"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının müşterek evin anahtarını ailesine verdiğini, tarafların çalıştıkları için evde bulunmadıkları zamanlarda davalının ailesinin hiçbir aile mahremiyetine özen göstermeksizin müşterek eve girip çıktığını, aile düzenlerine karıştığını, davalının bu duruma sessiz kaldığını, kadının ailesi ile görüştürmediğini, darp ettiğini, hakarat ve tehditlerde bulunduğunu, evi terk ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, sadakatsiz ve güven sarsıcı yaşam sürdüğünü, bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ziynet ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bu eşyaların bedeline hükmedilmesine, 150.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının haksız ve yersiz olması nedeniyle reddine karar verilmesini, çeyiz eşyalarını iade etmek üzere beklettiğini, ziynet eşyalarını kadının yanında götürdüğünü ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde, kadının ailesinin tarafların özel hayatlarına karışmaya başladığını, davalının talebi üzerine tarafların ayrı yatmaya başadığını, davalının sık sık memleketine gitmeye başladığını, son olarak davalının 2015 yılı Ramazan bayramında evi terkettiğini, noter aracılığıyla 25.11.2015 tarihinde kadına terk ihtarı yolladığını, kadının eve dönmediğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu ve evliliğin fiilen son bulduğunu belirterek boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, lehine 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, eşine fiziksel ve ekonomik şiddet uygulaması, eşini ailesi ile görüştürmemesi nedenleri ile tam kusurlu olduğundan bahisle kadın tarafından açılan asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının evlilik birliğini temelinden sarsıcı bir eyleminin ispatlanmadığı belirtilerek erkeğin birleşen davasının reddine, ev eşyalarının ise yargılama aşamasında kadına teslim edilmiş olması nedeniyle hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kadının ziynet alacağına ilişkin davası ise 24.01.2019 tarihli duruşmadaki ara karar ile işbu dosyadan tefrik edilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile hükme esas alınan tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, dosya kapsamında gerçekleşen bir kusurunun olmadığını ifade ederek asıl davanın kabulü, birleşen davası ve fer'î taleplerinin reddi ile kusur belirlemesi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eşine fiziksel ve ekonomik şiddet uygulayan eşinin ailesi ile görüşmesini engelleyen erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilme şartları oluştuğu gibi miktarlarının da hakkaniyete uygun olduğu, mahkemece verilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan tanık beyanlarının duyuma dayalı ifadeler içerdiğini, kendi tanıklarına neden itibar edilmediğinin karar gerekçesinde açıklanmadığını, dosya kapsamında ispatlanan bir kusurunun bulunmadığını, asıl davanın kabulü ve birleşen davanın reddine ilişkin kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.