"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadına ekonomik şiddet uyguladığını, evin ihtiyaçları için para istendiğinde erkeğin hakaret ve aşağılamalarına maruz kaldığını, kadına sürekli hakaret ve küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kadının çalışmasına engel olduğunu, son olayda fiziksel şiddet uygulayarak evi terk ettiğini, ayrı yaşamaya başladıktan sonra başka bir kadınla duygusal ilişkisi olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, her bir çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkeği evden kovduğunu ve erkeğin müşterek haneye girmesinin engellendiğini, sorumlulukları yerine getirmediğini, gereksiz kıskançlıklar yaptığını, ailesine karşı saygısız hareketlerde bulunduğunu, erkeğin ailesini istemediğini, aşağılayıcı sözler söylediğini, çocuklarına ilgisiz davrandığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, çocuk ...’in velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, onu aşağıladığı, tehdit ettiği, ortak konutu sebepsiz yere terk ettiği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk ... yargılama aşamasında ergin olduğundan bu çocuk hakkında velâyet ve iştirak nafakasına ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kişisel ilişki süresi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının davasının kabulüne karar verilmesini gerektirir bir kusurunun olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle asıl davanın reddine, karşı davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadını aşağıladığı, tehdit ettiği, erkeğin müşterek konutu sebepsiz terk ettiği ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu kadınını davasının kabulü ile kadın yararına nafaka ve tazminat koşullarının oluştuğu, idrak çağındaki çocuğun görüşüne üstünlük tanınarak velâyetin anneye verilmesi ile baba ile kurulan kişisel ilişkinin çocuğun yüksek menfaatine uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının davasının kabulüne karar verilmesini gerektirir bir kusurunun olmadığını, kadının kusurlu olduğunu, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek kararın, kadının kabul edilen boşanma davası, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulüne, kadın lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, karşı davanın kabulü gerekip gerekmediği, kadın lehine belirlenen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.