Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8999 E. 2023/19 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, boşanmanın ferileri olan tedbir ve iştirak nafakası miktarı ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadının, süresinde cevap dilekçesi vermemesi sebebiyle tanıklarının dinlenilmemesinde ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat taleplerinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, diğer hususlarda da yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının evlilik birliğinde kendisine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, dominant karakterde olduğunu, müvekkiline ağır hakaret ve onur kırıcı ithamlarda bulunduğunu, ailesininin sürekli evliliğe müdahale ettiğini, müvekkilin ailesini dışlaması, çocuklarının yanında kovması üzerine müvekkilinin evden ayrılarak orduevinde kalmaya başladığını, karşı tarafın ise çocukları alarak baba evine ...'e gittiğini, karşı tarafın evlilik birliği içinde müvekkiline karşı sürekli olarak ilgisiz davrandığını, aralarında yıllardır cinsel yönden de bir birliktelik olmadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı birleşen dosya davacısı kadın süresi içinde asıl davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dosyadaki dava dilekçesinde; 2016 yılında karşı tarafın evi terk ettiğini, bu süreçte müşterek konuta hiç uğramadığını, müşterek konutun kira, elektrik, su, doğalgaz gibi faturalarının karşı tarafça ödenmemesi üzerine müvekkilinin mecburen baba evine dönmek zorunda kaldığını, karşı tarafın müvekkilinin kullanmakta olduğu ancak karşı taraf adına kayıtlı bulunan telefon hattını kullanıma kapattırdığını, müşterek çocukların her biri için aylık 600,00 TL, davacı müvekkili için aylık 800,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşine hakaret eden, eşinin ailesiyle görüşmek istemeyen davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadının maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuklar yararına aylık 450,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakası verilmesine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulüne müşterek çocuklar yararına aylık 450,00'şer TL, kadın yararına 600,00 TL tedbir nafakasının boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla her ay davacı birleşen dosya davalısından alınarak davalı-davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası miktarları, davalı-davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının yetersiz olduğu, süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından asıl dava yönünden kadının bildirdiği tanıkların dikkate alınmamasında isabetsizlik olmadığı; süresinde cevap dilekçesi verilmediğinden kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında verilen kararda isabetsizlik olmadığı da belirtilerek diğer yönlerden hükmün doğru olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için kararın kesinleştiği tarihten itibaren aylık 600,00'er TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya verilmesine, davalı-davacı kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; davalı-davacı kadının tanık beyanları değerlendirilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, boşanma davalarının kamu düzenine ilişkin olduğunu, resen araştırma ilkesinin geçerli olduğunu belirterek, kusur tespiti, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası miktarları, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin bulunup bulunmadığı, boşanma davasının kabulü, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun ) 141 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci ve 371 nci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.