Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9055 E. 2024/211 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin miktarı ve hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına maddi destek sağlamaması, sorumluluklarını yerine getirmemesi ve ayrı odalarda yatması gibi eylemlerinin evlilik birliğini temelden sarstığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun belirlenmesi, davacı kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğundan onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/160 E., 2022/1113 K.

DAVA TARİHİ : 24.12.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/213 E., 2020/846 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle ve davacı kadın vekili tarafından temyize cevap dilekçesi ile temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraf davacı ... ile vekilleri Av. ... ve Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin hakaret eden, küçük düşüren, alkol alan, ayrı yataklarda yatan birisi olduğunu, başka bir kadından çocuğunun bulunduğunu, 5-6 aydır ayrı yatakta yattığından ilişki kurmadığını, sürekli hakaret ettiğini, birlikte alışverişe, tatile gitmediklerini, ortak paylaşımının bulunmadığını, müvekkiline "sen köpeğimsin, seni gezdireceğim" dediğini, evden kovduğunu, müvekkilinin ailesine hakaret ettiğini, düğüne gittiklerinde müvekkilini kaldırmayıp uzaktan bir akrabasını dansa kaldırdığını, narsisist bir insan olduğunu, müvekkiline "seni kim ne yapsın, dönme gibisin" dediğini, müvekkilinin yanında beğendiği kadınlara baktığını, flörtöz hareketlerde bulunduğunu, cimri olduğunu, müvekkiline para vermediğini, eve de gelmediğini, erkeğin Kırşehir'in en çok vergi verenlerinin içinde bulunduğunu, çok fazla taşınmazının olduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 20.000.000,00 maddî ve 5.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurunun müvekkilinin kusurundan daha fazla olduğunu, müvekkilinin, eşine karşı küçük düşüren söz ve davranışları bulunmadığını, aksine davacının, müvekkiline ''senden adam mı olur'' dediğini, lüks yaşamak istediğini, bu durumun taraflar arasında sorunlara neden olduğunu, senenin üç ayında evde kaldığını, kendi başına tatile ve ailesinin yanına gittiğini, sabahları saat 10.00-11.00'den önce kalkmayıp kahvaltı hazırlamadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline "ne kadar pissin" dediğini, eşyalarla birlikte evi terk ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ayrılmadan önce ayrı odada kaldıkları ve 2019’un Eylül ayından bu yana ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin, davacı kadına maddî destekte bulunmadığı gibi sorumluluklarını yerine getirmediği, davacı kadının geçimini annesinin sağladığı, davalı erkeğin başka kadınlarla yaşadığı, davacı kadının kusursuz, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların malvarlığı durumu, vergi dairesine yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde davalı erkeğin sosyo-ekonomik durumunun 19.12.2019 tarihli celsede beyan ettiğinden açıkça çok daha fazla olduğunun anlaşıldığı, düzenli ve sürekli bir geliri bulunmayan davacının yoksulluk nafakası isteminin yasal koşullarının oluşması sebebiyle davacı lehine tedbir veya yoksulluk nafakasına hükmolunduğu, maddî tazminat isteminde bulunan davacının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiği, tarafların evlendikleri ve boşandıkları yaşları, evlilikte geçen süre ve evlilik birliğine verilen emek ve katkılar, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşadıkları çevre ve fiziksel ve bedensel sağlık durumları ve özellikle mali durumları, kusur durumları ve görülecek zarar dengesi de gözetilerek davacı kadın yararına maddî tazminata hükmedildiği, davalının eşine karşı kişilik haklarına saldırı niteliğinde derin üzüntü yaratan ve onurunun kırılmasına yol açacak kusurlu davranışının bulunduğu, davacının duyduğu üzüntü, çektiği acı ve elem ailesi ve toplum içinde düştüğü durum, sosyal çevresinde itibarının kaybına ve zedelenmesine yol açan kişilik haklarına saldırı niteliğinde davranışlar olduğu, saldırının ve kusurun ağırlığı ve bu saldırı karşısında davacının bundan etkilenmesi derecesi birlikte değerlendirilerek, davacı kadın yararına manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 5.000,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştikten sonra aynı miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin; "davacı kadına maddî destekte bulunmadığı, sorumluluklarını yerine getirmediği, davacı eşinden ayrı odada yattığı", meydana gelen olaylarda ve ayrılmalarında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının kusurunun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı erkeğe, "başka kadınlarla yaşaması" kusur olarak yüklenilmiş ise de, dinlenen davacı tanıkları "davacı kadın tarafından kendilerine gösterilen bir kadın ve çocuğun fotoğraflarını telefonundan gördüklerini" beyan ettikleri, davalı erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığına dair görgüye dayalı beyanlarının olmadığı, davacı kadından duyduklarını aktardıkları, dosyada davalının başka kadınlarla birlikte yaşadığına dair delil ve beyan bulunmadığından, bu vakıanın davalıya kusur olarak yüklenemeyeceği, Mahkemenin kusur belirlemesinin doğru olmadığı, boşanma davalarının kabul kararının doğru olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının incelenmesinde; davacı kadının ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı, aylık 950,00 TL kira ödediği, annesi ile birlikte yaşadığı, davalı erkeğin emekli olduğu, Kırşehir'de bir çok evi, tarlası, arsasının bulunduğu, canlı hayvan alım satım işleri ile uğraştığı, ayrıca şirket ortaklığının bulunduğu, kira gelirlerinin olduğu, 2016 yılında Kırşehir'de vergi rekortmenlerinin arasında bulunduğunun tespit edildiği, davacı kadının davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu en azından davalının maddî desteğini yitirdiği, kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu, davalı erkeğin Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, kadının herhangi bir gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında takdir edilen nafaka miktarının az olduğu, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafaka miktarının da uygun olduğu gerekçesi tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, kusura ilişkin gerekçenin değiştirilmesine, kadın yararına aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.