Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8903 E. 2024/84 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi aşamasında, boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı, tedbir nafakası miktarı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği hususları tartışmalıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazlarının reddiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/289 E., 2022/943 K.

DAVA TARİHİ : 23.05.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tunceli Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/314 E., 2019/429 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında karar verilmesine, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... vekili Avukat .... geldi. Karşı taraf davalı ... vekili Avukat ...'in mazeret bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelarında özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, hakaret ettiğini, kıskanç olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların ortak konutta birlikte yaşadığı iddiasının ise doğru olmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların halen ortak konuttan birlikte yaşadıklarını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve ortak çocukları ortak konuttan kovduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek öncelikle davanın reddine kararı verilmesini, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına hakaret ettiği, evlilik kurumuna ve sadakat anlayışına zarar verici sözler söylediği, davalı kadına ise atfı kabil kusurlu bir davranışın varlığının ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının herhangi bir kusurlu davranışının bulunmadığı, açılan davanın ispatlanamadığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın reddine, tedbir nafakası miktarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak arttırılmak suretiyle toplam 1.000,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, delillerin eksik toplandığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmayan delilin hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, tedbir nafakası miktarının çok olduğu ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğu, talepleri hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek; tedbir nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı kadının, geçici önlem niteliğindeki tedbir nafakası talebi hakkında toplam 1.000,00 TL olarak belirtilmek suretiyle davacı erkeğe yüklenen borcun davalı kadın ve ortak çocuklar yönünden sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmeyerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesi hükmüne aykırılık teşkil edecek şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, yine 06.12.2018 tarihli ara kararla da belirlenen tedbir nafakasının toplam bedel üzerinden takdir edilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek; davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günümüz ekonomik şartları dikkate alınarak kadın yararına tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk Helin yararına ergin olduğu tarihe kadar tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde aylık 450,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk Doğasu yararına tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın gerekçesiz olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının kusurunun ispat edilip edilmediği ve buna bağlı olarak erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakası verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları ile hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmayan delilin hükme esas alınıp alınmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu’nun 25 inci maddesi, 119 uncu maddesi, 145 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun`un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi; Anayasa'nın 141 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.