevî tazminat taleplerinin reddine karar verildiği belirtilmiş ise de, bu hususun maddî hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla hataya değinilmekle yetinilmesine, dosya kapsamında kadının mağdur sıfatıyla 15.09.2017 tarihinde asayiş şube bürosunda alınan ifadesinin gizlice ya da zorla alınmadığı dikkate alındığında, hukuka uygun delil olduğunun kabul edilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle kadının hukuka aykırı delile yönelik istinaf talebinin reddine, boşanma sebebi olarak ileri sürülen maddî vakıalar değerlendirilerek yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesince taraflara kusur olarak yüklenen vakıanın sabit olduğu, kusur belirlemesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin ve kadının kusur tespitine, kadının erkeğin davasının kabulüne, erkeğin kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine, ortak çocukların yaşı, tespit edilen beyanları, uzman raporu, kurulu düzenleri dikkate alındığında, küçüklerin velâyetlerinin anneye verilmesinin küçüklerin yararına olduğu ve düzenlenen kişisel ilişkinin içtihatlara uygun olduğu gerekçesiyle erkeğin velâyete ve kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, velâyeti anneye verilen küçüklerin yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında küçükler için tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmesi ve belirlenen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, tarafların kusur durumları, kadının aylık düzenli geliri bulunmaması, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla kadın için tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve miktarının hakkaniyete uygun ve yeterli olduğu, kadının nafakaların her yıl enflasyon oranında artırılmasını talep ettiği, mahkemece olumlu olumsuz karar verilmediği, erkeğin nafakalara yönelik istinaf taleplerinin reddine, kadının nafaka miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artış talebine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılmasına, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları, birinin kusurunu diğerinin kusurundan üstün tutmanın mümkün bulunmadığı, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği, erkeğin ve kadının manevî tazminat taleplerinin reddine ilişkin karar doğru olmakla erkeğin ve kadının manevî tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf taleplerinin reddine, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hukuka aykırı delil, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, kadının manevî tazminat talebinin reddi yönünden yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında zina hukuki sebebine dayalı davaların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, nafakaların şartları oluşup oluşmadığı ve miktarları ile tarafların manevî tazminat taleplerinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 336 ncı mddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak Melek'e verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.