"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2032 E., 2022/2511 K.
DAVACI-DAVALI : ...
DAVALI-DAVACI : ...
DAVA TARİHİ : 06.09.2018 - 17.10.2018
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölköy Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/296 E., 2022/80 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile evliliklerinin ilk yıllarından itibaren anlaşamadıklarını, davalının kendisine akıl hastalığı isnadı boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini ve tarafların bir araya gelmediklerini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- karşı davalı kadının normal olmayan hareketler sergilediğini, kendi kendine konuştuğunu, evi terk edip gittiğini, doktorlarca şizofreni tanısının konulduğunu, kadının hastalığını evlendikten sonra öğrendiğini, ağır bir ameliyat geçirdiğinde davacı- karşı davalı kadının müvekkiliyle ilgilenmediğini, evlilik birliğinde davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, daha önce açılan ve retle sonuçlanıp kesinleşen davadan sonra tekrar ortak hayatın kurulamadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2021 tarih ve 2018/210 Esas,2021/9 Karar sayılı kararı ile asıl dava yönünden davacı- karşı davalı kadının davasını yasal süresi içinde yenilemediği anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 15.01.2021 günü itibarı ile davanın açılmamış sayılmasına, karşı dava yönünden ise davanın daha önce açılan boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 09.09.2015 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra 3 yıl geçtiği halde tarafların tekrar biraraya gelmedikleri, birlikte yaşamadıkları, fiili ayrılık konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin kanser tedavisi gördüğü ve 13.04.2018 tarihinde ameliyat olduğu, davacı-karşı davalı kadının, eşi tedavi gördüğü sırada hastaneye ziyarete gitmediği ve eşi ile ilgilenmediği, evli kaldıkları süre içerisinde sürekli evi terk ettiği, evine bağlı olmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin kendi çabalarıyla eşini bulup eve getirdiği, sonrasında kadının evi tamamen terk ederek babasının evinde yaşamaya başladığı ve bir daha müşterek konuta dönmediği, davacı-karşı davalı kadının kusurlu olduğu kanaatiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanma talebinin şartları oluştuğundan karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1-İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2-Bölge Adliye Mahkemesinin 08.07.2021 tarih ve 2021/1008 Esas, 2021/2072 Karar sayılı kararı ile davacı- karşı davalı kadına usulüne uygun şekilde karşı dava ve cevap dilekçesinin tebliği, cevaba cevap dilekçesi sunma hakkı tanınması, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği taktirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen deliller toplanıp, birlikte değerlendirerek bir karar verilmek üzere davacı- karşı davalı kadının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, yeniden usulüne uygun bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eksiklikler tamamlanarak yeniden yargılama yapılmış ve asıl davanın yasal süresi içinde yenilemediğinden 6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açılmamış sayılmasına, karşı davada ise tarafların retle sonuçlanıp kesinleşen boşanma davasından sonra üç yıl bir araya gelmedikleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanma talebinin şartları oluştuğundan karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek lehine asıl ve karşı davada ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın, nafaka ve tazminat taleplerinin dikkate alınmadığını, asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflara bir kusur yüklenmemiş ise de, davaya dayanak boşanma davasını erkeğin açtığı ve reddedildiği, ilk davanın reddinden sonra gerçekleşen ve erkeğe atfedilen bir kusurun ispatlanmadığı ancak ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle kadının kusura ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davacı-karşı davalı kadının, karşı dava ve cevap dilekçesinin tebliği üzerine süresinde verdiği 29.12.2021 tarihli dilekçesinde taleplerini tekrar ettiği, boşanma, tazminat ve diğer taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği, taleplerini tekrarladığı, kadının bu istemleriyle ilgili karar verilmesi gerektiği, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca maddi tazminat verilmesi şartlarının oluştuğu, bu nedenle kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, hükmedilmesi gerektiği, erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden kadının manevî tazminat talebinin reddine, dava açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi uyarınca aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın ve davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu, kişilik haklarının saldırıya uğradığını ve manevî tazminata hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, karşı davanın kısmen kabulü oranında lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve maddî tazminat miktarı, manevî tazminatın reddi, vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesindeki dayanak dosya bilgilerinin hatalı olduğunu, retle sonuçlanan davayı açtığı için müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, gerekçenin çelişkili olduğunu, davacı- karşı davalının 29.12.2021 tarihli cevap dilekçesindeki taleplerinin dikkate alınamayacağını belirterek, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve maddî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası ve maddî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının manevî tazminat talebinin reddi kararının doğru olup olmadığı, tedbir nafakası ve maddî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesinde dayanak dosya bilgilerinin "... 2. Aile Mahkemesi, 2014/15 Esas, 2015/310 Karar" yazılması gerekirken sehven "Ordu Aile Mahkemesi, 2015/156 Esas, 2015/784 Karar" yazılmış olmasının mahallinde düzeltilebilir maddî hata niteliğinde olup sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2023 oy birliğiyle karar verildi.