Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9059 E. 2023/197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti, çocukların anne yanında bulunmaları ve uzman raporu gözetilerek velayetin anneye verilmesi, annenin düzenli bir geliri olmaması ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek yoksulluk nafakasına hükmedilmesi uygun olmakla birlikte, hükmedilen iştirak, yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle Yargıtay kararı kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/184 E., 2022/1006 K.

DAVA TARİHİ : 15.05.2019-21.06.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/374 E., 2020/844 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli olarak psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının eğitim hayatına engel olduğunu, bıçak çekip kadının üzerine yürüdüğünü, tehdit ettiğini, evin perdelerini sürekli kapalı tutturduğunu, baskı uyguladığını, kadının ailesine sürekli olarak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kadına verilmesine, ortak çocuklar için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1.000,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesiyle birlikte iştirak nafakasına, kadın için ise 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, nafaka miktarlarının gelecek yıllardaki artış oranının tespit edilmesine, yine kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, tazminatlara yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ve ikinci cevap dilekçesinde; kadının ailesinin etkisi altında kalarak ortak haneyi sürekli terk ederek ailesinin yanına gittiğini, evlilik süresince erkeğin arkadaşlarıyla görüşmesini engellediğini, kadının ortak haneyi ikinci terk edişinde evdeki para ve altınları da yanında götürdüğünü, kadının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve bu tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına karşı fiziksel şiddet ve psikolojik baskı uyguladığı, böylelikle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğundan bahisle asıl davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların halen anne yanında yaşıyor oluşları, anne bakım ve ilgisine ihtiyaç duyacak yaşta olmaları ve uzman raporu doğrultultusunda ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kusuru bulunmayan, düzenli işi ve geliri olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına ise aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile her yıl nafakalara ÜFE oranında artırım uygulanmasına , kusuru bulunmayan, boşanmakla eşinin maddî desteğini yitirecek olan ve bu olaylar nedeni ile kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tam kusurlu erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; erkeğin gelirinin yüksek olduğunu, ortak çocuklar ve kadın lehine hükmedilen nafaka miktarları ile kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; dosya kapsamında ispatlanan bir kusurunun bulunmadığını, fiziksel şiddetin ispatlanamadığını, kadının son yaşanan olayda evden ayrıldığını böylelikle kadının tam kusurlu olduğunu, tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen nafaka tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesiyle; erkeğin gelirinin yüksek olduğunu, ortak çocukların okul çağına gelerek masraflarının arttığını, ortak çocuklar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar ile kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek iştirak ile yoksulluk nafakalarının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesiyle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını aynen tekrarla asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, erkeğe ait kusurların kadın tarafından ispatlanamadığını, tazminatları fahiş olduğunu, velâyetlerin erkeğe verilmesi gerektiğini belirterek, her iki dava ve fer'îler yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne ilişkin şartların oluşup oluşmadığı, velâyetin hangi ebeveyne verilmesinin ortak çocukların yararına olduğu, kadın lehine tazminat ve nafaka ödenmesi ile ortak çocuklar yararına iştirak nafakası ödenmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi 182 inci, 327 inci, 328 inci, 336 ncı ve 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar Osman Yasir ve Ali Yağız yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı 175 inci maddesi uyarınca daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

4. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak 4721 sayılı 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin alının harcın istek halinde temyiz eden ...'ya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.